İsim vermeye gerek yok. Medyada yıllardır GYY'lerinin, yazarların, televizyoncuların, "objektif" geçinen tanınmış birçok gazetecinin CHP'li olduğunu herkes biliyordu.

Sinema, tiyatro, TV'lerde de böyleydi. Filmlerde, dizilerde ulusalcı, Kemalist solcular "vatansever devrimci" olarak gösterildi hep. Ülkücüler, dindarlar, Kürtler ise genelde karikatür gibi veya itici şekilde resmedilirdi.

***
En ikiyüzlü, en rol yapanlar yine de artistler değil "gazeteci" geçinenlerdi. Bazı gazeteciler mertçe partisini, fikrini söylese de genel olarak çoğunluğu riyakâr davranıyordu.

Ulusalcıydı, faşistti, CHP'liydi, Kemalistti ama mesela TV'de Kürt sorunuyla ilgili bir soru geldiğinde, Şeyh Said'den başlayarak bir "satılmışlık" edebiyatından başka laf edemiyorlardı.

Dini konularda, Cuma'yı evde kılmaktan, Hadis'e Ayet, Ayet'e Hadis demekten filan bahsederlerdi. Tüm gençleri sevdiklerini, Atatürk'ün ülkeyi gençlere emanet ettiğini söylerlerdi ama konu başörtülü okumaya ve İmam Hatipli öğrenciye geldiğinde onlara karşı alerjilerini, kinlerini saklayamazlardı.

Bu kez "Kandırılmışlık", "Özgür düşünememe", "Aile baskısı" ve "Gericilik" gibi kavramlarla açıklamaya çalışırlardı onların durumunu.

***
Marjinal bir gazete veya dergide çalıştığı için açıkça fikrini, zikrini söyleyenlere karşın merkez medyadaki 'Gazeteciler' yıllarca kripto gibi gizlenmeye, herkese aynı uzaklıkta olduğu yalanını söylemeye devam etti.

Sadece "Objektif" görüneceğim diye aşırı kasıyorlardı kendilerini. Son birkaç yıldır, gazeteciler de açıkça taraflarını, düşüncelerini, fikirlerini açıkça söyleyip sempati duydukları siyasi partileri mertçe açıklamaya başladı.

Mesela Hürriyet gibi bir gazetenin tüm yöneticilerinin CHP sempatizanı olduğunu yoksa oraya gelemeyeceğini herkes biliyordu ama bilmiyormuş gibi yapıyordu.

Geçin dönemde AK Partililere galiz küfredip sonra da CHP'den vekil olan kimdi? Hürriyet'in başyazarı Oktay Ekşi. Şimdi de yakın döneme kadar gazetenin GYY'liğini yapan Enis Berberoğlu görevden ayrıldığı gibi soluğu CHP'de aldı.

Hani tarafsızdı Hürriyet?
Gezi'den bu yana Hükümeti devirmeye ant içmiş, 17-25 Aralık'tan bu yana da performansında zirve yapmış Hürriyet tarafsızdı, objektifti, CHP'li değildi, Erdoğan düşmanı değildi hani?

Hani, 'yandaşların anlayamayacağı kadar tarafsız yayın yapıyordu Hürriyet?"
Muhabirinden yazarına, GYY'ne kadar hani hepsi objektif gazeteciydi?

***
Gazeteci kılıfının arkasına sığınıp gölge boksu yapmak yerine herkesin mertçe fikrini açıklayıp, beğendiği siyasiyi veya partisini deklare etmesi çok iyi oldu.

AK Parti'yi açıkça savunan yazarlara kızacağınıza, onlara teşekkür edin. Çünkü içinizdeki ikiyüzlülerin yıllardır "objektifim" ayağına kasılmalarına son verdiler.

Aynı şey Paralel yapı için de geçerli. Yıllardır, dindar politikacılardan yana olduklarını, CHP'ye ve zihniyetine müthiş karşı olduklarını söylerlerdi. 17 Aralık'tan bu yana hem 30 Mart'ta hem de 10 Ağustos'ta nasıl da koyu CHP'liler olduklarını görmüş olduk.

Milleti aptal yerine koymanın elbet sona ereceği bir gün vardı.
O günlere geldik. İyi ki geldik…

(aktüel'den)