İnsanın dünyada ki önemi anlatmakla bitmez. Doğumundan yaşamının sonuna kadar alıp verdiği nefesine kadar korkunç ölçüde kendisine ve çevresine zarar verir.

En masum insandan en kötü insana kadar doğanın bir parçası olsa da doğaya layık olamayan varlık!

Öyle ki sadece insan için inşa edilen gezegene neden zarar verir sorusu düşünülmemiştir. Ruhu, aklı, duyguları, giyimi, yemesi, aklınıza gelen her şeyde insan zararcı kimliğe sahiptir.

Kendinde ki kudreti doğru kullanan çok az insan sayesinde zor evrelerden rahat dönemlere ulaşmıştır. Zamane insanı eskiye oranla kolaylıkta daha çok üretip daha ileriye gitmek yerine yerinde durmayı kolayı yaşamayı başkalarının hareket etmesiyle yaşamı devam ettirme tembelliğine gitmiştir.

Dünya kendi düzenini insanların hakimiyetine bıraktı. İşte bu yüzden dengeler kurallar insanların metabolizmasındaki açlığa göre doldurmaya başlandı. hırs, para gücü, insanı davranışlarda kendini şekillendirmeye devam etti.

İnsan kendini düşünerek doğayı parçaladığını düşünmemekte. Sahip olduğumuz eski hatta fazla eski zaman için yolun sonu diyeceğimiz yıllara giderken daha fedakar daha doğru düşünmeye ''Ben'' kelimesini genişletip benden sonrası olduğunu ihmal etmemeliyiz dünya bir ısırıkla bitmez lakin doğru yaşamadığımız sürece bütün insanlığın bitişi olacaktı.

Evren de yaşanır olmak insanların bilinçli yaşamasından geçer.