Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, 28 Haziran'da İsviçre'nin Cenevre kentinde başlayacak Kıbrıs Konferansı'nda karşılıklı olarak adımlar atılabilirse Kıbrıs'ta tüm tarafların huzur bulacağı, eşitlik, özgürlük ve güvenlik içinde yaşayabileceği bir çözümün mümkün olabileceğini belirtti. 

Cumhurbaşkanı Akıncı, İnönü Belediyesinin düzenlediği "Sinde Panayırı"na katıldı. Burada konuşan Akıncı, Kıbrıs Türk tarafının müzakere sürecinde bugüne kadar gösterdiği iyi niyetin ortada olduğunu belirterek bu iyi niyetin karşılıksız kalmaması gerektiğini söyledi.

Akıncı, New York’ta 4 Haziran’da Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Antonio Guterres ile yapılan görüşmede varılan mutabakat gereği, BM’nin tüm taraflarla görüşerek onay almasının ardından Kıbrıs Konferansı'nın İsviçre'nin Cenevre kentinde 28 Haziran’da başlayacağını açıkladığını ifade ederek “Biz Cenevre’ye her zamanki gibi iyi niyetle Kıbrıs’ta barış için gideceğiz.” dedi.

Sıfır asker, sıfır garanti söyleminin başlangıç noktası olamayacağını vurgulayan Cumhurbaşkanı Akıncı, “Sıfır asker, sıfır garanti diyerek müzakereye sadece bunu sağlayacak bir formül için oturamazsınız. O zaman size ‘Var olanın virgülü noktası değişmez’ derler. Halbuki biz de Türkiye Cumhuriyeti de böyle söylemedik.” diye konuştu. 

Cenevre’ye toptancı yaklaşımlar bir kenara bırakılarak açık zihinle gidilirse zor konuların aşılabileceğine inandığını belirten Akıncı, “Bu ada hepimize yeter. 50 yıldır çözülemeyen Kıbrıs sorununu çözerek bu adada refah ve barış içinde yaşanacak bir gelecek inşa etmek mümkündür. Biz bu anlayışla gideceğiz. Umut ederim ki Rum tarafı ve Yunanistan da Cenevre’ye aynı şekilde gelirler ve bu adanın kaderini değiştiririz." değerlendirmesinde bulundu. 

Cumhurbaşkanı Akıncı, güvenliğin sadece Rum toplumu için önemli olmadığını, sayıca daha az olan Kıbrıs Türk halkı için güvenliğin çok daha önemli olduğuna işaret ederek güvenliğin sadece bir toplumun değil, her iki toplumun da meselesi olduğunu dile getirdi.

Kıbrıs'ta olası bir anlaşmada bir tarafın güvenlik ihtiyacı sağlanırken, diğer tarafın tehdit algısı içinde yaşamasını istemediklerine dikkati çeken Akıncı, "Biz, güvenliğimizin komşularımız için tehdit olarak algılanmasını istemezken, onların da bizim için aynı şekilde düşünmelerini ve davranmalarını isteriz. Artık üniter bir devlet ve Kıbrıslı Türklerin adanın her tarafında dağınık yaşadığı bir durum yok. Şimdi yeni bir dönem başlıyor. İki kurucu devlete dayalı iki bölgelilik temelinde yeni bir yapı kurulacak." diye konuştu.

- "Güvenlik ve garantiler sistemi bu yeni duruma göre uyarlanabilir"

Cumhurbaşkanı Akıncı, güvenlik ve garantiler sisteminin bu yeni duruma göre uyarlanabileceğine işaret ederek şunları kaydetti:

“Bir taraf kendini güvende hissederken diğer tarafın da bunu tehdit olarak algılamamasının yolu vardır. Bunun mesajını hem biz, hem de Türkiye verdi. Rum tarafı ve Yunanistan’ın bu ‘sıfır asker, sıfır garanti’ toptancı yaklaşımlarını terk etmeleri lazım. Cenevre’deki Kıbrıs Konferansı’nda karşılıklı olarak adımlar atılabilirse tüm tarafların huzur bulacağı, eşitlik, özgürlük ve güvenlik içinde yaşayabileceğimiz bir çözüm mümkün olabilir. Biz böyle bir geleceği yaratmak için siyasal partilerimiz ve Türkiye ile de yakın istişare ve diyalog içinde en iyisini yapmaya çalışacağız. Haklarımızı koruma bilinci içinde olur, diğer toplumun haklı olabileceği kaygıları da elimizin tersiyle itmezsek ve onlar da adım atma iradesini gösterebilirlerse Kıbrıs’ın ve iki toplumun kaderinin eşitlik, özgürlük, güvenlik ve refah içinde bir gelecek kurarak değişmesi mümkündür.” 

BM, dün yaptığı açıklamada, Kıbrıs müzakerelerinin Akıncı ve Rum lideri Nikos Anastasiadis'in yanı sıra garantör ülkeler Türkiye, Yunanistan ve İngiltere ile gözlemci olarak Avrupa Birliği'nin katılımıyla 28 Haziran'da Cenevre'de tekrar başlayacağını duyurmuştu. 

KKTC Cumhurbaşkanı Akıncı'nın göreve gelmesinin ardından BM Genel Sekreteri'nin Kıbrıs Özel Danışmanı Espen Barth Eide'nin arabuluculuğunda Mayıs 2015'te yeniden başlayan müzakereler, "Ekonomi
", "Avrupa Birliği"
, "Mülkiyet"
, "Yönetim-Güç Paylaşımı"
, "Toprak" ile "Güvenlik ve Garantiler

" olmak üzere altı temel başlıktan oluşuyor.