Kaybetmeyi göze almadan malesef kazanamazsınız çünkü, kaybetmekten korkutugunuzda ne kadar başarılı olabilirsiniz?

Bence hiç neden mi?

Çünkü, odağınız sürekli kaybetmekte olacağı için, başarıyı hayatınıza çekmek için yeterli titreşim yayamazsınız.

Ve size başarıyı getirecek, başarı frekansına uyumlanmazsanız eğer, asla istediğiniz şey hayatınıza gelmeyecektir.

Ve eğer odağınız korkularınızda olursa, Hayatınıza çekeceğiniz tek  şey,  eğer olmazsa diye korkugunuz korkularınız olacaktır.

Çünkü,  engel olarak gördüğünüz şeylere odaklandığınızda çözüm asla gelmez..

Peki ne yapmamız lazım?

Bu ilk başlarda biraz zor gelsede yapmanız gereken tek şey; Olabilecek  en ama en kötü sonucunu içinizde, bilincinizde ok’lemeniz.

Sorunu ok’lemek, bunada razıyım demek degil asla!

Yada o kötü sonucu istemek degil..

Tam tersine o korkudan kendinizi özgürleştirmek demek!

Ve ancak kendinizi özgürleştirdiğinizde, odak noktanızı değiştirirsiniz.

Değişim ancak size yeni bir seçim yaptıracak düşüncelerinizi değiştirdiğinizde olur.

Ve siz düşüncelerinizi değiştirdiğinizde yapabilirim, başarabilirim inancını benimsersiniz

ve sizi aşağı çeken kaybetme korkusundan’da özgürleşirsiniz..

Hadi öyleyse olmazsa diye kurguladığın bütün senaryoların hepsini içinde ok’le

Kendine şu soruyu sor, En kötü ne olur?

En kötüyü yaşama’da,  ok’ol ve korkularından özgürleş..

Gerçek özgürlüğü sadece korkularından arındığında hissedersin.

Ve bu özgürlük senin hafiflemeni saglar.

Hadi şimdi korkularından özgürleş.

Unutma!

Korkularından özgürleştiğinde yaşadıgın her an’dan  daha fazla keyif alırsın..