Yarınki referandumda 16 yaş üzerindeki 4,3 milyon seçmene "İskoçya bağımsız bir ülke olmalı mı?" diye sorulacak. İngiliz liderler, Birleşik Krallık içinde kalması durumunda İskoçya'ya daha geniş bir otonomi sağlanacağı sözünü veriyor. Fakat bağımsızlık yanlılar artık kendi kararlarını almak istediklerini belirtiyor.

Bağımsızlık kampanyasını yürüten İskoçya Birinci Bakanı Alex Salmond, "Cuma günü daha iyi bir ülkede uyanın." dedi. Seçmenlere hitaben açık bir mektup kaleme alan Salmond, "Bu fırsatın parmaklarımız arasından kayıp gitmesine izin vermeyin. Ne yapamayacağımızı söylemelerine izin vermeyin." ifadelerini kullandı.

İngiltere Başbakanı David Cameron ise Times gazetesine yaptığı açıklamada, "Sonuç ne oluesa olsun, biz bir demokrasiyiz. İnsanların seçim sandığı yoluyla ortaya koyduğu görüşe saygı duymalısınız." dedi. David Cameron geçtiğimiz hafta İskoçya'yı iki kez ziyaret ederek Birleşik Krallık ailesinde kalmaları için kampanya yapmıştı.


David Cameron, iki ülkeyi 1707 yılında birleştiren şeyin ekonomik fırsatlar olduğunu hatırlattı ve hâlâ da Birleşik Krallık'ın birliği ve refahının sıkıca birbirine bağlı bulunduğunu dile getirdi.

Londra Ekonomi Üniversitesi'nden Tony Travers, İskoçların bağımsızlığa hayır diyeceğine inanan Londra'nın, evetçilerin giderek güç kazanması ile şoke olduğunu söyledi.

Analist Adrian Rogstad ise İskoçya'nın ayrılması durumunda Birleşik Krallık'ın federalleşmesini yolunun açılabileceğini dile getirdi.


Tartışmaya katılan eski komutanlar ise İskoçya'nın bağımsızlığının hem bu ülkenin hem de İngiltere'nin savunmasını zayıflatacağı uyarısında bulundu.

Referandumdan 'evet' çıkması halinde Londra ve Edinburgh, başta Kuzey Denizi petrolleri olmak üzere gelirleri ve borçları nasıl paylaşacaklarına dair çetin müzakerelere başlayacak. İskoçya'nın hangi para birimini kullanacağı, AB üyesi olup olamayacağı ve İskoçya'daki İngiliz donanma üssünün akıbeti de tartışılacak.