Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu,egemenliğin Kıbrıs Türk Halkı için önemli olduğunun altını çizdi ve Rum tarafının, Kıbrıslı Türklerin egemen olduğunu kabul etmediğini belirtti. 

Son olarak Türkiye Başbakanı Erdoğan’ın AB’ye gerçekleştirdiği ziyarette, Kıbrıs’ta kurucu devlete vurgu yaptığını hatırlatan Cumhurbaşkanı, kurucu devlet olgusunda egemenliğin reddedilemeyeceğine dikkati çekti. 

Eroğlu,“Sayın Recep Tayyip Erdoğan ile yaptığımız görüşmede de kurucu devletlerin egemenliğinin olmazsa olmaz olduğunu konuştuk” dedi. 

Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu, Ada TV özel yayınında Star Kıbrıs Medya Grubu’nun sorularını yanıtladı. Erçin Şahmaran’ın moderatörlüğündeki programda Gözde Bekir, Okan Veli Şafaklı ve Erkan Eğmez’in sorularını yanıtlayan Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu, Kıbrıs müzakereleri ve gündeme dair değerlendirmelerde bulundu. 
“Bu ortak açıklama nerden çıktı?” şeklinde gelen soruya Eroğlu şöyle yanıt verdi: 

“YETERİ KADAR ESNEK DAVRANDIK” 
“30 Mayıs gecesi Rum Lideri Nikos Sayın Anastasiades’le Ekim ayında görüşmelere başlayacağız diye konuştuk. Eylül ayında ise ortak açıklama olmadan müzakerelere başlamam deyişiyle ve maalesef Sayın Aleksander Downer’in de biraz esnek davranmasıyla ortak açıklama önerisini kabul etmiştir. Biz reddetmiş olsaydık müzakereleri reddeden ve engelleyen taraf pozisyonuna düşecektik. Bunun üzerine Aleksander Downer’e ortak açıklama hazırlamasını söyledik ve hazırlayınca da kabul ettik. Rum tarafı bunu reddetti. Ortak açıklama metnine zaten gerek yoktur. Müzakere masasında neyi görüşeceğimiz zaten belli. Nasıl bir çözüme ulaşacağımız Birleşmiş Milletler (BM) parametrelerinde belli. Şimdi hedef bu ise masada da 6 başlık varsa yapılması gereken müzakere masasına oturup bunları sonuçlandırıp referanduma gitmektir. Ama maalesef uzlaşma niyetinde olmadıkları için ortak metin üzerinde 4 ay uğraşıp zaman kaybettik. Ortak metin derken, müzakere masasına oturmadan almak istediklerini bu şekilde yansıtmak istiyorlar. Biz de yeteri kadar esnek davrandık ama bütün önerilerimiz reddedildiği için şu an maalesef müzakerelere başlayamadık.” 


Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu, Eurovizyon KKTC temsilcisi Gözde Bekir'in sorularını cevapladı

“EGEMENLİK ÖNEMLİDİR” 
Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu bir başka soru üzerine de egemenliğin Kıbrıs Türk Halkı için önemi üzerinde durdu ve şunları söyledi: 
“Annan Planı sürecinde bizim self-determinasyon hakkımız olmasa, yani ayrı bir yapımız olmasa, ayrı bir halk olmasa, egemen bir toplum olmasaydık bizi taraf olarak kabul etmeyip kararı alarak bize kabul ettireceklerdi. Demek ki burada iki ayrı egemen halk vardır. İngiliz üsler bölgesi, İngiltere üyeliğe girerken üsler Avrupa Birliği’ne (AB) girmemiştir. Kıbrıs girerken de girmemiştir. Egemen İngiliz Üs Bölgesi olarak kalmıştır. İngiltere buradaki tapulu malların imarına izin verirken de bir kez daha üslerin egemen olduğunu hem bize kanıtlamaya çalışmıştır hem de Rum tarafına göstermiştir. Elbette yeni bir ortaklık devleti kuracaksak bu iki egemen halk bu ortaklık devletini kuracaktır. Aksi taktirde bunun adı ortaklık olmaz. 1960’a dönelim şeklinde güneyde düşünenler olabilir. Ama bu, bizim varlığımızı reddetmek olur. Biz yeni bir ortaklık devleti arayışı içerindeyiz. Onun için tabi ki egemenlik önemlidir.” 

