MUSTAFA DERMENCİOĞLU
DENİZLİ

"Denizli adamı" adı verilen ve 1,2 milyon yıllık olduğu belirlenen kafatası fosilinin bulunduğu Kocabaş yöresinde Ankara Üniversitesi (AÜ) Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Kadriye Ceylan Özçelik başkanlığındaki ekip tarafından yürütülen "Prehistorik Dönem Yüzey Araştırmaları" çalışmasında alt paleolitik dönem özelliklerini taşıyan aletler bulundu. 

Araştırma başkanı Doç. Dr. Özçelik, yaptığı açıklamada, 2002 yılında bir traverten ocağında bulunan ve "Denizli adamı" adı verilen kafatası fosilinin bulunduğu bölgede, o döneme ait bulgulara ulaşmak adına Kültür ve Turizm Bakanlığı izniyle yüzey araştırmasına başladıklarını belirtti.

Hedeflerinin, bulunan "Denizli adamı" fosilinin konaklama alanlarını, yaşadığı yerleri tespit etmek, arkeolojik kanıtları bulmak olduğunu, fosili desteklemek adına bu bulguların çok önem taşıdığını belirten Özçelik, şöyle konuştu:

"Heyetin içerisinde, arkeologlarla birlikte o insan fosilinin yok olup gitmesini önleyerek araştırılmasını sağlayan jeolog Prof. Dr. Mehmet Cihat Alçiçek de yer aldı. Bu insanların yaşadıkları, daha doğrusu yaşamış olabilecekleri birkaç alan tespit ettik. Kocabaş'ta sürdürdüğümüz yüzey araştırması çalışmalarında 1,2 milyon yıl önce yaşayan insanların ürettikleri yontma taş aletlerine rastladık. Bu aletler tarihsel olarak tekno-tipolojik özellikleriyle tamamen o kafatası ile örtüşüyor. Yani alt paleolitik döneme ait dediğimiz aletler, yontma çakıllar, clactonien yongalam dediğimiz parçalar tamamen homo erectusla örtüşüyor. Doğal olarak fosil bulgusunu arkeolojik verilerle de desteklemiş olduk."

Rastlanılan bulgularla Denizli'nin tarihinin arkeolojik olarak çok eskilere çekilmiş olduğuna dikkati çeken Özçelik, "Bu bulgular, 1,2 milyon yıl öncesine ait fiziksel kalıntılar ve arkeolojik materyaller. Bunlar ciddi anlamda dönem niteleyici" dedi.

- "Denizli'nin tarihi arkeolojik olarak çok eskilere çekilmiş oldu"

Araştırmalarının ilk yılında güzel sonuçlar elde ettiklerini, 2015'de devam ettirmek için başvuruda bulunduklarını kaydeden Özçelik, "İzinlerimizi aldığımız sürece devam etmeyi düşünüyoruz. Belki bir mağara yerleşimi veya bir açık alanda kazabileceğimiz ciddi bir yerleşim tespit edebilirsek kazıların olması çok daha önemli. Daha stratigrafik ortamda önemli tarihlemeler yapabileceğimiz, insanın kültürel ve fiziksel kalıntılarına ulaşabileceğimiz bir alanda kazı yapabilmek en büyük hedefimiz" diye konuştu.

Özçelik, kazı sonuçlarını her yıl düzenlenen "kazı araştırma sonuçları sempozyumu"nda da detaylı olarak bilim dünyasına sunduklarını da sözlerine ekledi.