İngiliz Parlamentosunun alt kanadı Avam Kamarasının Dışişleri Komisyonunca hazırlanan "Libya: Askeri müdahalenin, ülkenin çöküşü ve İngiltere'nin gelecekteki politika opsiyonlarının incelenmesi" başlıklı raporda, "İngiltere'nin Libya'ya askeri müdahalesi yanlış varsayımlara dayandırıldığı", "Cameron'ın müdaheleye yönelik uygun bir stratejisinin bulunmadığı" görüşüne yer verildi. 

Müdahale kararının, doğru istihbarata dayanmadığı iddiasında bulunulan raporda, "Hükümet özellikle bölgede sivillere yönelik tehdidin abartıldığını tespit edemedi. Muammer Kaddafi'nin yaptığı açıklamaların bazı kısımları seçilerek, söyledikleri doğruymuş gibi kabul edildi. Ayaklanmalarındaki militan İslami aşırıcı unsuru da göremedi." ifadeleri kullanıldı.

İngiltere'nin Libya'ya müdahalesinin sivilleri koruma amacı taşıdığı ancak bunun bir rejim değişikliğine dönüştüğünün belirtildiği raporda, Kaddafi sonrası dönemi şekillendirmek ve desteklemek için hükümetin herhangi bir stratejisi olmadığı kaydedildi. Raporda, "Bunun sonucu, siyasi ve ekonomik çöküş, milisler arası ve aşiretler arası savaş, insani kriz ve göçmen krizi, geniş çaplı insan hakları ihlalleri, Kaddafi rejiminin elindeki silahların bölgeye yayılması ve DAEŞ'in Kuzey Afrika'daki büyümesi oldu. İngiltere Ulusal Güvenlik Konseyinde (NSC) aldığı kararlarıyla David Cameron, uygun bir Libya stratejisi geliştirilememesinin nihai sorumlusudur." değerlendirilmesinde bulunuldu. 

- "Müdahale uluslararası bir karar" savunması

Rapordaki değerlendirmelere ilişkin İngiltere Dışişleri Bakanlığından yapılan açıklamada ise müdahalenin uluslararası bir karar olduğu vurgulanarak, Arap Birliğinin müdahale çağrısında bulunduğu ve askeri hareketin Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyince de onaylandığı belirtildi.

Kaddafi rejiminin Libya'daki bazı muhaliflere saldırı tehdidinin ardından İngiltere ve Fransa'nın öncülüğündeki uluslararası koalisyon, Mart 2011'de Kaddafi güçlerine karşı hava saldırıları başlatmıştı.