İş dünyası hergün pekçok yenilik ve değişikliklere sahne olmaktadır. Şüphesiz tüm bu değişiklikler en fazla, kurum ve kuruluşları etkilemektedir.

Gerek yönetim süreçleri olsun gerekse üretim ve pazarlama şekillerinde olsun takip etmekte güçlük çektigimiz tüm bu değişiklikler, kurum ve kuruluşları çoğu zaman farkında olmaksızın bir kurumsal dönüşüme zorlamaktadırlar. Faaliyet alanları ve ölçekleri ne olursa olsun, bu tür dönüşümlerde kurum ve kuruluşların üretim sistemlerinden fiyatlandırma politikalarına kadar pekçok şeyi gözden geçirmeleri ve tekrar şekillendirmeleri gerekmektedir.

Günümüz iş dünyasında her türlü kurum ve kuruluş, yapılarına değişim yönetimini mutlaka entegre etmelidir. Gerek yeni trendlerin gerekse iş dünyasındaki dinamiklerin takibi için her türlü kurum ve kuruluş kendi bünyesinde iç dönüşüm yaparak cevap vermelidir. Aksi takdirde rakiplere karşı etkin bir rekabet sağlanamayacağı gibi, personeli memnun ve motive etmek bile mümkün olmayacaktır.
Değişimin en etkin olarak yönetilmesi ve birimlerin başarılı bir şekilde işleyişlerinin güncellenebilmesi için iki ana sistematik uygulama entegre edilmelidir:
1- Müşteriye sunulan mal veya hizmeti adım adım iyileştirmek, belli bir süre sonra bambaşka bir mal veya hizmet verebilecek duruma gelebiliyor olmak,
2- Kendi kurumsal başarılarından yararlanmak, öğrenmek, ders çıkarmak yani deneyimlerden yeni şeyler öğrenerek yeni uygulamalara geçiş yapabilmek.

Unutulmamalıdır ki değişmeyen tek sey değişimdir. Kurum ve kuruluşlar değişimi takip ederek, onu başarılı bir şekilde yönettikleri sürece günümüz ekonomik dünyasında söz ve başarı sahibi olacaklardır.