KKTC Eski Maliye Bakanlarından Tansel Fikri, geçtiğimiz günlerde Güney Kıbrıs Cumhurbaşkanı Nikos Anastasiadis’in iyi niyet göstergesi kapsamında sunduğu başlıklardan birisinin, insanlık suçu içerdiğine yönelik açıklamada bulundu. Anastasiadis’in dört maddelik iyi niyet göstergesi paketi içerisinde yer alan: “Beşparmak Dağlarında bulunan mayın tarlalarının haritalarının verilmesi” maddesini eleştiren Fikri, 41 yıldır bu bilginin verilmemesinin hafife alınmaması gereken bir insanlık suçu olduğuna dikkat çekti. “Truva Atı misali, adeta bir hediye paketi içinde ve aradan 41 yıl geçtikten sonra takdim etme girişimi örneği görülmemiş siyasal bir pişkinliktir” diyen Fikri, Bu örneği başta AB olmak üzere tüm dünyanın ibretle not etmesi gerektiğinin altını çizdi. 

“MUHTEMEL HEDEF” 

Anastasiadis’in muhtemel hedefinin, “Kuzey Kıbrıs’ın meşru Kıbrıs Hükümetimin henüz kontrol edemediği bir bölgesi olduğu için böyle bir hayati sorumluluğu yerine getiremedik' şeklinde bir bahane ortaya koymak olduğuna dikkat çeken Fikri, KKTC üzerinde, Rum Yönetimi adına dolaylı bir AB denetim mekanizmasını uluslararası gündeme taşıma gayesinde olduklarının altını çizdi. 

“KİLİSELERİN DEVRİNİ TALEP EDECEKLER” 


Anastasiadisin 'iyi niyet ve güven artırıcı önlem paketinin ikinci maddesini de yorumlayan Fikri, Güney Kıbrıs'taki ibadet yerlerinin yönetimini, Vakıflar İdaresine devredilmesi hususunun da planlı bir hamle olduğu iddiasında bulundu. Fikri bu hamlenin ise KKTC deki Rum ibadet merkezlerinin yönetimini, karşılıklılık ilkesi gereği, Rum Ortodoks Kilisesini devredilmesini amaçlayan bir hamle olduğunu öne sürdü. 

“UCUZ VE BOŞ PROPAGANDA” 

Anastasiadis’in üçüncü olarak sunduğu iyi niyet göstergesi maddesinin ise yanıltıcı olduğuna işaret eden Fikri, 41 yol sonra 'sözde meşru Kıbrıs Devletini' resmi lisanının Rumcadan ibaret olmadığı ve Türkçe'nin de AB resmi lisanı olarak en kısa zamanda AB de tescil edileceğini ifade etmesi gerektiğini ancak sadece Rum Devlet Dairelerine bir kaç Türkçe konuşan personel alınacağının açıklandığını kaydetti. Fikri bu hamleleri “Kıbrıs sorununu bilmeyen çevrelere yönelik ucuz ve boş bir propaganda söylemin” olarak yorumladı. 

“KOP MESELESİ” 

Fikri, Kıbrıs Türk Futbol Federasyonumuzun, Kıbrıs Rum Futbol Federasyonu KOP şemsiyesi altında ve KOP un onay ve icazetine dayalı olarak geliştirmeye çalıştığı FIFA ilişkisini Anastasiadis’in yürekten selamlaması ve desteklemesinin şaşırtıcı olmadığını da öne sürdü. “KKTC deki Futbol Kulüplerimizin sehven sürüklendiği bu stratejik hatalardan en kısa zamanda döneceklerine inanıyorum.” Şeklinde konuşan Fikri, Anastasiadis’in 'Kıbrıs Cumhuriyeti Egemenliğini' fiilen KKTC de de geçerli kılacak uluslararası bir stratejiyi uygulamaya koyduğunu iddia etti.