ASLI ARAL
LONDRA

AB Doğu Ortaklığı Zirvesi için Letonya'nın başkenti Riga'da bulunan Cameron basın toplantısı düzenledi. İngiltere'de kazandığı genel seçimin ardından AB liderleriyle ilk kez bir araya gelen David Cameron, "Bu zirve, liderlerle AB'de ve birliğin İngiltere ile ilişkilerinde yapılabilecek reformları görüşmek için bir fırsat oldu" dedi. 

İngiltere'nin AB üyesi olarak dünyanın en büyük ortak pazarında bulunmaktan fayda sağladığını belirten Cameron, şöyle devam etti:

"AB üyesi olarak çevre, yoksullukla mücadele, demokrasi önem verdiğimiz değerler. Ama İngiliz halkının endişelerine de eğilmemiz gerekiyor. İngiliz halkı mevcut durumdan memnun değil, açıkçası ben de değilim. Bazı AB kuralları gereksiz yük oluşturuyor. İngiltere'ye Avrupa'dan çok sayıda kişinin göç etmesi de bir başka endişe nedeni. Tüm bu sorunlara çözüm bulacağımıza ve AB ile ilişkilerimizi daha iyi hale getireceğimize inanıyorum."

Zirve çerçevesinde bugün AB Konseyi Başkanı Donald Tusk, Polonya, İsveç, Macaristan ve Letonya'nın başbakanlarıyla görüştüğünü belirten Cameron, gelecek hafta ise Avrupa Komisyonu Başkanı Jean Claude Juncker, Alman mevkidaşı Angela Merkel ve Fransa Cumhurbaşkanı Francois Hollande ile bir araya geleceğini ifade etti. 

- "Müzakere sürecini her platformda yürüteceğim"

Cameron, İngiltere'nin AB ile yürüteceği yeniden müzakere sürecinin sabır ve kararlılık gerektirdiğini söyledi. Cameron, "Bu süreçte inişler çıkışlar olacaktır ama iyi niyetli bir şekilde birlikte çalışarak AB'yi ve ülkemizin AB ile ilişkilerini reforme edeceğimize inanıyorum. Bu sürecin sonunda da İngiltere'de AB üyeliğiyle ilgili referandum yapılacak. İngiliz halkı bu sürecin sonunda karar verecek" diye konuştu. 

Bu süreçte "farklı kişilerden birçok farklı ses çıkacağını" kaydeden Cameron, İngiltere'nin yeniden müzakere sürecini bugün Riga'da olduğu gibi AB liderlerinin bir araya geldiği her platformda yürüteceğini ve bu süreçle ilgili kendine güvendiğini vurguladı. AB'deki ikinci büyük ekonomiye sahip olduklarını hatırlatan İngiltere Başbakanı, ülkesinin reforme edilmiş bir AB'den fayda sağlayacağını belirtti. 

Cameron, AB konusundaki tavrının Avrupalı meslektaşları arasında nasıl karşılandığı sorusuna ise "Burada bir sevgi duvarıyla karşılaştığımı söyleyemem ama birçok kişi seçim sonucundan dolayı beni kutladı" yanıtını verdi. 

Ülkesinin 1973 yılından bu yana sürdürdüğü AB üyeliğini 2017 yılı sonuna kadar referanduma götürmek isteyen İngiltere Başbakanı ve Muhafazakar Parti lideri Cameron, birliğin sınırlarının kontrolsüz olmamasını, serbest dolaşıma ve göçe sınırlama getirilmesi gerektiğini savunuyor. David Cameron, önce Brüksel ile müzakereler yürütmek, daha sonra da İngiliz halkına "Birleşik Krallık'ın AB üyesi olarak kalması gerektiğini düşünüyor musunuz?" sorusunu yöneltmek istiyor.