KKTC Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, Kıbrıs görüşmelerinin yeniden başlayacağı ocak ayının yeni bir dönemin başlatılması için çok önemli olduğunu belirterek, "Biz Kıbrıs Türk taraf olarak eşitliğimizi, özgürlüğünüzü ve güvenliğimizi garanti altına alacak bir çözüm için canla başla çalışacağız. Rum tarafı da aynı şekilde olaylara yaklaşırsa bir çözüme ulaşmamak için neden yok." dedi. 

Akıncı, Brüksel temaslarının son gününde AB Komisyonu Başkanı Jean-Claude Juncker ile görüştü. Yaklaşık 45 dakika süren görüşmenin ardından gazetecilere açıklamalarda bulunan Akıncı, temaslarının Kıbrıs sorununun çözümüne yönelik çalışmaların değerlendirmesi şeklinde geçtiğini belirtti. Son görüşmesinde Juncker'i içeriği çok hevesli gördüğünü belirten Akıncı, AB Konseyi Başkanının Kıbrıs sorununun çözümünde katkılarını esirgemeyeceğini söylediğini aktardı. 

- "Ocak ayı Kıbrıs için bir dönüm noktası olabilir" 

Ocak ayının Kıbrıs için bir dönüm noktası olabileceğini kaydeden Akıncı, "Temennimiz, bunu olumlu bir sonuca bağlamak ve bölgede yeni bir anlayışın gelişmesine öncülük etmektir. Büyük resme odaklandığımız zaman Kıbrıs'ın çevresindeki doğalgazın İsrail gazıyla birleştirilmesi suretiyle Kıbrıs ve Türkiye üzerinden hem Türkiye'nin ihtiyaçlarını hem de AB'nin ihtiyaçlarına yönelik olarak kullanılmasının büyük bir işbirliği alanı oluşturacağını değerlendiriyorum. Bu benim sadece kişisel bir değerlendirmem değil. AB'nin de aynı değerlendirme içinde olduğunu görüyorum. Türkiye de benzer düşünüyor. Çünkü aklın yolu bir." dedi.

Türkiye'den Kuzey Kıbrıs'a giden bir su hattı olduğuna dikkat çeken Akıncı, bunun güneyde de kullanılabileceğini, kapasitenin artırılması suretiyle tüm Adanın ihtiyacının giderilebileceğini belirtti. İsrail üzerinden Kıbrıs'a, oradan Girit ve Girit üzerinden de Yunanistan'a giden bir elektrik hattı projesinin olduğunu kaybeden Akıncı, çok büyük masrafa mal olacak bu proje yerine, çözüm durumunda elektriğin Türkiye üzerinden Avrupa'ya iletilebileceğini söyledi.

- "Kıbrıs'ta çözüm bölgeye katkı sağlar" 

Bu açıdan bakıldığında Kıbrıs'taki çözümün sadece Kıbrıs halkı için değil bölge toplumlarına ve devletlerine de katkı sağlayabileceğini söyleyen Akıncı,"Dolayısıyla ocak ayı, Doğu Akdeniz'de Kıbrıs bağlamında yeni bir dönemin başlatılması için çok önemli bir aydır. Bunda da herkesin üzerine düşeni yapmasını bekleyeceğiz. Biz Kıbrıs Türk taraf olarak eşitliğimizi, özgürlüğümüzü ve güvenliğimizi garanti altına alacak bir çözüm için canla başla çalışacağız. Rum tarafı da aynı şekilde olaylara yaklaşırsa bir çözüme ulaşmamak için neden yok." diye konuştu. 

