LEFKOŞA - Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Kıbrıs meselesindeki pozisyonlarının Türkiye ile tam uyum içinde olduğunu, egemen eşitliğe dayalı ve yan yana yaşayan iki devletin iş birliğini savunduklarını ifade etti.

Cumhurbaşkanı Tatar, İngiltere Dışişleri Bakanı Dominic Raab'ı makamında kabul etti.

Görüşme sonrası basın mensuplarına değerlendirmelerde bulunan Tatar, Raab ile heyetine ziyaretleri ve Kıbrıs konusuna gösterdikleri ilgi için teşekkür etti.

Tatar, İngiltere'nin Kıbrıs'ın garantörü olması ve Ada'yı iyi tanıması sebebiyle önemli bir ülke olduğunu belirterek, İngiltere'nin Brexit sonrası Avrupa Birliği'nden (AB) çıkması dolayısıyla KKTC ile önemli ilişkiler içerisine girebileceğini ifade etti.

İngiltere tarafından Kıbrıs'a gösterilen ilginin kendileri için çok önemli olduğunu vurgulayan Tatar, Kıbrıslı Türklerin var olma mücadelesinde, ekonomik ilişkilerde ve direkt uçuşlar konusunda İngiltere ile geliştirilebilecek fırsatların önemine dikkati çekti.

Tatar, "Raab'ın da ifade ettiği üzere İngiltere de Kıbrıslı Türklere yönelik birtakım çalışmalar ve girişimde bulunmayı istiyor." dedi.

Görüşmede Kıbrıs'ta bulunan İngiliz üslerinin de gündeme geldiğini aktaran Tatar, İngiliz üslerinde Kıbrıslı Türkler ve Kıbrıs Vakıflar İdaresi'ne ait mülkler olduğuna dikkati çekti.

Tatar, son yıllarda İngiltere ile Kıbrıs Rum kesiminin İngiliz üslerindeki düzenlemeler ve özel mülklerle alakalı aldıkları kararlar olduğunu hatırlatarak, o konudaki görüşlerini Raab'a ilettiğini ve İngiltere'nin Kıbrıs Türklerinin bu konuyla ilgili haksızlığa uğramaması amacıyla çalışmalar yapacağını kaydetti.

KOVİD-19 AŞISI TALEBİ

Küresel salgın konusunun da görüşüldüğünü ifade eden Tatar, "Oxford Üniversitesinin piyasaya sürdüğü yeni tip koronavirüs (Kovid-19) aşısından bizlere de verilmesi noktasında bir çalışma talep ettim. Kıbrıs Rum kesimine birtakım aşıların verilebileceği haberini biz zaten almıştık. Raab da bunu olumlu şekilde değerlendireceklerini söyledi." diye konuştu.

Tatar, Türkiye'den önemli sayıda aşı beklediklerini ve AB ile temaslarını sürdürdüklerini belirterek, AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell'in gelecek hafta KKTC'ye geleceğini ve ona da Kıbrıs'a ayrılan aşıdan Kıbrıslı Türklerin de payını istediğini söyleyeceğini belirtti.

"POZİSYONUMUZ TÜRKİYE İLE TAM BİR UYUM İÇİNDEDİR"

Görüşmede gündeme gelen en önemli konunun yakın zamanda Birleşmiş Milletler (BM) öncülüğünde düzenlenmesi planlanan, garantör ülkelerin de katılacağı Kıbrıs konulu 5+1 gayriresmi konferansı olduğunu belirten Tatar, İngiltere'nin de bu konuda çalışmalarını sürdürdüğünü kaydetti.

BM'nin Kıbrıs'taki iki tarafı, garantör ülkelerin de katılımıyla martın ilk haftalarında buluşturmak için çalışmalar yürüttüğünü ifade eden Tatar, yakın zamanda BM Genel Sekreterinin Kıbrıs için görevlendirdiği özel danışmanı Jane Holl Lute ve Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu'nun kendisini ziyaret ettiğini hatırlattı.

