Kadınların affetmediğine geçen gün değinmiştik.

Daha doğrusu affetmeyi bilmediklerine...

Hatta “Ya gerçekten affet ya da bırak” diye konuyu bağlamıştım. Yoksa cehhenem hayatı yaşarsın diyerekten...

Ama ilginçtir ki, kadınlar bırakmayı da bilmiyorlar.

Ayrılmayı diyelim daha iyi. Ayrılmayı bilmiyorlar.

Tabii ayrılmak isteyen taraf kendisi değilse!

Geçenlerde, Ayşe Arman‘ın bir söyleşisi yayımlandı; Ahu Aysal‘la... (Galatasaray Kulubü Başkanı Ünal Aysal’ın boşandığı eşi ve Les Ottomans‘ın sahibesi.)

Boşanmalarını şöyle anlatıyordu:

“Bir gün kahvaltıda, ‘Ünalcığım, beraber olduğun bir kadın var mı hayatında?’ dedim. ‘Var’ dedi. ‘Tamam’ dedim, ‘O zaman seninle bir oturup konuşalım, olur mu?’ ‘Olur’ dedi. Kızlarım başta beni çok suçladı. ‘Neden ayrılıyorsun? Neden gitmesine izin veriyorsun. Verme! Dayan! Diren!’ Ama ben, bana bir sürü güzellik yaşatmış adamın hayatını daha fazla zorlaştırmak istemedim. Kızlarım da bugün anladı ki, ben doğrusu yaptım.”

Röportajın sonuna geldiğimde, “İşte!” dedim, “Demek ki doğru düzgün de ayrılabiliniyormuş.” “Ayrılmayı bilen kadın böyle olur.”

Daha doğrusu, “Ayrılmak budur!“ dedim.

Hatta biraz daha ileri gittim, “Onurlu kadın böyle olur!“ diye de ekledim.

Kavgalı, rezili çıkan boşanmaları ya da boşanamamaları öyle çok görüyoruz ki, sanki başka türlüsü olmazmış gibi!

Şimdi diyeceksiniz ki, “E, maddi açıdan kuvvetli olunca, onur da yerinde kalıyor.”

Gerçekten çaresiz kadınların durumları hariç, onlar apayrı bir konu...

Ama...

Şehirli ve çalışan kadınlar için ne diyeceksiniz?

Benim lafım hazır:

“Hırsları onurlarını yeniyor.”

Evet o röportajı okuduktan ve “Ne güzel ayrılmayı bilenler de var” dedikten sonra hemen aklıma başka bir şey geldi:

Kimi ayrılıyor ama çoğu da ayrılmama savaşını veriyor...

Bahsettiğimiz konu, affetmeyi de bilmiyorlar.

Sürekli bir bedel ödetme, anlamaya çalışma, detay merakı, kontrol etmelerle geçiyor günler...

Bir türlü affedemiyorlar...

Peki kadınlar neden affedemiyor?

Neden?

Sanırım bunun cevabını biliyorum.

Galiba affedemedikleri adamlar değil.

Kendileri...

Hâlâ onunla birlikte olduğu için

Kendilerini affedemiyorlar...