KKTC Cumhurbaşkanı Eroğlu, "Yani vermek istediği mesaj, uyumlu bir insan mesajını vermeye çalışıyor. Her zaman söylüyorum. Güney’de hangi lider cumhurbaşkanlığına seçilir, müzakere masasına gelirse, birbirlerinden pek fazla farkı yoktur." dedi.

Bir dizi toplantı ve ziyaret için geldiği Bursa'da konakladığı otelde gazetecilere açıklamalarda bulunan Eroğlu, Kıbrıs Rum Kesimi'ndeki seçimleri değerlendirdi. Eroğlu, "Seçim kampanyası başladığından itibaren nasıl sonuçlanacağı bilinen bir seçimdi. Anastasiadis'in seçimi kazanacağı hem Türk hem de Rum tarafında peşinen kabul edilmişti. Dolayısıyla Anastasiadis, oldukça yüksek bir oy oranıyla, sanıyorum Makarios’tan sonra alınan en yüksek oy oranıyla seçildi. Ben dün kendisini de aradım. Konuştum. Tebrik ettim. Müzakerelerle ilgili düşüncelerimi, ‘müzakerelere tekrar başlama arzumuzu’ ilettim kendisine. Biliyorsunuz Güney Rum Kesimi'nde ağır ekonomik kriz var. 'Takdir ederseniz bu krizle uğraşmam lazım' dedi. Ondan sonra müzakereleri başlatacağız. Yani vermek istediği mesaj, uyumlu bir insan mesajını vermeye çalışıyor." diye konuştu.

RUM LİDERLERİNİN FARKI YOK

Rum Kesimi'ndeki her seçimden sonra müzakerelerin başladığını; ancak sonuçsuz kaldığını belirten KKTC Cumhurbaşkanı, Rum liderlerinin birbirinden farkı olmadığını dile getirdi. Cumhurbaşkanı Eroğlu şunları kaydetti: "Her zaman söylüyorum. Güney’de hangi lider cumhurbaşkanlığına seçilir, müzakere masasına gelirse, birbirlerinden pek fazla farkı yoktur. O bakımdan kendi halkını ve devletini, temsil etmek için müzakere masasına otururken, geçmiş Rum liderlerinin masaya taşımaya çalıştığı ağır taviz isteklerinden daha geride kalacağını düşünmüyorum. Ama inşallah sergilemeye çalıştığı, uzlaşıcı tavrı dış dünyaya bunu sergilerken, müzakere masasında da bunu sergiler. Tartışılmamış tarafı kalmayan Kıbrıs sorununu kısa bir zamanda çözeriz. Arzum ve temennim de bu. Beklentim de bu. Ama tabi ki, çözüm benim sadece iki dudağımın arasında olsa kolay. Onların da aynı niyeti göstermesi, aynı düşünce ve kararlılıkla müzakere masasına gelmesiyle mümkündür. Bugüne kadar zaman zaman yapılan müzakerelerde Anastasiadis masada bulunmadı. Ama yapılan müzakereleri izleyen BM yetkililerinin söylediği bir cümle var: 'Gördüğümüz kadarıyla Rum tarafı, refahı ve gücü sizinle paylaşmak istemiyor'. Şimdi bu görüşlerini bize, kapalı kapılar arkasında söylerler de, BM Güvenlik Konseyi’ne yazdıkları raporlarda bunları aksettirmezler. Mühim olan bu görüşlerini, bu raporlarına da kaydettirmeleridir."


Bir gazetecinin 'Yeni dönemden umutlu musunuz?' sorusunu cevaplandıran Derviş Eroğlu şöyle devam etti: “Müzakere masasına tekrar oturmayı arzu ettiğime göre bir umut var. Her müzakere masasına bir umutla oturuyoruz. Geçen dönemde muhatabım Sayın Hristofyas ile görüşmelerimi sürdürürken de bir New York ziyaretinde genel sekretere zirve önerisinde bulunmuştum. Ben, Hristofyas ve genel sekreterin katılacağı 3’lü bir zirve teklifini sunmuştum. Bu teklifim kabul görmüş ve 5 zirve yapmıştık. Buna rağmen maalesef bu toplantılarda bir anlaşma metni ortaya çıkmadı. Biliyorsunuz, daha önce genel sekreterin hazırladığı anlaşma metinleri var. Reddeden Rum tarafı olmuş ve kabul eden yine Türk tarafı olmuştur. İnşallah, bizim de kabul edeceğimiz bir anlaşma metnini, Rumlar da kabul eder ve yıllardan beri devam eden ve ucu açık müzakereler süreci şeklinde bu görüşmelerin sonuna varırız diye düşünüyorum."