Geçtiğimiz çarşamba günü Ipsos Mori tarafından açıklanan bir ankete göre, Britanya halkı artık göçmenliği korktukları bir konu olarak niteliyor.

Anket sonuçlarına göre, halkın %56’sı ekonomiyi en büyük endişeleri olarak gösterirken, Muhafazakar Parti seçmenlerinin dörtte üçü, göçmenliği en önemli konular arasında sıraladı. Bu oran İşçi Partisi seçmenleri arasında ise %49 oldu. Anket sonuçları, İşçi Partisi lideri Jeremy Corbyn’in, gelen göçmenlerin ‘toplum için bir artı’ olduğunu söylemesinin ardından, fikir ayrılıklarını gözler önüne serildi.

Fakat gölge İçişleri Bakanı Andy Burnham, partisinin göçmenlik politikasını eleştirdi ve UKIP’e kaybettikleri seçmenleri geri kazanmak için politikalarını gözden geçirmeleri gerektiğini belirtti.

Aynı zamanda geçtiğimiz çarşamba günü AB göçmenlik sorumlusu, AB’de sığınma başvurularının rekor seviyeye ulaştığı bu dönemde, Britanya’nın daha fazla sığınmacı alması gerektiğini belirtti.

Dimitris Avramopoulos, Britanya’nın 20,000 Suriyeli sığınmacı alınacağını açıklamasının ardından bu rakamın yetersiz olduğunu söyledi. Göçmenlik sorumlusu Avrupa’ya ulaşan sığınmacılara daha fazla barınak sağlanması gerektiğini söyledi. Resmi rakamlara göre 2015’in şu anki bölümüne kadar, Avrupa’ya 648,195 sığınma başvurusunun yapıldıği belirtildi. Geçtiğimiz yılın tamamında bu rakam 626,960’dı. New York’ta yapılan BM toplantısında konuşan Avramopoulos, Britanya’nın Suriyeliler ile ilgili aldığı kararın takdir edilecek çok yanı olduğunu belirtti. Fakat Avramopoulos, Britanya’nın ‘yeteri kadar’ yardım edip etmediği ile ilgili bir soruya, “Tabi ki hayır.

Britanya’nın son yüzyılda göçmenlik ile ilgili büyük bir tecrübesi var. Britanyalı otoritelerin bu soruna en iyi şekilde çözüm aradığına inanıyorum” şeklinde konuştu. Gelen büyük göç dalgasının ardından oluşan korkunun etkileri sadece Britanya için değil, bütün Avrupa için büyük bir problem teşkil ediyor. Bunun ötesinde, 25 AB ülkesi sorun ile nasıl başa çıkacakları konusunda bir anlaşmaya varamıyorlar. Bu durum, Euro, Schengen sınırlarının kontrolü ve Brüksel’de gittikçe artan bürokrasinin ardından başka bir büyük problem olarak dikkat çekiyor.

Geçtiğimiz hafta Brüksel’de gerçekleştirilen zirvede, birliğin en yetkili isimlerinden biri olan Avrupa Komisyonu başkanı Donald Tusk, AB’ye “açık kapılar ve pencereler” konusundaki yasalarını düzeltme çağrısında bulunurken, “milyonlarda potansiyel sığınmacının Avrupa’ya ulaşmaya çalıştığı” uyarısında bulundu. Tusk aynı zamanda en büyük dalganın henüz başlamadığını belirtti.

AB içindeki kriz ortamı tırmanışa geçerken, birlik görünürde etkili bir tepki veremiyor. Bu durum, üye ülkeleri birlikten bağımsız olarak kendi kararlarını almaya itebilir. Kimi durumlarda ise ülkeler, Britanya gibi birlikten ayrılmayı bile düşünebilirler.

Ipsos Mori, Britanya’nın en büyük ikinci araştırma organizasyonu. The Economist için düzenli bir şekilde araştırmalar yapan şirket, Britanya seçmenlerine, hayatlarını en fazla etkileyen konular ile ilgili sorular soruyor ve toplum içindeki eğilimleri ortaya çıkarıyor.