“DOWNER’İ, İYİ NİYETİMİZİN İSTİSMAR EDİLMEMESİ NOKTASINDA UYARDIM” 
Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu BM’nin süreçle ilgili ilgisinin sorulması üzerine ise şunları kaydetti: 
“Sayın Aleksander Downer ile ilk günden beridir iyi bir diyalog içerisindeyiz. Rumların gerek basın aracılığıyla aleyhine kampanya yürütmesi, gerekse de Cumhurbaşkanlarının BM Genel Sekreteri’ne mektup yazarak Downer’in görevden alınmasını talep etmeleri, tabi ki istemeden Rum lehine davranma gayreti içerisine sokabilir. Son gelişinden bir öncekinde, kendisini bizzat Cumhurbaşkanlığına çağırarak, işbirliği ve iyi ilişkiler içerisinde hareket ederken, Rumlar gibi şikayet etmesini bilmediğimizi zannetmemesini söyledim. Ama yapmıyoruz. Çünkü bizim aradığımız çözümdür. Kendisine saygımızın sonsuz olduğunu ama bu tavrımızın istismar edilmemesi gerektiğini söyledim. Bu şekilde biraz sertçe bir konuşmamız olmuştu. Tabi ki Rum tarafı bu konuda yaygarasına devam etmiştir ve en son BM Genel Sekreteri Ban Ki-moon’a mektup gittiğini biliyoruz. Bu doğru mu? Belki bir taktiktir.” 

Gözde Bekir ve Ada TV ekibi Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu ile

“RUM TARAFI EGEMEN OLDUĞUMUZU KABUL ETMİYOR” 
“Rum kesiminin ortak metinde ısrarcı olduğu tek egemenlik konusudur.Sorunun özü bu mudur” şeklinde soruya Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu, Rum tarafının, Kıbrıslı Türklerin egemen olduğunu kabul etmediğini belirtti. 
Son olarak Türkiye Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan’ın AB’ye gerçekleştirdiği ziyarette, Kıbrıs’ta kurucu devlete vurgu yaptığını hatırlatan Cumhurbaşkanı, kurucu devlet olgusunda egemenliğin reddedilemeyeceğine dikkati çekti. 
“Sayın Erdoğan ile yaptığımız görüşmede de kurucu devletlerin egemenliğinin olmazsa olmaz olduğunu konuştuk” diyen Eroğlu açıklamalarını şu şekilde sürdürdü: 

“DIŞA TEK TEMSİLİYET OLACAK AMA KURUCU DEVLETLER DE EGEMEN OLACAK” 
“Eğer ben tekrar Kıbrıs Cumhuriyeti’nin altına gireceksem o zaman yıllardan beri ayrı bir devlet olarak yaşadığımızı reddetmiş oluruz. Kıbrıs Cumhuriyeti çatısı altında 1963’tn 1974’e kadar yaşadıklarımız dikkate alınırsa, yeni bir ortaklık devleti kurulurken bunları da düşünmemiz gerekmektedir. Tabi ki bir devlet egemen olacaktır. Dışta belki tek temsiliyeti olacak. O ayrı konu. Ama kurucu devletlerin de tabi ki uluslararası anlaşma yapma hakkı olacak. Bu da kurucu devletlerin de egemen olacağı demektir. Beni sadece “federal-unit” diye göstereceksen ben kendimi 1963’te olduğu gibi tekrar sokakta bulabilirim. 

“TÜRKİYE DE BİZDEN FARKLI DÜŞÜNMÜYOR” 

“Bizim hassasiyetle üzerinde durduğumuz bir konu olduğu için bunu fırsat bildiler ve zamana oynuyorlar. Mesela Türkiye’nin, İngiltere’nin ya da İspanya’nın anayasasında tek egemenlik yazmıyor. Federasyonlarda hiç yazmaz. Uluslararası Anayasa hukukçularımız da böyle bir şey olmadığını bize rapor olarak vermektedirler. Neden bu konuda ısrarcıdırlar anlamış değiliz. Kıbrıs Türk halkı bir anlaşmadan sonra bu devletten ayrılmak ister o yüzden ısrar ediyor diyorlar. Onun çaresi vardır. Zaten kurulan ve yaşayan bir devletten kimse ayrılmak istemez. İlerde eğer bu devlet doğru dürüst çalışmaz, Rumlar 1960’ta yaptığını yeni kurulacak devlette yaparlarsa, onu da engelleyecek bir formülü elbette bir anlaşma metnine koymak gerekecektir. Onun için egemen sadece Kıbrıs Federal Cumhuriyeti’dir. Bu da iki toplumdan ortaya çıkmaktadır sözlerini bile kabul etmiyorlar. Peki burada bir art niyet var mı yok mu sorusunu sormak bana düşen görevlerden biri değil mi? Bu konuda Türkiye de bizden farklı düşünmüyor” 


“AL-VER MÜZAKERE MASASIYLA BAŞLAYABİLİR” 

Sürecin olumsuz gitmezi halinde alternatif planların gündeme gelip gelmeyeceğinin sorulması üzerine Eroğlu, Türkiye Cumhurbaşkanı Gül’ün Fransa Devlet Başkanı Hollande ile görüşmede yaptığı açıklamaların, Kıbrıs Türk tarafının iradesine ters bir açıklama olmadığını belirtti. 


Günün sonunda bir anlaşma arayışı içinde olduklarına dikkat çeken Eroğlu, eğer bu anlaşma olmayacaksa da alternatifler gündeme geleceğini belirtti. 
Al ver süreciyle ilgili bir soruyu da yanıtlayan Eroğlu, al-verin müzakere masasıyla başlayabileceğini söyledi.