Cumhurbaşkanı Tatar, şöyle devam etti:

"(Kıbrıs meselesinde) Bizim pozisyonumuz Türkiye ile tam bir uyum içerisindedir. Egemen eşitliğe dayalı yan yana yaşayan iki devletin iş birliğini savunuyoruz. Biz Kıbrıs'ta müzakere yöntemiyle bir sonuca ulaşılması taraftarı olduğumuzu Raab'a da ilettik. Raab da bölgesel istikrar için Kıbrıs'ta kazan-kazan durumunun ortaya çıkması için Kıbrıs'ta bir anlaşmaya ulaşılırsa herkesin bundan memnun olacağını ifade etti. Kıbrıs'taki meseleleri enine boyuna tartıştık. Kıbrıs'ta çok fırsatların kaçırıldığını, Kıbrıslı Türklere büyük haksızlıklar yapıldığını, 1960'ta İngiltere burayı devrederken bağımsız Kıbrıs Cumhuriyeti'nin iki kurucu ortağından birisinin Kıbrıs Türk halkı olduğunu konuştuk. 1963'ten sonra meselelerin nasıl geliştiğini kendisi de İngiltere hükümeti de çok iyi biliyor."

Tatar, "Kıbrıs'ta adil, kalıcı ve sürdürülebilir bir anlaşma için bizim de egemenliğimizin fevkalade önemli olduğunun vurgusunu yaptık, sebeplerini anlattık. Kıbrıs'ta yan yana yaşayan iki devletin birbirini tanımasıyla ancak istikrarlı bir gelişme olabileceğini ifade ettik." dedi.

Bir tarafın tanınmış, AB ülkesi ve BM'nin saygı duyduğu bir ülke olması, Kıbrıslı Türklerin ise mevcut pozisyonuyla uzun vadede adil ve kalıcı bir çözümün bulunmasının zor olacağını İngiltere heyetine bildirdiklerini kaydeden Tatar, onların da bu konuyu bildiğini ifade etti.

Tatar, Raab'ın kendilerini ziyaret etmeleri, dinlemeleri ve İngiltere'nin yapacağı çalışmalarda Kıbrıslı Türklerin de haklılığını görmüş olmasının önemli bir gelişme olduğunu vurguladı.

Raab'ın İngiltere Başbakanı Boris Johnson'un selamını kendisine ilettiğini belirten Tatar, Johnson'un yapacağı çalışmalarda Kıbrıslı Türklerin de önünün açılması için talimat verdiğini ifade ettiğini söyledi.

Tatar, İngiltere'de yaşayan en az 300 bin Kıbrıslı Türk, KKTC'de ise 10 bin İngiliz vatandaşı olduğunu, iki ülke arasındaki ilişkilerin daha iyi seviyelere gelmesinin bu vatandaşların da yararına olacağına vurgu yaptı.

"BİZİM İÇİN ÖNEMLİ OLAN POZİSYONUMUZU ANLATMAKTI"

İngiltere'nin Kıbrıs meselesindeki duruşuyla ilgili değerlendirmede bulunan Tatar, İngiltere'nin garantör ülke olarak Kıbrıs meselesinde taraf olduğunu ve Kıbrıslı Türklere gösterdiği yakınlığın kendilerini mutlu ettiğini belirtti ve şunları kaydetti:

"Şu an da yapılan (İngilizler tarafından) bu işin altyapısını oluşturmak için bizlerin de beklentilerinin yerine getirilmesi için bir gayret var, onu gördüm. Bu da beni memnun etmiştir. Bu bakımdan Raab'a teşekkür ediyorum. Kendisi kesin bir şey söyleyemiyor (Kıbrıs meselesinin çözüm modeli konusunda), netice itibarıyla diğer tarafın da meseleleri vardır. Bizim için önemli olan bu fırsatı değerlendirerek, pozisyonumuzu anlatmaktı. Bunu bizim ağzımızdan, samimi duygularımızla duymuş olması onun için de önemlidir."