İşte Hasan Hastürer’le Bugün ve Son Nokta Programı’ndan öne çıkan detaylar şu şekilde:

‘4 ARALIK KURULTAYI’
“Son 1.5 yıldır hiç tasvip etmediğimiz şeyler yaşanıyor. Tavan bugün için arzu edilen şekilde değildir. Tabanın istediği şekilde kararlar üretmiyor ve yönetim şeklini sergileyemiyor. Taban, KKTC’nin refah içerisinde yaşamasını ve duruşun dik olmasını, halkını en iyi şekilde yönetilmesini isteyen duruş vardır. Biz ise bunu tam anlamıyla yerine getiremiyoruz. Geçtiğimiz kurultay döneminde bir adaylık serüvenine çıktım. Bu serüven içerisinde bugünün geleceğinin kastını ortaya koyduk. O günkü şartların bugünkü koşulları, yaşananları getireceğini tahmin ettiğimizden bunları söyledik. Çünkü o günden bugünün geleceklerinin altına imza atılmıştı. Orada verilmesi gereken bir karar verdi ki o da UBP’de bir değişikliğin sözlerle verilen bir değişikliğin olması gerekliliğiydi.4 Aralık kurultayının ardından yaşananların ardı arkası kesilmedi. CTP bile kendi iktidarını değil ülke iktidarını ortaya çıkarırlar. Bir cumhurbaşkanı çeşitli görüşlerden insanları bir çatı altında tutmaya çalışır ki tüm halka hitap edebilsin. Bugün burada devlet indinde adamıma göre hareket edeyim dediğin zaman küçük bir toplum içerisinde birçok sıkıntıyı da ortaya çıkarmış olacaklardır.”

‘UBP TABANI’
“Toplum içerisinde hala daha duyarlı kesimler vardır. Ve bu duyarlı kesimler birok şeye yanıt verebilir. Kurultayda da duyarlılık gösterildi. Kişiciliğin önüne geçilmesi konusunda bazı mesajlar vardı. Kişiye ve inanca destek arasında büyük fark vardır. İnanca destekte kollarınız çok açıktır, kucaklayabildiğiniz kadar insanı kucaklarsınız, ancak kişiye destek ise parti içinde dahi belli bir siyasi görüş çerçevesinde dahi belli kriter koyup görüş açınızı daraltmaktır. Bunun UBP tabanı farkındadır.”

‘SÖYLEMLERİMİZLE İKTİDAR OLDUK’
“Biz artık maaş ödemek için değil, biz artık proje yapmak için ya da hazırladığımız projeleri sunmak için bir şeyler yapmalıyız. Ürettiklerimizi götürüp Türkiye’nin önüne koymalıyız ki bazı yerlerdeki desteğimiz farklı olsun. Eğer bunun tersi olursa biz tamamen farklı noktalara gideriz. Biz söylemlerimizle iktidar olduk. Cumhurbaşkanı seçimlerini kazandık. Ertuğruloğlu’nun üzerinden hiç mi politika yapmadık? Yaptık. Ancak geldiğimiz noktada insanlarla da ters düşmek için yola çıkmadık. Anavatan Türkiye ile de test düşmek için yola çıkmadık. Ben bu genç yaşımda siyasete olan aşkım ve KKTC’ye olan aşkımdan dolayı siyasete devam etmek isterim ancak bu koşullarda soru işareti koyar ve beklerim. Vazgeçerim de.”

‘BÜYÜK UBP PROJESİ’
“Büyük UBP projesi nedir? Bence UBP’nin çöküşüdür. Çünkü UBP diye bir şey kalmadı ortada. Şu anki durum maalesef bunu gösteriyor. Ben oy vermediğim zamandan beridir, yani UBP’nin kurulduğu ilk seçimlerinden beridir bazı adaylarımızın ve partimin broşürlerini dağıtarak başladığım bu siyaset serüveninde hep aynı devam ettim ve bugüne kadar da UBP ailesi dışına çıkmadım. Ancak bugün UBP’nin iyiliğine değil neredeyse kötülüğüne uğraşılıyor. “

‘ÖNCE BELEDİYE DÜZELTİLMELİ’
“Belediyenin problemi hala çözülmedi. Şimdi seçim yapılacakmış da bir sene sonra yeniden seçim yapılacak. Seçilen arkadaş seçim için uğraşır, belediyenin düzelmesi için uğraşmayacak ki. Bunlar hiç paylaşılmadan kararları üretiliyor. UBP içerisinde konuşulmadan yapılan hiçbir şey yoktu daha önceden. Sabahtan geldim Kamu Hizmeti Komisyonu Yasası’nın değişeceğini gördüm, ansızın önümde gördüm. Bu ülke bu safhaya gelmemesi lazım. Devlet sırrı gibi ben bunu yeni öğrendim. Bunun gibi ikinci bir mevzu var. Belediyelerde erken seçime gidileceği zaman benim en son haberim oldu. Ben Lefkoşa Milletvekiliyim, bana soruldu mu? Hayır. Bunun yanıtı da yok. Arasta’ya gittim, oradaki insanlarla sohbet ettim, onlar da aynı soruyu soruyor. Haziranda belediye seçimi ne olacak diyorlar, insanlar hemen tepki gösteriyorlar. Önce belediyenin düzeltilmesine gidilmesi gerekir. Önce ülkenin, halkın, toplumun iyiliğinin düşünülmesi lazım.İşin geldi mi seçim, işine gelmedi mi seçimi erteleme olgusu olamaz.”

‘SİYASİ PARTİ NİYE SEÇİME GİDER?’
“Benim tek bir kuşkum vardır. Eğer benim bugünkü seçimlerde insanlara verecek bir şeyim yoksa boşu boşuna bazı şeyleri yapmamam lazımdır. Eğer yapılacaksa kötü halde bir şey, önce bunu düzeltmek için bazı şeyleri yapıp seçime gitmeyi tercih ederim. Bir siyasi parti niye seçime gider? Ya milletvekili sayısını artırmak için ya ben bıraktım başaramadım beni bırakın demek için ya da normal seçim zamanı olacağı için.”


UBP Lefkoşa Milletvekili Hasan Taçoy

“Tarif edemeyeceğim bir ruh halindeyim. Bazen bir şey hissedersiniz ya hoş olmayan ama tarif edemezsiniz. 8 Eylül 1980 tarihinde TBMM’deydim. TBMM’de milletvekilleri ile görüşüyordum. Düşünebiliyor musunuz 4 gün sonra darbe olacak. Aslında milletvekilleri bir takım işlerin iyi gitmediğini biliyordu. Özellikle CHP kulisinde kahkahalar grup odalarından öteye gidiyordu. Yıllar geçti ben o günü hiç unutmadım ve insanların hani doğal koşullarda olması gerekenlerin, çaresizlik noktasındaki ruh hali olarak algıladım. Yarış bir partinin sınırlarını aşıp memleket meselesine dönüştü ve bir yarış düşünün ki parti içi tüzük ve partinin mevzuatına uygun çözümlenebilecek bir soruna parti içi çare de bulunamadı. Yargı da bulaştı, sokak, parlamento, yürütme, bütçe bulaştı... Ve en önemlisi Ankara bulaştı. Nasıl olacak? Nasıl halledeceğiz? Haftasonu Ankara’daydım ve Sayın Beşir Atalay ile görüşme fırsatı buldum. Geldikten sonra bir takım görüşmelerim daha da oldu. Uykum da kaçtı, huzurum da kaçtı. Ülkemi seviyorum, insanlarımızı seviyorum. Bugünümüzün güzel olmasını istiyorum. Ancak soru işareti yazılanlardan büyük...”