LEFKOŞA- Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, Kıbrıs sorununun çözümü konusunda, "Bu yeni bir süreç olacak. Netlik içerecek ve bizi uçsuz bucaksız, sonuç odaksız bir şekilde, ucu açık bir sürece sürüklemeyecek. Dolayısıyla biraz daha sabırla konunun değerlendirilmesi gerekir diye düşünüyorum." dedi.

Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, Birlemiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Antonio Guterres'in Kıbrıs meselesi için görevlendirdiği geçici özel danışmanı Jane Holl Lute ile son bir haftadır yürütülen çalışmalar hakkında, Cumhuriyet Meclisi'nde temsil edilen hükümet ve muhalefet partilerinin genel başkanlarını bilgilendirmesi, onların da değerlendirmelerini aldığı görüşme sonrası bir basın toplantısı düzenledi.

Meclis'te bulunan hükümet ve muhalefete mensup partilerin genel başkanlarıyla yararlı bir toplantı yaptıklarının belirten Akıncı, burada gerek 9 Ağustos'ta Güney Kıbrıs Rum Yönetimi (GKRY) lideri Nikos Anastasiadis ile yapmış oldukları toplantının sonuçlarını, aynı zamanda Lute'un son bir haftadır kendisi ve Anastasiadis ile yürüttüğü çalışmalarda geldikleri noktayı ele aldıklarını söyledi.

Akıncı, daha önce 9 Ağustos toplantısıyla ilgili tutanakların diğer görüşmelerin tutanakları gibi Meclis'e, Başbakanlığa, Dışişleri Bakanlığına ve diğer bütün ilgili yerlere zamanında iletildiğini anımsatarak, o toplantının içeriğiyle ilgili olarak da bugün ayrıca değerlendirmelerde bulunduklarını altını çizdi.

- Rum tarafının önerisi

Cumhurbaşkanı Akıncı, 9 Ağustos toplantısında gündeme gelen bir doğalgaz önerisi olduğunu ve bunun son birkaç gündür basında da yer bulduğunu kaydederek, 13 Temmuz'da kendileri tarafından Rum tarafına hidrokarbonlar konusunda ortak bir komite kurulması önerisinde bulunulduğunu hatırlattı. Rum tarafının bu teklife ortak bir komite kurulması yönünde değil de, "Rum tarafı yapmakta olduğu çalışmalarla ilgili Türk tarafını bilgilendirsin." gibi bir teklifle geldiğini anımsatan Akıncı, bu teklifin kabul edilecek bir yanının olmadığını söyledi.

Akıncı, Rum tarafının önerisiyle ilgili şunları kaydetti:

"Öneride, nüfus oranları zemininde de bir gelir bölüşümü olabilir ama bunun bir önemli ön şartı var. Bu şart, 'Türkiye, Kıbrıs Cumhuriyeti ile masaya otursun ve münhasır ekonomik bölge sınırlamasını yapsın. Bu mutabakat sağlandığı takdirde, Türkiye ve Kıbrıslı Türkler kendilerince münhasır ekonomik alan içerisinde devam ettikleri faaliyetini durdursun. O zaman nüfus oranında bir gelir paylaşımını bir emanet hesapta tutacağız. O hesaptan da Kıbrıs tarafının da faydalanması mümkün olabilir.' Önerinin özeti budur."

- Türk tarafının ortak komite ve ortak arama önerisi

Doğu Akdeniz'deki doğalgaz konusunda 3 yol izlenebileceğinin altını çizen Akıncı, bunlardan birincisinin Kıbrıs sorunun çözümünün tüm taraflar tarafından beklenmesi ve sorun çözülünceye kadar taraflardan hiçbiri o alanda girişim yapmaması olduğunu söyledi.

Akıncı, bunun dışındaki yolun bu işin birlikte yapılması olduğunu kaydederek, bu ikisi de olmuyorsa ayrı ayrı arama çalışmalarının yapılması olduğunu ve şu anda da sürecin böyle işlediğini söyledi. Cumhurbaşkanı Akıncı, Türk tarafının tutumunun doğalgaz aramalarının birlikte yapılması ve ortak bir komite kurulması yönünde olduğunu vurguladı ve bu önerinin birçok kesim tarafından olumlu karşılandığını anlattı.

Eylül ayının sonuna Birleşmiş Millet Güvenlik Konseyi (BMGK) vesilesiyle New York'ta bulunacaklarını kaydeden Akıncı, bu öneriyi o esnada tüm üçüncü taraflara daha iyi bir şekilde anlatmak çaba göstereceklerini ifade etti.

