Merhaba sevgili Eurovizyon okuyucuları,

Adım Ebru Tümer ve merkezi Londra’da bulunan ERL Uluslararası Eğitim ve Danışmanlık firmasının kurucusuyum. Mübarek Ramazan Ayı’nı takiben kutladığımız Ramazan Bayramı’ nın  tüm okuyucularımıza huzur, sağlık, bereket ve mutluluk getirdiğini ümit ederek, bu haftaki köşe yazımda iş hayatında pozitif olmanın öneminden bahsetmek  istiyorum.

Yaşama iyimser yönden bakmanın birçok avantajı vardır. Bu süphesiz sizin çözüme odaklanan ve farklı olanakları düşünen biri olduğunuz anlamına gelir. İş hayatınızda pozitif bir tutuma sahipseniz, büyük ihtimalle hedeflerinize ve hayallerinize kendinizi adamışsınız demektir. Bunun sonucu olarak hem kendi mesleğinizde ve kariyerinizde hemde özel yaşamınızda çevrenize daha fazla sayıda olumlu düşünen insanları çekersiniz ve hayatınızın her alanında mutlu, sağlıklı ve başarılı olma imkanınızı arttırırsınız.

Faaliyet alanı ne olursa olsun, genel itibariyle kurumsal ortamlarda üç tip insan vardır: 1) Birşeyleri gerçekleştiren insanlar, 2) Birşeylerin gerçekleşmesini seyreden insanlar ve 3) Neler olup bittiğinin farkında olmayan veya umursamayan insanlar. Kariyerinizi şekillendirirken ve hedeflerinizi belirlerken kendinizin bu 3 gruptan hangisine ait olduğunuzu bilmelisiniz. Unutmayınız ki hiçbir zaman davranış şeklinizi olumlu yönde değiştirmek için geç değildir. Kariyerinize pozitif bir bakış açısıyla yaklaşmanız sizin büyük aşamalar kaydetmenize, olumlu ve yapıcı bir değişim yaşamanıza, hayallerinizi gerçekleştirmenize ve hedeflerinize ulaşmanıza süphesiz büyük destek sağlayacaktır.

Başarıya odaklı alışkanlıklar edinmeye gayret ediniz. Bu alışkanlıklar hedeflerinize ulaşmanızda size hizmet edeceklerdir. Moralinizi bozacak, üretkenliğinizi azaltacak ve hayalgücünüzü kısıtlayarak kariyerinizdeki ilerlemenizi yavaşlatacak düşünce ve alıikanlıklardan uzak durunuz. Unutmayınız ki başarılı olmak için çok çalışmak ve azimli olmak ne kadar önemli ise, pozitif düşünce gücü de aynı önemi taşır.