İnternet andıcı davası görülürken, tutuklu sanıklardan emekli Albay Fuat Selvi, “irtica.org” adlı siteden bahisle, “Günde 300 kişi ya girerdi ya girmezdi... Kimse o sitenin haberlerini ciddiye almazdı” diyor.

Bunun üzerine 13. Ağır Ceza Mahkemesi üye Hâkimi Hüsnü Çalmuk, şu karşılığı veriyor: “Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı siteyi ciddiye almış. AK Parti Kapatma Davası için delil toplamış. 23 Ekim 2007 tarihinde irtica.org sitesinde ‘Apronda namaz şov’ başlıklı haber kapatma davası iddianamesine delil olarak girdi...”

Hâkim ve sanık arasındaki bu diyalogu gazetelerde okudunuz.

İhtimal ki, CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu ve dönemin Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Abdurrahman Yalçınkaya da okudular.

Kılıçdaroğlu, biliyorsunuz, “Nerede bu Ergenekon örgütü? Söyleyin de gidip üye olayım” demişti.

İnternet andıcı meselesi ortaya çıkınca çark etti.

İddiaların “korkunç ve kabul edilemez” olduğunu söylemeye başladı.

Bir süre sonra yine çark edecekti.

Etti de nitekim...

İş Eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ’a uzanınca, “tutukluluk” kararı veren hâkimleri “içine sindiremediğini” söyledi ve Silivri’yi temerküz kampına benzetti.

İddialar, Kılıçdaroğlu’nun da altını çizdiği gibi, korkunçtu.

Başbakan Ecevit’in talimatı üzerine kurulduğu söylenen internet sitelerinde (sonradan, Ecevit’in böyle bir talimatı olmadığı ortaya çıktı), çok boyutlu bir savaş yürütülüyordu.

Bu sitelerden birine (“irtica.org”a), içeriği silinmeden önce girip, uzunca bir tarama yapmış, “izlenimlerimi” bu köşede paylaşmıştım.

Site, görünüşte irticayla savaşıyordu ama kafayı AK Parti hükümetine takmıştı...

Denilebilirse “sitenin görünmez müellifleri”, Türkiye Cumhuriyeti’nin meşru hükümetine karşı savaş veriyor ve bütün olumsuzlukları Başbakan Erdoğan’a fatura ediyordu.

Dün, gazetemiz STAR’da ilginç bir haber yayımlandı...

İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi, Genelkurmay Başkanlığı’na, internet andıcı sanıklarının “karargâh ziyaretçilerini” soruyor... Genelkurmay Başkanlığı da, 128 sayfalık bir “ziyaretçiler listesi” gönderiyor.

Ziyaretçilerin ne amaçla karargâha gittiklerine (ya da geldiklerine) ilişkin bilgi yok ama iki isim özellikle dikkat çekiyor.

Birinci isim Abdullah Nemci Özler... AK Parti hakkında açılan kapatma davasında “kapatılsın” yönünde oy kullanan Anayasa Mahkemesi eski üyesi Özler, sanık Hıfzı Çubuklu’yu 11 Eylül 2009 ve 08 Şubat 2008’de iki kez ziyaret ediyor.

İkinci isim Yargıtay Savcısı Ömer Faruk Eminağaoğlu... AK Parti hakkındaki kapatma davasında “soruşturma savcısı” olarak delil toplayan ve Başsavcı Abdurrahman Yalçınkaya’ya yardımcılık eden Eminağaoğlu da, 19 Eylül 2007’de karargâha gidiyor...

İlginçtir, o da aynı kişiyi, Genelkurmay karargâhında “hukuk işlerine” bakan Hıfzı Çubuklu’yu ziyaret ediyor.

Bu ziyaretlerin amacını bilmiyoruz...

Bildiğimiz şu:

Çubuklu’yu “sanık” yapan irtica.org’da çıkan haberlerin neredeyse tümünü, “dost medya” adı verilen gazete ve televizyonlarda “ayniyle” görmüş ya da izlemiştik...

Bu haberler, daha sonra Abdurrahman Yalçınkaya’nın iddianamesine girdi.

Paşalar yargılanıyor, anladık...

Peki, değerli Yalçınkaya ve “yardımcıları”, hatta Anayasa Mahkemesi’nin “ilgili üyeleri” elini yıkayıp çıkacak mı bu işin içinden?