Corbyn, bu sabah İngiliz yayın kuruluşu BBC'de yayınlanan Andrew Marr'ın programına katılarak Suriye ve Rusya'ya ilişkin soruları cevaplandırdı.

İşçi Partisi'nin, ülkenin güneyindeki Brigton kentinde bugün başlayan yıllık parti kongresine katılan Corbyn, Suriye'de dehşet verici olaylar yaşandığını söyleyerek, Suriye'deki krize siyasi çözüm bulunması gerektiğini söyledi.

Savaş karşıtı görüşleriyle öne çıkan Corbyn, İngiltere Parlamentosu'nda önümüzdeki haftalarda oylanması beklenen, İngiliz jetlerinin, uluslararası koalisyon güçlerinin Suriye'deki DAEŞ hedeflerine yönelik düzenlenen hava operasyonlarında yer almasına ilişkin olarak görüşünün sorulması üzerine, "Gölge Dışişleri Bakanı Hilary Benn ile dün bu konuda görüştük. Ben yarın parti kongresinde yapacağı konuşmada bizim görüşlerimizi ve benim kişisel duruşumu yansıtacak. Öncelikli olan, krize siyasi bir çözüm bulunması" dedi.

Rusya'nın son dönemde bölgedeki hareketliliği ve Rusya ile karşı karşıya gelinmesinden endişe duyup duymadığına ilişkin olarak Corbyn, "asıl tehlikenin Suriye'deki savaşın üzerine bir de Rusya ve diğer ülkeler arasında çıkabilecek bir temsili savaş" olduğunu dile getirdi.

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in dünya için bir tehdit oluşturup oluşturmadığına ilişkin görüşünün sorulması üzerine ise Corbyn, ne Putin'in kendisini, ne insan hakları ajandasını, Rus askeri zihniyetini, ne de Rus yayılmacılığını desteklemediğini belirterek, "(Rus yayılmacılığına ilişkin) Polonya-Rusya, Ukrayna-Rusya kapsamında, tüm sınırların askerden arındırılması için Rusya ile ciddi müzakereler yapılması gerekli. Rusya'nın yaptıklarını desteklemiyorum" diye konuştu.

Gelişmelerin NATO'nun provokasyonu olup olmadığına ilişkin olarak soruya yönelik Corbyn şöyle konuştu:

"Bence ikisinin de katkısı var. Rus ordusu, Putin'in biraz daha agresif olması için Putin'i itiyor. NATO'nun da doğuda genişlemeye yönelik uzun dönemli bir ajandası vardı. Bence iki taraf da birbirini kışkırtıyor. Bunun kaybedeni bizleriz, sürekli daha fazla para harcıyoruz. Bu duruma yönelik siyasi bir yaklaşım olmalı. Baltık ülkeleri NATO'ya katılmaya karar verdi. Ukrayna, üye değil. Barış sağlanması için sınırın her iki tarafından da askerlerin çekilmesine yönelik anlaşma yapılması gerekli."

İngiliz hükümeti, geçen yıldan bu yana uluslararası koalisyonun DAEŞ'e karşı yürüttüğü hava operasyonunun sadece Irak ayağına katılan İngiliz jetlerinin, koalisyonun Suriye'de yürüttüğü operasyonuna da dahil olmasını istiyor. Operasyona onay verecek söz konusu önergenin önümüzdeki haftalarda İngiliz Parlamentosu'nun gündemine gelmesi öngörülüyor. Ancak söz konusu önergeye olası bir oylamada muhalefetteki İşçi Partisi'nin savaş karşıtı lideri Jeremy Corbyn'in destek vermesi beklenmiyor. İngiliz Parlamentosu, Irak'taki DAEŞ hedeflerine yönelik hava operasyonları yapılmasına geçen yıl onay vermişti. Beşşar Esed rejiminin 2013 yılında Şam yakınlarındaki kimyasal silah saldırısının ardından Suriye'ye hava operasyonu düzenlenmesi önerisi ise parlamento'da oylanmış ancak muhalefetteki İşçi Partisi'nin itirazıyla reddedilmişti.

- "İstifa etmeyeceğim"

Öte yandan Guardian gazetesinin hafta sonu çıkarttığı The Observer gazetesine de açıklamalarda bulunan Corbyn, kendini ileride başbakan olarak görüp görmediğine ilişkin soruyu "Daha 5 yıl var önümüzde. Ama evet, fırsatlar, sorunlar ve sorumlulukları düşündüğümde kendimi başbakan olarak görebilirim" diye cevapladı.

Görüşlerini desteklemeyen parti üyelerinden aldığı eleştiriler ve baskıdan ötürü istifa etmeyeceğini belirten Corbyn, parti içerisinde demokratik bir süreç bulunduğuna dikkati çekti.

66 yaşındaki Corbyn'in 12 Eylül'de partinin liderliğine seçilmesinin ardından bir gün içerisinde 15 bin kişi İşçi Partisi'ne katılmıştı. Üye sayısı 380 bine yaklaşan İşçi partisinde, Corbyn 12 Eylül'de parti üyelerinin yüzde 59'unun desteğini alarak genel başkan seçilmişti.

Savaş karşıtı görüşleriyle bilinen Corbyn, daha demokratik ve eşit bir İngiltere için çalışacağını söylüyor. Corbyn'in Başbakan Cameron'ı özellikle ekonomi ve dış politika konularında zorlaması bekleniyor.

Birleşik Krallık'ta bir sonraki genel seçimlerin 2020 yılında yapılması bekleniyor.