Ersin Tatar, “kimsenin Kıbrıs Türk Halkı’ndan Rum-Yunan ikilisinin hayalerine hizmet ederek Türkiye’nin etkin ve fiili garantisinden vazgeçmesini bekleme hakkı yoktur” dedi.

Ersin Tatar, Rum Yönetimi yetkililerinin Kıbrıs konusundaki son açıklamaları ve 15 Temmuz 1974’teki Enosis amaçlı Rum-Yunan darbesinin 44’ncü yıldönümü dolayısıyla bir açıklama yaptı.

UBP milletvekili Tatar açıklamasında şunları kaydetti:

“ Ağzını açan her Rum siyasi parti başkanı ve Rum Yönetimi yetkilisi ısrarla Kıbrıs’ta bir anlaşma için Türk askerinin adadan çıkması ve Türkiye’nin gerekmesi durumunda Kıbrıs’a tek yanlı askeri müdahalede bulunma hakkının yok edilmesi gerektiğini vurguluyor.

Bunu söyleyenler diğer taraftan da siyasi eşitliğimize, egemenliğimize, iki kesimli yapıya karşı çıkıyor, Kıbrıs Türkü’nden 1974 öncesine dönüş anlamına gelen toprak, mülkiyet ve nüfus yapısı taleplerinde bulunuyorlar.

Yani kısacası niyetlerinin hala Kıbrıs’ı Rum-Yunan egemenliği altına almak olduğunu bir anlamda itiraf ediyorlar.

Oysa Kıbrıs’ta 1974 öncesinde yaşananlar ortadadır. Kıbrıs Türkü’nü 21 Aralık 1963’te silahlı saldırı ile ortak olduğu devletten atan Rum-Yunan ikilisi, 15 Temmuz 1974’e kadar her türlü baskı ile adadan göç etmemize, ekonomik olarak geri kalışımıza, köylerimizin , kentlerimizin abluka altında tutulmasına neden olmuştur.

15 Temmuz 1974’te ise Yunanistan’a bağlanmakta daha fazla gecikme olmasını istemeyenler harekete geçmiş ve zaman içinde Yunanistan’a bağlanılmasını planlayan Makarios yönetimi aşağı atılarak Kıbrıs Helen Devleti’ni ilan etmişlerdi.

Hedefleri ise hemen ardından Kıbrıs Türk toplumunu bir oldu bitti ile sıfırlamak ve adayı Yunanistan’a bağlamaktı.

Ancak Kıbrıs Türkü ve Anavatan Türkiye bunu kabul etmedi ve 20 Temmuz 1974 sabahı başlayan Kıbrıs Barış Harekatı ile bugünkü özgürlüğümüze, coğrafyamıza kavuştuk.

1974’ten bu yana Kıbrıs’ta barış vardır, adaya huzur ve güven gelmiştir. Bunun yegane sebebi ise Kıbrıs’taki Türk askeri varlığı ve Türkiye’nin tek yanlı müdahale hakkının bulunmasıdır.

Eğer bunlar olmasa Rum-Yunan ikilisi 15 Temmuz 1974 günü ne yapmaya çalıştıysa aynısını yapmak için harekete geçecektir.Bundan hiç kimsenin şüphesi olmasın.

Net bir şekilde ortadadır ki, 44 yıl önce bir darbe ile Kıbrıs’ta Yunan Devleti ilan eden Rum-Yunan zihniyeti bugün de devam ediyor.

Dolayısıyla kimsenin Kıbrıs Türk Halkı’ndan Rum-Yunan ikilisinin hayalerine hizmet ederek Türkiye’nin etkin ve fiili garantisinden vazgeçmesini bekleme hakkı yoktur.

Bunu diyenler bizim dostumuz olamaz. Bunu diyenler Kıbrıs’ın Yunan adası haline gelmesi emeline sahiptir demektir.

Rum siyasilere önerimiz bu mantıktan, bu hayallerden vazgeçmeleri, doğru yola gelmeleridir. Doğru olan, Kıbrıs’ta iki ayrı Devlet, iki ayrı Halk bulunduğunu görmektir. Doğru olan Kıbrıs Türkü’nün Türkiye’nin etkin ve fiili garantisinin devamından yana olduğunu idrak etmektir.”