Cumhurbaşkanı Akıncı, Lute ile son bir haftadır görüşmeler yaptıklarını belirterek, şu değerlendirmelerde bulundu:

"Yoğun bir çalışma oldu ama henüz bu çalışma tamamlanmadı. Çalışmayı sürdürmeyi haklı kılacak malzeme birikti. Yani yapılmakta olan çaba, tamamen altı boş bir çaba değil. Bazı gelişmeler var ancak sonuca ulaşılmadığı için şimdiden sonuç hakkında bir yorum yapmak doğru olmaz. Ayrıntıya girmeyeceğim çünkü bu konu bir oluşum aşamasındadır. Bu oluşum aşamasındayken sayın parti liderlerine bu bilgilendirmeyi yaptım, ki onlardan da görüş alayabileyim diye. Her şeyi ile bitmiş bir şeyi önlerine koymadım, o noktada değiliz zaten. Oluşum aşamasındayken hangi noktada olumlu gelişmeler hangi noktada sıkıntılar olduğunu kendileriyle paylaştım. Sonuç itibariyle şu an yapacağımız en doğru değerlendirme, peşin hükümle olaya bakmamak. Öyle söylemeyi uygun görüyorum. Şimdiden her şey tamamdır, bitti bitiyor diye bir durum yok. Ancak ortada da hiçbir şey yok olmayacak şeklinde bir yargıda bulunmanın da yanlış olacağı kanaatindeyim. Sabırla bu süreci bir hafta sürdürdük, bundan sonrasında da sabırlı bir şekilde ama belli ilkeleri gözeten bir tavır içerisinde olacağız. Bunların hangi ilkeler olduğunu defalarca seslendirdik. Yeniden seslendirmeye gerek bile duymuyorum."

- "Yeni bir süreç olacak"

Geçmiştekine benzer bir sürecin peşinde olmadıklarını vurgulayan Akıncı, "Bu yeni bir süreç olacak. Netlik içerecek ve bizi uçsuz bucaksız, sonuç odaksız bir şekilde, ucu açık bir sürece sürüklemeyecek. Dolayısıyla biraz daha sabırla konunun değerlendirilmesi gerekir diye düşünüyorum. Belli konularda belli yargılara, daha süreç bitmeden veya oluşmakta olan metin ortaya çıkmadan kendi dünya görüşleri çerçevesinde peşin yargılara sahip arkadaşlarımız olabilir. Ancak benim nacizane görüşüm ve tavsiyem, ortaya bir sonuç çıkmadan onun hakkında peşin yargılı davranmamak herkes için daha doğru ve sağlıklı olur düşünüyorum." dedi.

Akıncı, bundan sonraki sürecin New York'a gidilerek, Genel Sekreter Guterres'in liderle ayrı ayrı görüşmesi şeklinde gelişeceğini dile getirdi. Bu görüşmelerin bir üçlü toplantı şeklinde gerçekleşmeyeceğini kaydeden Akıncı, Guterres'in yakın zamanda kendisini arayarak referans kavramlarının tamamlanmasıyla ilgili görüşünü paylaştığını söyledi.

Guterres'in ayrı ayrı görüşmelerin ötesinde üçlü bir görüşmeyi de arzu ettiğini belirten Akıncı, bunun New York'taki genel kurul sonrasında, taraflara uyan bir zaman ve yerde buluşma konusunda da hemfikir olduklarını kaydetti.

- "Siyasi eşitlik tartışma konusu olamaz."

Cumhurbaşkanı Akıncı, Lute ile yürüttükleri çalışmalardaki tutumlarının net olduğuna dikkati çekerek, şöyle devam etti:

"Ben zaten bu tutumumu defalarca ortaya koydum. Siyasi eşitlik elbette tartışma konusu olamaz, kararlara etkin katılım zaten bir BM parametresidir. Bu sürecin artık eskisi olmayacağı da bir BM görüşü halindedir. Bunlar BMGK kararlarına ve Genel Sekreterliğin raporlarına artık yansımış unsunlardır. BM Genel sekreterliği de dahil, kimse yeniden sonuç odaklayı olmayacak bir sürecin haline gelmek istemiyor. Dolayısıyla hem netlik arayış içerisindeyiz. Hem de süreç bakımından konunun eskisi gibi olmayacağı yönünde çalışmalarımız sürdürüyoruz. Bu noktada her şey daha tam bir şekilde kelimelendirilmediği için temkini davranıyorum. Yoksa ilkeler açısından bir belirsizlik yoktur. İstediklerimiz bellidir ve BM çerçevesinde olan hususlardır."