Gazetenin muhabiri Hannah Lucinda Smith, Çamlıca'yı bir zamanlar "Osmanlı Sultanlarının dinlenmek için en sevdiği yer" olarak tanımlıyor. Haberde camiinin bittiğinde 35 bin kişi kapasiteli olacağı aktarılıyor.

Times gazetesinde muhabirlerin izlenimlerinin aktardığı köşede yer alan haberde yer alan ifadelerden bir kısmı şöyle:

"İki ay içinde tamamlanması beklenen dev Çamlıca Camii, hükümetin, ülkenin özgün İslam markasını güçlendirme ve tüm dünyaya ihraç etmesinin en görkemli örneği. Ülke dışında, Mali'den Moskova'ya Türkiye'nin finanse ettiği, beşi geçen yıl, 10 camii hâlihazırda açıldı. Altısı yapım aşamasında ve biri Cambridge'de olmak üzere 10 tanesi daha planlama aşamasında. Türkiye, İsrail'le çatışmaların yıktığı Gazze'de en az dokuz camiyi yeniliyor veya yeniden inşa ediyor."

Times'taki haberde, "Önde gelen Müslüman uluslarda camii inşaatları nüfuzun ülke dışına ulaşması için kullanıldı, çoğu zamanda tartışma yaratı: Suudi Arabistan programı, son yirmi yılda katı ve hoşgörüsüz İslam'ın yükselmesine etki eden bir faktör oldu. Şii rakibi İran çok sayıda camii ve Lübnan Hizbullahı'nın olası yeni üyelerinin radikalleştiği ve adam devşirdiği Latin Amerika genelinde çok sayıda cami ve eğitim merkezi açtı."

"Karşılaştırıldığında Türkiye'deki İslam modeli ılımlı, mistik Tasavvufi geleneklerine uyumlu ve ülkenin çoğulcu tarihiyle şekillenmiş."

Times, AKP hükümetinin cami inşaatlarının da tartışma yarattığına dikkat çekiyor ve "Dindar biri için buy ülkenin büyüyen gücünün, dini uyanışının sembolü, laik biri için ise AKP'nin yalnızca siyasi şovmenlik için yaptığı gösteriş projesi" yorumunu yapıyor.

Caminin şimdiden gezginlerin ilgisini çektiğini belirten muhabir, bir kişinin Çok güzel, çok iyi" dediğini, bir başka kişinin de şu sözlerle tepkisini aktarıyor: "Ne mi düşünüyorum? Canavar gibi. Hali hazırda var olan camiler boş. Bu da inşa edildikten sonra ilerde yıkılması imkansız olacak."