Yıldırım, gerek Türkiye’de, gerekse KKTC’de can ve mal güvenliğine yönelik her türlü yatırımı yapmaktan kaçınmadıklarını kaydetti. Binali Yıldırım, “Türkiye’de ne varsa, KKTC’de de olacak dedik ve eş zamanlı olarak bütün yatırımları burada da başlattık. Hizmetlerimizi sürdüreceğiz.” dedi. 

Yıldırım temelini bugün attıkları yeni sistemin seyrüsefer güvenliğini artıracağını ve her türlü hava şartında alana inişe imkan sağlayacağını söyledi. Yıldırım, ILS’in Ercan Havaalanı’nın çok daha etkin ve güvenli kullanımına katkı sağlayacağını aktardı. Dünyada sivil havacılığın yüzde 3, Türkiye’de yüzde 53 büyüdüğüne işaret eden Yıldırım, iç hatlardaki büyümenin ise 4 kat olduğunu kaydetti. 2002’de 25 olan faal havaalanının bugün 47’ye çıktığını ve 9 alanın da yapımının devam ettiğini söyleyen Yıldırım, eskiden Ankara-İstanbul-İzmir üçgeninde adeta sıkışan havacılığın serbest rekabet ortamının oluşmasıyla yurdun her yanına yayıldığını ve bugün toplam uçuş trafiğinin 3 kat artıp, 1 milyona yaklaştığını belirtti. 

Yıldırım, “Havacılık, havayolu halkın yolu” adı altında başlattıkları fiyat politikalarından dolayı 15 milyon vatandaşın ilk kez uçakla tanıştığını aktardı. KKTC’de de durumun pek farklı olmadığını kaydeden Yıldırım, 2002’de 800 bin olan uçuş sayısının 2010’da 2 milyon 150 bini geçtiğini ve bugün haftalık uçuş sayısının 41’den 215’e yükseldiğini belirtti. 

Binali Yıldırım, yeni havayolu şirketinin ise başka güzel gelişme olacağını kaydederek, havacılıktaki bu gelişmelerin gerek KKTC ekonomisi, gerek turizmi, gerekse dünyayla entegrasyon açısından çok önemli olduğunu söyledi. Yıldırım, “THY, KKTC ve özel sektörün birlikte kuracağı yeni havayolu şirketi de burada başka güzel bir gelişme olarak önümüzde. Sanırım kısa sürede bu yapı da tamamlanmış olacak. Bundan sonraki işimiz, Ercan Havalimanı’nı çok daha büyük, çok daha modern, aynı anda kullanılabile 2 pist ve diğer tesislerle bölgesel bir havaalanı haline dönüştürmek.” dedi. 

Yıldırım, şu şekilde devam etti: “Kıbrıs Türk hava sahasının güvenli olmadığı gibi bir ‘safsatayı’ dile getirenler, şunu çok iyi bilmeliler ki, arkamızda gördüğünüz bina (SMART binası), sadece adanın tamamında değil, Doğu Akdeniz’i kuşatan ülkelerin bile sahip olmadığı özellikte seyrüsefer cihazlarına sahiptir. Güney Kıbrıs’taki insanlara, kuzeyle çekişmeyi ve karalamayı bırakıp, paylaşmayı tercih etmelerini öneriyorum.” 

Kuzey Kıbrıs’ın elektrik krizinde olduğu gibi, her elini uzattığında, elinin havada kaldığına işaret eden Yıldırım, “Kuzey Kıbrıs hep paylaşmayı tercih ederken, karşı taraf hepsi benim olsun demeye çalıştı. Bu anlayış huzurun, barışın, güvenin oluşmasındaki en önemli nedendir. Çok ciddi zihniyet değişimine ihtiyaç duyulduğu görülmelidir” diye konuştu. 

Binali Yıldırım, Güney Kıbrıs’ın Doğu Akdeniz’de petrol ve doğal gaz arama girişimlerine de değinerek, Rum tarafının adanın çevresindeki kaynaklar kendisine aitmiş gibi etmeye çalıştığına işaret ederek, bu oldu bittilere pabuç bırakmadıklarını ve gerekenin anında yapıldığını söyledi. 

KKTC Başbakanı İrsen Küçük de , son 3 ayda Anavatan Türkiye’nin birçok yetkilisinin KKTC’ye gerçekleştirdiği ziyaretlerin, Kıbrıs Türkü’ne verilen değerin bir göstergesi olduğunu söyledi. Küçük, adayı bugün ziyaret eden Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım’ın, gerek yol inşaatı, gerekse alt yapı yatırımları konusunda büyük duyarlılık gösterip, gereken desteği verdiğini belirtti.