Talat, Sim TV’de katıldığı bir programda, Güney Kıbrıs’ın petrol arayışları ve buna dair gelişmelere ilişkin düşüncelerini aktardı. Mehmet Ali Talat, petrol konusunun kendi döneminde de gündeme geldiğini belirterek, Rumların o dönemdeki lideri Tasos Papadopulos’a petrol ile ilgili çok tehlikeli bir oyun oynadığını ve bundan vazgeçmesi gerektiğini söylediğini belirtti. Talat, “Hristofyas’ın başkanlığa gelmesi ile Rum tarafında imaj iyileşmesi, Türk tarafında ise imaj bozulması oldu. Bu süreç içerisinde petrol arayışlarına başlandı.” dedi. Talat, Dimitris Hristofyas’ı da sismik araştırmadan öteye geçmemesi konusunda uyardığını söyledi.

“SONDAJ MAKİNELERİ GELİRSE İŞLER KARIŞIR”
Talat, petrol krizinin Türkiye ile Güney Kıbrıs arasında bir kriz gibi göründüğüne dikkat çekerek, bunun Ankara’nın ve KKTC’nin tezine aykırı olduğunu belirtti. Piri Reis’in uluslararası sularda araştırma yapmasına kimsenin bir şey söyleyemeyeceğini ifade eden Talat, sondaj makinelerinin oraya gelmesi halinde işlerin karışabileceğini söyledi. Talat, “O zaman, ‘Kıbrıs Cumhuriyeti’nin münhasır ekonomik bölgesine tecavüz sayılabilecek. İşler o zaman karışır.” dedi.

Türkiye ile KKTC arasında yapılan Kıta Sahanlığı Sınırlandırma Anlaşması’nda bir belirsizlik olduğunu ifade eden Talat, bu anlaşmanın Türkiye ile KKTC arasındaki suları kapsadığını dile getirdi. Talat, “Piri Reis bu anlaşma çerçevesinde değil, uluslararası sularda hareket ediyorsa bir sorun yok.” dedi.

"MÜZAKERELERDE İLERLEME KAYDEDİLEMİYOR"
İkinci Cumhurbaşkanı Talat, müzakerelerle ilgili görüşünün sorulması üzerine, müzakerelerin çıkmazda olduğunu ve hiçbir konuda ilerleme sağlanmadığını savundu. Ufak tefek ilerlemelerin süreci kurtarmadığını, büyük ilerlemelerin şart olduğunu kaydeden Talat, “Bizim için asıl olan müzakerelerin başarı ile bitmesidir.” dedi. Talat, tek hedefin çözüm olması gerektiği yolundaki görüşlerini yineleyerek “Petrol konusu da müzakerelerde değerlendirilebilseydi belki bir motivasyon kaynağı olurdu.” diye ekledi.