AB Komisyonu Başkanı Jean-Claude Juncker ve AP Başkanı Martin Schulz ile görüşmek üzere geldiği Bürksel'de BBC'ye konuşan Juncker, "Şimdi masada yeni bir teklif var. Yeterince iyi değil, üzerinde çalışmak gerekiyor ama ilerleme sağlıyoruz." dedi.

'Acil durum freni' olarak tanımlanan mekanizma, sosyal yardım sisteminin tehlike altında olduğunu hisseden AB üyelerinin, birliğe üye diğer ülkelerden gelen işçilere sosyal yardımı kesebilme imkanı tanıyacak.

Brüksel'de 3 gün boyunca temaslarda bulunacak olan David Cameron, İngiltere'yi AB içerisinde tutma amacıyla yapılması planlanan reformları da görüşecek.

AB Komisyonu Başkanı Jean-Claude Juncker'in ilgisi de Cameron'u mutlu etmedi...

Bunlar arasında yer alan "AB üyesi ülkelerden İngiltere'ye gelen göçmenlerin devlet yardımları alabilmesi için ülkede en az 4 yıl yaşaması" şartında anlaşma sağlanamadı. Görüşmede Juncker, İngiltere'ye, sosyal yardım sisteminin sarsılması durumunda geçici olarak yeni göçmenlere yardımların kesilmesini öngören ‘imdat freni' teklifinde bulundu. Teklifte, sosyal yardım sisteminin sarsılıp sarsılmadığı ile ilgili kararı ise AB üyelerinin vereceği belirtildi.

‘AVANTADAN BİR ŞEY ELDE EDİLMESİ FİKRİNE SON VERİLMESİNİ İSTİYORUZ'

Bu teklifi reddeden Cameron, görüşme sonrası yaptığı açıklamada, 4 yıl şartında ısrar ederek "Avantadan bir şey elde edilmesi fikrine bir son verilmesini istiyoruz. Masada şimdi yeni bir teklif var. Yeteri kadar iyi değil. Üzerinde daha fazla çalışmaya gerek var ancak ilerleme kaydediyoruz" dedi.

Daha gidilecek uzun bir yol olduğunu söyleyen Cameron, 18 Şubat'ta yapılacak AB Liderler Zirvesi'nde bir sonuca varıp varamayacaklarından ise emin olmadığını aktardı.

‘BU TEKLİF BİRLEŞİK KRALLIK'A HAKARET'

Teklif, AB'ye şüpheyle yaklaşan İngilizler tarafından hakaret olarak görüldü. Muhafazakar Parti Milletvekili John Redwood, İngiliz basınına yaptığı açıklamada, "Bu teklif, Birleşik Krallık'a bir hakaret. Ciddi bir teklif değil. Sosyal yardımların kesilmesi kararının alınabilmesi için AB üyelerine yalvarmamız gerekecek" ifadesini kullandı.

Birleşik Krallık Bağımsızlık Partisi (UKIP) Genel Başkanı Nigel Farage ise BBC'ye yaptığı açıklamada, Cameron'ı eleştirerek, "Şimdi, bir sonraki AB Zirvesi'ne gidecek ve daha fazlasını isteyecek. Oliver Twist romanındaki çocuk gibi 'Lütfen efendim, biraz daha imtiyaz alabilir miyim' diyecek. İçler acısı" diye konuştu.

Buna karşın İngiltere'nin AB'de kalmasını isteyen diğer üye ülkeler, Londra'nın şartının vatandaşlarına karşı ayrımcı olduğunu savunuyor. Çek Cumhuriyeti, mevcut teklifin en iyi çözüm olduğunu belirtirken Polonyalı yetkililer ise vatandaşlarının diğer AB üyesi ülkelerdeki haklarından mahrum bırakılamayacağını bildirdi.

Bugünkü görüşmelerinden bir sonuç elde edemeyen Cameron, pazar günü AB Konseyi Başkanı Donald Tusk, 18 Şubat'taki AB Liderler Zirvesi öncesi ise Almanya Başbakanı Angela Merkel ile görüşecek.

CAMERON, AB'DEN NE İSTİYOR?

Cameron, 4 yıl şartının yanı sıra, AB'den İngiltere gibi Euro Bölgesi dışında kalan ülkelerin çıkarlarına saygılı olunması, milli parlamentolara daha fazla rol verilmesi ile AB'nin yetki ve sorumluluğunu artıracak adımlardan kaçınılmasını talep ediyor.

İngiltere Başbakanı, eğer bu şartlar karşılanmazsa ülkesinin AB'deki geleceğinin referanduma sunulacağı tehdidinde bulunuyor.