Gazete, hükümet yanlısı yazılı basının, Şafak ve Pamuk'un, Batılı güçlerle işbirliği yaparak 'uluslararası edebiyat lobi'lerinde muhbirlik yaptığı iddia edildiğine yer verdi. Habere göre, bahsi geçen lobiler, uluslararası kabul görmüş bir kaç seçkin yazar belirliyor ve Türkiye hükümetine saldırmak amacıyla kullanılıyor. Takvim gazetesinin yayımladığı haberi ele alan İngiliz gazete, Türk yazarların, Batılı güçler tarafından hükümeti eleştirmek amacıyla geliştirilen 'projeler' olarak nitelendirildiğini ifade ediyor.

Daha önce, Yeni Akit gazetesinin yayımladığı bir yazıda sözü edilen yazarlara "İnsan değiller" ifadelerinin kullanıldığına dikkat çeken Guardian, yazarların hedef gösterildiğini belirtiyor.

Elif Şafak'ın son romanı 'Ustam ve Ben'in geçen hafta İngiltere'de İngilizce çeviriyle raflarda yerini aldığı yazılan haberde, gazetenin yazarla yaptığı en son röportaja yer veriliyor.

Elif Şafak'la yapılan röportajda iddia edilen suçlamalara yönelik söylediği, "Ne zaman Türkiye'ye dair bir eleştiride bulunsam ya da gazetede eleştirel bir yazım yayımlansa hükümetin markajı altına giriyorum. En çok Batılı güçler tarafından Türkiye'ye karşı tutulduğumla ilgili suçlanıyorum ama 'uluslararası edebiyat lobisi' tanımlamasını ilk kez duyuyorum. Ne yazık ki Türkiye'de üretilen komplo teorileri oldukça yaygın ve insanlar buna inanıyor. Bu tip paranoya ülkede hep var." sözleri vurgulanıyor.

Haberde, Uluslararası Yazarlar Birliği Direktörü Jo Glanville'ın iddia edilen uluslararası edebiyat lobisine yönelik yaptığı yorum aktarılıyor. Glanville, "Bu iki önemli yazarın bağımsız birer aydın olduğundan ziyade ülkedeki güvenilirliğini ve etkilerini zedelemek için umutsuz bir çaba söz konusu" ifadeleri kullanılıyor.

Gazete, hükümet yanlısı basının Orhan Pamuk'un Nobel ödülü kazanmak için ülkesini eleştirdiği iddialarına da yer verdi. Nobel ödüllü yazar hakkındaki iddiaların son kitabı 'Kafamda Bir Tuhaflık' üzerine konuştuğu bir mülakatta "Ülkemizi dışardan eleştireceğimiz bir nokta varsa o da kadınların toplumdaki yeri olurdu." yorumunun ardından geldiğine dikkat çekiyor.

Uluslararası Yazarlar Birliği ise yaptığı basın açıklamasında hedef gösterilen yazarlar hakkındaki iddiaları "Türklüğe hakaret" olarak değerlendirerek var olan durumdan endişe duyulduğunu ifade etti.