SUNA ERDEN
LEFKOŞA

Kayıp Şahıslar Komitesi’nin arama çalışmaları sonucu 52 yıl sonra kalıntıları Alayköy yakınlarındaki bir kuyuda bulunan kayıp şehit Hasan Nural Cevdet Ezel için düzenlenen cenaze töreninde gözyaşları sel olup aktı. Kıbrıs adasında büyük bir trajediye neden olan 1963 yılı olaylarında polis memuru olarak görev yaptığı Koççinodrimitya’da, dört Kıbrıslı Türk ile birlikte karakoldan alınarak öldürülen Ezel’in ailesi yaşadıkları acının tarifsiz olduğunu söyledi. Star Kıbrıs’a konuşan kayıp şehidin kız kardeşleri Meral Tektan ile Sevim Tanaydın, “Öfkemiz de acımız da büyük” dedi. 

Sevim Tanaydın, “Acımız, öfkemiz büyüktür. Rumlara güvenmeyelim. Kardeşim gibi masum birini öldürdükten sonra her şeyi yaparlar. Tek suçu Türk olmaktı” ifadesini kullanırken, Meral Tektan, “Kin ve öfke doluyum. Bu acının ne tarifi var ne de merhemi” dedi. Hasan Nural Cevdet Ezel’le aynı ismi taşıyan yeğeni Nural Ezel ise amcasını hiç görmediğini ancak ismini 52 yıl gururla taşıdığını söyledi. Nural Ezel, “Onu hiç görmediğim için çok üzüldüm. Ancak artık bir mezarı olduğu için de sevinçliyim. Buruk bir sevinç yaşıyorum” dedi. 


MERAL TEKTAN, “BENİ SEVERLER DEMİŞTİ” 


“Kardeşim Koççinodrimitya Polis Karakolu’nda görev yapıyordu. Görevi başındayken üniforması ile alıp götürdüler.1963 yılı olayları başladığında akrabalarımız onu karakoldan hemen ayrılması konusunda uyardı. Ancak kardeşim, “Beni bu köyde severler, bana bir şey olmaz ”diyerek oradan ayrılmadı. Kardeşim gözü kana bulanmış EOKA B örgütünü hesaba katmadı. EOKA 28 Aralık 1963 yılında polis karakolunu bastı. Kardeşim ve dört kişiyi daha aldı.” 

ELLERİNİ BAĞLAYIP, TEK KURŞUNLA ÖLDÜRÜP KUYUYA ATTILAR 

“Kayıp Şahıslar Komitesi’nin yaptığı çalışmalar sonucu 2012 yılında Alayköy civarında su kuyularının bir tanesinde iskelet bulundu. DNA sonuçları yeni belli oldu ve bulunan iskeletin kardeşime ait olduğu çıktı. Kardeşimin ellerini arkadan bağlamışlar ve ensesinden tek kurşunla vurup kuyuya atmışlar. Kin ve öfke doluyum. Bu acının ne tarifi var ne de merhemi.” 

ANNEM ÖLENE KADAR İSMİNİ SAYIKLADI 

“Kardeşim kaybolduğunda babam hayatta değildi. Annem ve biz dört kardeş yıllarca gözyaşı döktük. Nerede olduğunu, nereye götürüldüğünü yıllarca araştırdık. Öldürülmüş olduğunu tahmin ettik ancak cenazesinin bulamadık. Annem 18 yıl önce hakkın huzuruna kavuştu. Diğer iki erkek kardeşim ise ecelleriyle göçüp gittiler. Annem öldüğü güne kadar Hasan’ın ismini sayıkladı ve gözyaşları hiç durmadı. Yaşanan bu acının beledini kimse ödeyemez. Bize yaşatılanların hesabı sorulamaz.” 


“ŞİMDİ BİR MEZARI VAR” 

“Neler çektiğimiz sadece yaşayanlar bilir. Sevdiğiniz, ailenizden bir insanın yıllarda kayıp olması, mezarının dahi olmaması nasıl bir duygudur anlatılamaz. En azından şimdi bir mezarı olacak. Hayatta olan yakınları gelip bir dua okuyabilecek. Acımızı, yaşadıklarımızı, öfkemizi dindirmeyecek ama en azından yattığı yeri bileceğiz.” 

SEVİM TANAYDIN: “BİR UMUTLA BEKLEDİK” 

Hasan Nural Cevdet Ezel’in diğer kız kardeşi Sevim Tanyadın ise yıllardır gözyaşı döktüklerini söyleyerek şunları ifade etti: “Kardeşim 25 yaşında genç bir deli kanlıydı. Kimseye zararı yoktu ve çok iyi niyetliydi. Onu uyarıp ayrıl dediklerinde dahi, Rumlara güvenip işinin başından ayrılmamıştı. Kaybolduğu ilk zamanlar içimizde hep bir umut vardı. “Belki yaşıyordur. Belki bir yerlerde tutukludur ve serbest bırakılır. Belki çıkar ansızın gelir” diye umutlarla yaşadık. Yıllar geçince onu kaybettiğimizi kabul etmeye başladık. Annem, şuanda hayatta olmayan diğer erkek kardeşim son nefeslerine kadar kardeşimin ismini sayıkladı. Şuanda ben ve ablam hayattayız en azından cenazesini defnetmek nasip oldu.” 

“TEK SUÇU TÜRK OLMAKTI” 

“Acımız, öfkemiz büyüktür. Rumlara güvenmeyelim. Kardeşim gibi masum birini öldürdükten sonra her şeyi yaparlar. Tek suçu Türk olmaktı. Kardeşimi katleden Rumlar bize hayat boyu acı yaşattı. Bunu unutmamız mümkün değil. Bu acıyı yaşamayanlar ne hissettiğimizi bilemezler.” 

YEĞENİ NURAL TEZEL: “DUA EDEBİLECEĞİMİZ BİR KABRİ OLDU” 



Hasan Nural Cevdet Ezel’le aynı ismi taşıyan yeğeni Nural Ezel ise amcasını hiç görmediğini ancak ismini 52 yıl gururla taşıdığını söyledi. Onun ismine layık olmaya çalıştığını dile getiren Nural Ezel, 5 kardeş olduklarını ve İngiltere’den amcasının cenazesine katılmak için adaya geldiklerini söyledi. Artık amcalarının dua edilebilecek bir kabri olduğunu belirten Nural Ezel, amcasının cenazesinin bulunduğuna sevindiklerini ancak buruk bir sevinç yaşadıklarını kaydetti. 

Nural Ezel şunları söyledi: “52 yıldır ismini taşıdım amcamın. Onu hiç görmedim. Onun ismini taşımaktan gurur duydum. Ona layık olmaya çalıştım. Onu hiç görmediğim için çok üzüldüm. Ancak artık bir mezarı olduğu için de sevinçliyim. Buruk bir sevinç yaşıyorum. Artık ona dua edebileceğimiz bir kabri var. Bundan sonra bir olaylar olmasın. Savaşlar yaşanmasın. Bütün şehitlerimize Allahtan rahmet diliyorum. Nurlar içinde yatsınlar.”