YURDAGÜL ATUN
LEFKOŞA

Kıbrıs Türk toplumunun
1960 öncesine geri döneceğini ifade eden Vaiz, “55 yıl sonra, yerlerinden, köylerinden göç edenler, ettirilenler ve daha sonra 1974'de kuzeye gelmek zorunda kalanlar veya kuzeye gelmeye zorlananları kim tazmin edecek?” diye sordu.


Sağlık eski Bakanı Eşref Vaiz, mülkiyet konularında çıkan tartışmaları Haberal Kıbrıslı Gazetesi’ne değerlendirdi.
Müzakerelerde kişisel tazminat üzerinden gidilmesinin, kaotik bir dönem yaratacağını vurgulayan Vaiz, “Tabir yerindeyse 1960 geri dönülecek” dedi.


Kıbrıs Türk halkının kendi isteğiyle Kuzey’e gelmediğine işaret eden Vaiz,
“55 yıl sonra, yerlerinden, köylerinden göç edenler, ettirilenler ve daha sonra 1974'de kuzeye gelmek zorunda kalanlar veya kuzeye gelmeye zorlananları kim tazmin edecek?” şeklinde konuştu. 


“Kıbrıs Türk Toplumunun ne savaş ne de göçte hiç bir iradesi olmadı”
 


Kuzeye geldiklerinde çadırlarda oturtulmayıp başkalarının evlerine yerleştirilen halkın diyet ödememesi gerektiğini ifade eden Vaiz şunları söyledi: “Kuzeye geldiklerinde çadırlarda oturtulmayıp başkalarının evlerine yerleştirilen halk neden diyet ödesin? Kıbrıs Türk Toplumunun ne savaş, ne de göçte hiç bir iradesi olmadı. Olaylar ve olayları yönetenler toplum adına kararlar verdi. İskan kelimesiyle Türk Toplumu 1974 tanıştı. İskan Bakanlığı ne demek? Dünyanın başka hangi ülkesinde böyle bir bakanlık var? Şimdi yönetenler geri çekildi. Konu kişisel halledilecek deniliyor.

“Bedeli insanlar değil, toplumlar değil yönetenler ödemeli”

Bedeli insanlar değil, toplumlar değil yönetenler ödemeli. Kıbrıs Cumhuriyetini içine sindiremeyenler 1963’de onu yıkmaya çalıştı ve yıktı. Şimdi Rumlar tabir yerinde ise 1960 Cumhuriyetine geri dönmeye hazırlanıyorlar.”

 Maalesef kaos…”

Kişisel tazminatlar üzerinden gidilmesinin yeni bir dönemi başlatacağını yineleyen Vaiz, Loizidu davasını anımsattı. Kaosun kapıda olduğunu ifade eden Eşref Vaiz “Loizidu evini göremedi diye dünyanın tazminatını aldı. Maalesef kaos görünüyor. Kaotik bir dönem olacak” dedi.

“Halka açıkça izah edilmeli…”

Olacakların halka açıkça izah edilmesi gerektiğine vurgu yapan Vaiz şu değerlendirmelerde bulundu: “Onca insan öldürüldü, kayıp oldu, Cumhuriyet Rumların olsun diye… Hani Türk yönetimi de tabir yerindeyse bayıldı bu formüle. Çünkü Türkler de Kıbrıs 60 Cumhuriyetini içine sindirememişti. Malum Taksim istiyorlardı. Sonunsa Türk, Rum yönetenler ve garantörler başardı. Ada ikiye bölündü. Kıbrıs Cumhuriyeti Rumlara bırakıldı. Adanın Kuzeyi Türklerin oldu. Bunu Garantörler ve ABD sağladı. Artık belgeler açıklanıyor, arşivler açılıyor bunları oralardan okuyoruz. Diyeti neden Türk halkı veya neden Rum halkı ödesin? Rumlar siyasi diyet öderken, maddi ve manevi diyeti Türkler ödeyecek. Kimin malı kime diye soruyorlar? Doğru ama bu soru 40 yıl sonra mı sorulacaktı? Yıllarca bu soruyu soran Türk siyasileri tenzih ederim. KKTC Meclis Tutanakları’nda vardır. 75'li yıllarda yapılan yanlışa karşı çıkan Milletvekilleri dikkate alınmadı. Karar siyasi bir karardı ve yanlıştı. Dönemin TC hükümetlerinin oluruyla bu politikalar yürürlüğe kondu. Şimdi diyeti halk niye ödesin?”

 “Eğer Rum mallarını kullanım ve sahiplenme suç idiyse, bunu kim teşvik etti”

Bugün, Rum mallarının kullanımının suç olduğunun söylendiğini dile getiren Vaiz sözlerini şöyle tamamladı: “Rum mallarını kullanım ve sahiplenme suç idiyse, bunu kim teşvik etti, kim uyguladı? Şimdi yüzleşeceksiniz deniliyor. Ben ve ailem kişi olarak mağdur olmayacağız, hatta Kuzeydeki bozuk düzensen kaynaklanan mağduriyetimiz belki de ortadan kalkacak ama Türk Toplumu çok zor günler yaşayacak.

“Bu, başka bir haksızlığı ve adaletsizliği doğuracak”

Ben elbette Rum veya Türk mağduriyetlerinin giderilmesini, adaletin sağlanmasını savunuyorum. Ama burada yöntem diyeti yalnız yanlışlarına ortak ettikleri insanlara ödettirmek olmamalıdır. Bu, başka bir haksızlığı ve adaletsizliği doğuracaktır. Kısaca bugünkü tabloyu yaratanlar esas sorumlulardır.”