- "Bu tarihi fırsatı, kaçırmamak için herkesin üzerine düşen bir şeyler yapması gerekiyor" 

Bu çözüm uğraşında Türkiye ve Yunanistan'ın da katkı vermesinin gerekeceğini, iki devletin 12 Ocak itibariyle sürece dahil olacağını belirten Akıncı, "AB, desteğini  vereceğini söylüyor. Zaten BM oradadır. Dolayısıyla daha güzel, daha mutlu, daha huzurlu, barışın nimetlerinin paylaşılacağı yeni bir döneme geçmek için önümüzde ciddi bir fırsat var. Bu tarihi fırsatı kaçırmamak için herkesin üzerine düşen bir şeyler yapması gerekiyor. Biz kendi payımıza düşen bu tarihi sorumluluğu yerine getireceğiz, getirmekteyiz ve getirmeye devam edeceğiz. Temenni ederim ki tüm ilgili taraflar, başta Rum tarafı olmak üzere, aynı sorumluluk duygusu içinde hareket edecekler."  değerlendirmesi yaptı. 

- "Çözüme sadece Kıbrıslıların değil, Avrupa'nın da ihtiyacı var"

AB dahil herkesin sorunun çözününün Kıbrıs adasını aşan etkilerinin farkında olduğunu kaydeden Akıncı, "Böylesi bir çözüme sadece Kıbrıslıların değil, Avrupa'nın da ihtiyacı var. Bunu çok net bir şekilde söylüyorlar. Bu süreç içerisinde Türkiye'nin AB ile ilişkileri de önemli. Ben onun da altını çizdim. Türkiye-AB ilişkileri ne kadar iyiye giderse Kıbrıs sorununa bunun olumlu yansımaları da o kadar olur. Bunun herkes farkında." şeklinde konuştu.

- "Çözüm durumunda en erken yeni yılın ortalarında referanduma gidebileceğiz"

AB'nin çözüm sonrasında destek vereceğini söyleyen KKTC Cumhurbaşkanı, "Eğer her şey yolunda giderse, süreç bir yol kazasına uğramazsa, en erken yeni yılın ortalarında referanduma gidebileceğiz. Bu da 6-7 aylık bir dönem. Kıbrıs Türkünün AB kurumlarına hazırlanması, AB normlarına Kıbrıs Türk kurumlarını hazır hale getirmemiz bir süreç meselesi. O konuda hazırlıklarımız var. Ancak bunlar tümüyle yeterli denemez. Bu konuda da çalışmalar yapılacak. Bu da AB'nin bize yapması gereken diğer bir katkıyı oluşturuyor." dedi. 

- "İhtiyaç olursa AB de görüşmelere katılabilir" 

AB'nin 12 Ocak'ta başlayacak görüşmelere gözlemci olarak katılmasının mümkün olduğunu ve Brüksel'in bu yönde bir isteği bulunduğunu ifade eden Akıncı, "Sayın Juncker, hevesli görülüyor. Sayın (AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Federica) Mogherini olabilir. Ama bizim için bir sakınca yok." ifadesini kullandı.

Ancak şimdiki mutabakatın 9-11 Ocak arası Kıbrıs'ın iki toplumunun görüşmesini, 12 Ocak itibariyle de garantör ülkeler Türkiye, Yunanistan ve İngiltere'nin katılmasıyla yapılacak Beşli Konferansı kapsadığını söyleyen Akıncı, "Vardığımız bir mutabakat daha var. İhtiyaç oldukça ilgili tarafların katılımı söz konusu olabilecek. Bize göre, ilgili taraflardan biri 12 yıl önce olduğu gibi AB olabilir. Bunda bizim bir sıkıntımız olabilir. Müzakere masasının etrafında değil, yanında. Öyle bir durum söz konusu olabilir." dedi. 

İhtiyaç durumunda AB'nin katılmasının kararlaştırılabileceğini belirten Akıncı, ancak katlımcıların sayısının artmasının sorunlarının aşılmasını daha zor hale getireceği uyarsında da bulunarak, "Dolaysıyla biz bunun çok genişlemesi taraftarı değiliz." ifadesini kullandı. 

Akıncı, Juncker'in dışında bu sabah Almanya Dışişleri Bakanı Frank-Walter Steinmeier ile dün de Avrupa Parlamentosu Başkanı Martin Schulz ve AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Federica Mogherini'yle görüşmüştü.