İNGİLTERE eski başbakanlarından Winston Churchill'e göre ‘bütün büyük şeyler, olaylar tek kelimeyle ifade edilebilir...’ Bence bu tam doğru değil... Örneğin dünyanın bugün yaşadığı durum, dönem tek kelimeyle nasıl ifade edilebilir... Gözle görülemeyen ama dünyanın dengesini altüst etmeye yeten bir virüsün yol açtığı durumu tek kelime nasıl anlatacak... Bazen kelimeler, içinde bulunduğumuz ruh halini tarif etmek için bile yetersiz kalıyor... Onların yerine başka şeyler koyup durumu ifade ediyoruz... Bu yaşadığımız da öyle sanki... Sürekli değişken bir durum...

* * * *
Daha kısa bir süre önce ‘önümüzde harika bir sonbahar olacak’ tahminleri yapılıyordu... Aşı bulunmuş, aşılama başlamıştı... Vaka sayıları azalıyordu... Normalliğe doğru dev bir adım atılmıştı... Ama ‘Mutasyona uğramış virüsler’ olumlu tabloyu biraz kararttı... Corona virüsü sanki daha uzun süre savaşmak istiyor... İngiliz, Güney Afrika ve Brezilya mutantlarıyla... Bilim insanlarına göre, bu mutantların tümü ciddi rakipler... Üç mutasyon bilim dünyasını korkutuyor...
* * * *
Gelişmeleri sizler de takip ediyorsunuzdur... Güney Afrika varyantının özellikle gençleri daha ağır etkilediği söyleniyor... Brezilya varyantında orjinal virüsün gen diziliminde bir düzineden fazla değişiklik olduğu belirtiliyor. Aşıların en çok bu varyanta karşı etkisiz olabileceği endişesi yaşanıyor... İngiliz varyantının en önemli özelliği çok bulaşıcı olması deniyor... Ama onaylanan aşıların tamamının bu varyanta karşı da etkili olduğu da söyleniyor...
* * * *
Bir iki hafta önce Türkiye’den bir dost ile telefonda sohbet ediyordum... Belki de tarihte insanların çoğu aylardır aynı konu üzerinde hep aynı sohbeti yapıyorlar... Konu Covit-19... Çünkü aynı korkuyu paylaşıyoruz... Gün geçmiyor ki uzaktan veya yakından tanıdığımız biri virüse yakalanmasın veya bunun sonucu vefat etmesin... Üzülmemek elde değil...
* * * *

Dostum bilim dünyasından biri... Sohbette ‘yerli aşı’ çalışmalarını konuştuk... Çünkü bu alanı en iyi bilenlerden... Değişik metodlarla pek çok çalışma birarada yürüyor... 17 çalışmadan ‘inaktif aşı’ çalışmasının önce olduğu biliniyor... Bu çok önemli... Çünkü deprem gibi bu salgının da artçı dalgaları olabilir... Aşıyı belli aralıklarla tekrar etmek gerekebilir... Hazırlıklı olmak gerekir... Türkiye’deki bilim insanları aşıda neden dünyada başa güreşemiyor... Pek çok sebebi olabilir... Özgüven eksikliği de bu sebeplerden biri olabilir mi diye düşünüyorum...
* * * *

Psikolog Prof. Dr. Doğan Cüceloğlu ‘İşin sırrı özgüven... Un, şeker, yağ bir araya geliyor ama her zaman helva olmuyor. En önemli sebeplerden biri özgüven eksikliği. İnanç ve güven yoksa, ‘Yapabilirim’ denmiyorsa, hiçbir şey yapılmıyor. İddia ediyorum ki bilim için de büyük atılım diyebileceğim her hikayenin arkasında yatan temel faktörlerden biri mutlaka bu çıkacaktır...’
* * * *
Bu konuda Türkiye’de Bayraktar ailesi en güzel örnek... Baba Özdemir Bayraktar, oğulları Selçuk, Haluk ve Ahmet ile yıllardır insansız ‘Hava Aracı Araçları’nı ‘Biz yaparız’ dediği biliniyor... Yaptılar ve Türkiye’yi bu alanda dünyada ilk beş ülke arasına