KKTC Başbakan İrsen Küçük, son günlerde UBP Genel Başkan Adayı Ahmet Kaşif’le girilen polemiğin üzüntü verici boyutlara geldiğini, gerek kullanılan ifadeler, gerekse tartışmanın boyutunun sağduyu ve soğukkanlılığın önemini bir kez daha hatırlattığını kaydetti.
Küçük, yaptığı yazılı açıklamada, UBP Kurultayı’na giderken, gerek kurultay öncesi tartışmaların, gerekse bizzat kurultayın kendisinin, UBP’nin örgütsel olgunluğuna yakışır şekilde ilerlemesi gerektiğini belirtti.

EROĞLU VE KAŞİF’LE KİŞİSEL SORUNUM YOK

Küçük açıklamasına şöyle devam etti:
“Bizim ne Cumhurbaşkanı Sayın Derviş Eroğlu ne de Genel Başkan Adayı Sayın Ahmet Kaşif ile kişisel bir sorunumuz vardır. Bizim sorunumuz zihniyetlerle, politikalarla, programladır. Eleştirilerimizi ve ithamlarımızı bu temelde yapmaya özen göstermeye gayret sarf ediyoruz. Aynı olgunluğu karşı taraftan da beklemenin hakkımız olduğunu düşünüyoruz.
Belirttiğimiz üzere bizim ne Sayın Eroğlu ne de Sayın Kaşif ile bireysel bir sorunumuz yoktur, olamaz da. Hataları, sorunları ve açmazları gözardı edemeyiz. Bu anlamda gerek UBP delegeleri, gerekse halkımızda böyle bir intiba oluşmaması en temel temennimizdir.

YARIŞ ÇETİN İLERLİYOR

Genel Başkanlık yarışı elbette çetin bir şekilde ilerlemektedir. Ancak böylesi çetin bir süreçte karşılıklı saygı ve parti arkadaşlığını bir kenara atmak, UBP olgunluğuna ve partililik anlayışına sığmaz. Biz siyasi tartışma ile kavgayı birbirine karıştırmamaktan yanayız. Siyasi tartışma ve eleştiri elbette olacaktır. Partimizin gelişimi için bu zorunludur. Eleştirinin olmadığı yerde ilerleme sağlamak imkansızdır. Ancak bunun seviyesini ‘kavga’ boyutuna düşürmemek gerekmektedir. Hepimiz UBP’nin neferleriyiz ve bu anlayışla hareket ederek kurultayımızı demokrasi şölenine çevirmekle yükümlüyüz.

TÜM KESİMLERLE İÇ İÇEYİM

Ben bu ülkenin Başbakanı olarak toplumun tüm kesimiyle iç içe olmayı yaşam felsefesi olarak benimsedim. Halkın, çiftçilerin, köylülerin, memurların, üreticilerin, esnafın, gençliğin, iş dünyasının; kısacası toplumun tüm kesimlerinin derdini iyi bilen, halka ve topluma hizmetin ilk derslerini soyadından alan bir siyaset adamıyım. Halkın içinden geldim, halkın sorunlarını bizzat yaşadım ve yaşamaktayım. Bu halk ve ülke için hizmet vermeyi soyadımdan öğrendim. Çocuk yaşlardan itibaren halk için Mücahit ruhuyla hareket ettim. Halen aynı ruhla, soyadımın bana yüklediği görevi yerine getirme hassasiyetiyle hiçbir karşılık beklemeksizin halk için mücadele etmeye devam ediyorum.

EN DOĞRU KARARI DELEGE VERECEK

Devlet yönetiminin ağırlığı ve sorumluluğunu aldığım eğitim ve yaşadığım süreçler itibariyle çok iyi kavradığıma inanıyorum. Ve belki de en önemlisi halkımızın kendisi için hizmet veren, kendi içinden çıkanları yarı yolda bırakmadığını çok iyi biliyorum.
Tüm bu olgular ışığında partimizin büyük kurultayının siyasi olgunluk ve demokrasi şöleni şeklinde geçeceğine ve gerek kişisel deneyimlerim gerekse çocukluğumdan bugüne aldığım siyasi eğitim nedeniyle kurultayımızdan zaferle çıkacağıma inanıyorum. Son ve en doğru karar UBP delegelerinin olacaktır.”

KÜÇÜK’E BÜYÜK KATKILARIM OLDU
Başbakan İrsen Küçük'ün ''Cumhurbaşkanı ile aramız açık'' şeklindeki açıklamaları ''yanlış ifadeler'' olarak değerlendiren Eroğlu, İrsen Küçük'ün başbakan seçilmesinde katkısının büyük olduğunu, Ulusal Birlik Partisi'nin (UBP) içinden çıkmış bir Cumhurbaşkanı olarak bir tercihinin olmasının gayet doğal olduğunu söyledi.
İrsen Küçük'ün başbakan seçildikten bir müddet sonra Cumhurbaşkanı'na karşı bir tavır değişikliğine girdiğini savunan Eroğlu, söyle devam etti:

YOKSA YÖNLENDİRİLDİ Mİ?
''Bilmiyorum kendi iradesiyle mi hareket etti, bu karara vardı? Yoksa yönlendirildi mi? Küçük, UBP milletvekillerinin veya bakanlarının Cumhurbaşkanlığı'na, beni ziyarete gelmelerini bile engellemeye kalkmıştır. Halbuki benim hükümete müdahalem hiçbir şekilde olmamıştır. 35 senesini UBP'ye veren ve cumhurbaşkanlığı seçimlerine girerken UBP adayı olarak, bir kişiyi işaret etme hakkı doğal sayılması gerekir.
Ben cumhurbaşkanı olduysam konuşmayacak veya bir konuda pozisyon almayacak diye bir gerekçe olamaz. Benim istediğim tek bir şey vardır. Ülke de huzur olması. Kurultaylar çok oldu. Hiçbir kurultay böyle olmadı. İnşallah, bu kurultayda bu ülke ve bu parti kurtulur diye düşünüyorum.''

(Star Kıbrıs)