ORHAN CANBULATEL
KAYSERİ

Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih, Coğrafya Fakültesi Öğretim Üyesi, Kültepe Kazı Heyeti Başkanı Prof. Dr. Fikri Kulakoğlu, yaptığı açıklamada, bölgede 1948'de başlatılan sistemli kazılarda, bugüne kadar 23 bin 500 çivi yazılı kil tabletin gün ışığına çıkarıldığını söyledi.

Bu büyük ve özel koleksiyonun 2014'te UNESCO Dünya Miras Listesi'ne alındığına işaret eden Kulakoğlu, "Bu tabletlerin en önemli özellikleri, ticari, ekonomik içerikli olması." dedi.

Bunun yanında o dönemde para eden her şeyin kayıt altına alındığını anlatan Kulakoğlu, "Bu nedenle günlük hayata, sosyal hayata ilişkin de veriler elde etmek mümkün. Örnek olarak bugün de halen bildiğimiz birçok olay tabletlerde kaydedilmiş. Evlenme, boşanma, evlat edinme, mahkeme kararları gibi birçok sosyal hayata ilişkin verileri bu tabletlerden okumak mümkün." ifadelerini kullandı. 

Kil tabletlerden, 4 bin yıl önce Anadolu'da kadınların da ticaretle uğraştığının belirlendiğini vurgulayan Kulakoğlu, şunları kaydetti:

"Ticaret yapan Anadolulu insanların içinde kadınların da yer alması çok önemli. Erkekler tabii ki ticaret yapıyor, Asur'dan gelen tüccarlar ticaret yapıyor ama onların dışında bir de kadınlar var. Bu kadınlar iyi ticaret yapabilen kadınlar. Hatta birinin, burada alacağını tahsil edemediği için bin kilometre mesafedeki Asur şehrine kadar gidip hakkını aradığını, mahkemeye çıktığını biliyoruz. Yani 4 bin yıl önce Anadolu kadınının, hakkını aramak için Asur'a gittiğini bu tabletlerden öğreniyoruz. Kadın, toplum içinde de etkin ve söz sahibi. Hatta kraliçeler ticarette, devlet antlaşmalarında etkin. Bir antlaşmayı onaylamak için kralın mührü yetmiyor, kraliçenin de mührü gerekiyor. Yani kraliçe de toplumda, yönetimde eşit."

Hitit kralı 3. Hattuşili'nin eşi Puduhepa hakkında da bilgi veren Kulakoğlu, "Puduhepa, Kültepe'den 500 yıl sonra yaşamış. Puduhepa'dan 500 yıl önce Anadolu kralının eşi, yönetimde söz sahibiymiş. Yani Puduhepa'dan 500 yıl önce Anadolu kadını yönetimde, ticarette, toplumda söz sahibiymiş." şöyle konuştu.