Bilimin ışığında ilerlemek her alanda bize ışık tutar. Sağlıklı beslenmek ve spor yapmak günümüzde modaya ve shova dönüşerek esas önemini kaçırmamıza sebep oluyor maalesef. Plajlarda sov yapmak veya partilere- düğünlere istediğimiz kıyafetleri giymek için hedef koyar olduk. Bunlar yanlış ya da doğru olduğu için yazmıyorum, hedef koymak ve motivasyon sağlaması için her türlü hedefi koyabilirsiniz. Bunlar dış görünüşünüz ile ilgili hedefler. Fakat odaklanmamız ve bilimin içinde olduğu konu bedenimizdeki tüm hücrelerin sağlıkla, huzurla görevlerini yerine getirmelerini sağlamak, hem psikolojik hem fizyolojik beslenmek, bedeni beslerken ruhu da unutmamak.

esinler yaşamımızı sürdürmek için eziyete de sebep olabilir huzura da, kanser hücrelerini beslemeyi de secebilirsiniz, bağısıklık sisteminizi beslemeyi de... Tertemiz bir akciğeri kendinize layık görebilir ya da nefes almakta zorlanan simsiyah bir resmin içinde olmayı da. Önemli olan vücudunuza dokunduğunuzda kas olduğu için egonuzu beslenmek değil, kalbinizin yeterli ve temiz kanı bütün vücuda ulaşması, karaciğerinizin vücut toksinleri vücuttan huzurla arındırmasını sağlamaktır.

Uyandığınızda enerjik, huzurlu güne başlamakta seçimdir, geceleri geç fast foodlar tüketerek, zihnen uyumayı seçmekte. Bu evren her seçim  beraberinde tam tersiyle birliktedir.

Vücutta aldığınız kalori ile yaktığınız arasında uyum bozulmasıyla seyiren ve birçok faktöre bağlı olan insulin direnci,  Alzheimer hastalığına kadar bedenimize hasar vermektedir.

Besinlerle vücudunuzun efendisi de olabilirsiniz, köleside... Stresinizi, besinlerle yoksaymak ve geçiştirmek insulin direnci başta olmak üzere birçok hastalıklara sebep olur. Vücut organlarının ve tüm sistemlerin uyumla çalışması için gereken enerji miktarı bellidir bunun fazlasını vücuda yüklemek tüm sistemleri bozar.

İnsülin direnci nedir?

Vücut yeterli insülin üretebildiği halde etkili olarak kullanamamasıdır. İnsülin direnci geliştiğinde, hücrelere glikoz giremez, kullanılamaz ve kanda glikoz yükselerek prediyabeti (gizli şeker), zamanla Tip 2 Diyabeti ortaya çıkarır.

Yüksek kan glukozu, zamanla, sinirler ve kan damarlarına zarar vererek,  kalp hastalığı, felç, körlük, böbrek yetmezliği ve alt ekstremite amputasyonu (kesilmesi) gibi komplikasyonlara yol açar.

İnsülin direncinin nedenleri

1. Aşırı kilo ve obezite: Özellikle bel çevresinde aşırı yağ birikmesi olmak üzere, obezitenin, insülin direnci gelişmesinde en önemli neden olduğu kabul edilmektedir. Araştırmalar, sadece enerji deposu olarak görülen karın bölgesindeki yağın, insülin direnci, yüksek kan basıncı, yüksek kolesterol ve kardiyovasküler hastalık gibi ciddi sağlık sorunlarına neden olabilecek hormonlar ürettiğini göstermiştir.

2. Fiziksel hareketsizlik: Fiziksel hareketsizliğin, insülin direnci ile ilişkili olduğunu, sonuçta tip 2 diyabete yol açtığını gösteren birçok çalışma vardır. Egzersiz sonrası kaslar, insüline daha duyarlı hale gelerek, insülin direnci azalır. Hatta egzersiz, kasların insüline ihtiyaç duymadan daha fazla glukoz kullanmasına yardımcı olur. Yine, egzersizle kaslar daha güçlenerek, kan glukoz seviyesinin kontrolu kolaylaşır, insüline kolay kolay direnç gelişmez.

3. Uyku problemleri: Yapılan çalışmalar, uyku apne sendomu başta olmak üzere, tedavi edilmeyen uyku bozukluklarının, obezite ile insülin direnci ve Tip 2 diyabet görülme riskini artırdığını göstermiştir.

Alzheimer ve Yaşam Alışkanlıkları

Yapılan son çalışmalarda,  insulin direncinin 30 yaş öncesi Alzheimer hastalığı riskini artırdığı belirlenmiştir. Nöroloji uzmanı Prof Dr  Lisa Mosconi ve ekibi yaş ilerledikçe beyindeki değişimleri incelerken, Akdeniz ve western diyet ile beslenen 34 ve 36 kişilik gruplara bölerek, beyin fonksiyonlarını incelemişlerdir. Bu çalışma 3 yıl boyunca katılımcıların beyin fonksiyonları incelenerek sürmüştür. ( Western diyet, yüksek işlenmiş gıdalar, yuksek doymus yağ, şeker, kızarmış ürünleri içeren yüksek kalorili bir programdır.)

Western diyet ile beslenen katılımcıların beyin fonksiyonlarında daha fazla beta-amyloid olduğu görülmüştür. Beta-amyloid Alzheimer hastalığını besleyen protein bazlıdır. Ayrıca western diyet uygulayanların beyin fonksiyonlarının daha düşük olduğu saptanmıştır.

Prof Dr Lisa Mosconi ‘’ bilimsel çalışmalarda 3 te bir oranında sağlıklı yaşam alışkanlıkları ile Alzheimer hastalığını önleyebileceğimizi tespit ettik,  bu hastalık birden oluşan bir bulgu değildir. Erken yaşlarda beyin fonksiyonları ile zaman geçtikçe büyüyen bulgular ile ileri yaşlarda bu hastalığı oluşması inşa edilmektedir.  20 yaşından itibaren tükettiğimiz tüm besinler ve fiziksel aktivite oranımız bu hastalığın zeminini oluşturabilir ya da önleyebilir.’’

Beyniniz için sağlıklı beslenin ve yüksek yağlı, şekerli besinlerden uzak durun. 

Sağlıksız besinleri tüketirken bir parça  beyninizden ısırdığınızı düşünün.!

Sağlıklı Günler,

Diyetisyen Öykü UMAN

42 Harley Street-Londra

[email protected] adresinden yazarımıza ulaşabilirsiniz.