İNCİ GÜNDAĞ

LONDRA

İngiltere'nin Avrupa Birliği'nden (AB) çıkış (Brexit) sürecindeki yetki tartışmasını çözmeyi amaçlayan ve hafta başında Londra'da görülmeye başlanan temyiz davasında son güne girilirken, uzmanlar temyiz yargıçlarının gelecek ay açıklayacağı kararın hükümetin umduğu yönde olmayacağı değerlendirmesinde bulundu.

Londra'daki University College London'da (UCL) Hukuk Fakültesi Profesörü Jeff King yaptığı açıklamada, mahkemeden hükümeti memnun edecek bir kararın çıkmasını beklemediğini belirterek, "İskoçya, Galler ve Kuzey İrlanda'nın Brexit tartışmalarına yönelik müdahaleleri, Londra'daki hükümetin davasını kasım ayındaki Yüksek Mahkeme sürecine göre daha zor bir hale dönüştürdü." dedi.

Temyiz Mahkemesinin Bexit sürecini parlamentonunun başlatması yönünde karar vermesi halinde bunun Başbakan Theresa May'in planlarını aksatabileceğini söyleyen Profesör King, ancak bu aksamanın siyasi yönü olacağını dile getirdi.

- "AB yanlısı vekillerin tutumu önemli"

Profesör King, hükümetin böylesi bir durumda yasal düzenlemeye gideceği tahmininde bulunarak, "Yasal düzenleme hükümete, AB'den çıkış niyetini ilan etme yetkisi verecektir. Bu hızlı bir şekilde gerçekleşebilir ancak süreç, AB'de kalmak isteyen milletvekillerinin hangi konular üzerinde ısrarcı davranacağına bağlı." diye konuştu.

İngiltere'deki AB referandumu odaklı çalışmalarda bulunan Open Europe adlı düşünce kuruluşunun Direktörü Stephen Booth da, "Hükümet kasım ayında (Yüksek Mahkemedeki davayı) kaybetti. Tekrardan kaybedebilirler. Böyle bir durumda da bir tür yasal düzenleme ya da parlamentoda oylamaya giderler." ifadelerini kullandı.

Parlamentoda oylama yapılması halinde dahi Brexit'in engelleneceği yönünde bir sonucun beklenmediğini kaydeden Booth, ancak oylama sürecinin AB yanlısı milletvekillerine Brexit'i kamuya açık şekilde tartışma platformu sunarak süreci aksatabileceğini kaydetti. 

- "AB referandumu demokratik değildi"

Londra'daki tarihi parlamento binasının karşısında bulunan ve Brexit sürecini hükümetin mi yoksa parlamentonunun mu başlatması gerektiğinin görüşüldüğü Temyiz Mahkemesi önünde 4 gündür eylem yapan AB yanlısı aktivistler de, milletvekillerine Brexit'i durdurma çağrısında bulundu.

Mahkeme binası önünde, "Brexit'i durdurun. Irkçılıkla ve göçmenlerin günah keçisine dönüştürülmesiyle savaşın. Serbest dolaşım hakkını savunun" yazılı pankart tutan ve yoldan geçenlere Brexit ile bilgi aktarımında bulunan insan hakları aktivisti 45 yaşındaki Alex "Ülkede olan bitenle ilgili halkın ve parlamentonun karar vermesi önemli." dedi.

Ülkesinde Brexit'e ihtiyaç olmadığını dile getiren Alex, "Brexit'in ırkçı bir politika olduğuna ve buna son verilmesi gerektiğine inanıyoruz. Bu ülkede ihtiyacımız olanlar daha fazla eşitlik, açık sınırlar ve çok kültürlülük. AB referandumu demokratik değildi. Kimsenin, başkalarını haklarından mahrum etmeye hakkı yok." diye konuştu.

Alex, parlamentoda oylamaya gidilmesi halinde milletvekillerine, "Brexit'e karşı oy verin. Brexit'i durdurun." mesajı vermek istediğini söyleyerek, "Parlamenterlerin, ırkçılık ve sığınmacıların günah keçisi yapılması karşısında durması için baskı yapabiliriz. Brexit'i öyle ya da böyle sabote etmeliyiz." dedi.

- Mahkeme önü kalabalık

Eyleme katılan 22 yaşındaki öğrenci Anjali de, "(İngiltere'nin AB'den çıkış sürecini resmen başlatacak olan) Lizbon Anlaşmasının 50. maddesinin işletilmemesini istiyorum. Bakanlar ve milletvekilleri, Brexit sürecinin ötekileştirilmiş toplumları nasıl etkileyeceğini derinlemesine incelemeli. 50. maddenin devreye alınması, mantıksız bir karar olacak." ifadelerini kullandı.

Öte yandan, mahkeme önünde Brexit yanlıları da bulunuyor.  68 yaşındaki mühendis Herbert ise, "Avrupa Parlamentosundaki siyasetçilerin benim hakkımda karar vermesi için sandığa gitmedim. Seçmediğim Avrupalılar neden benim adıma yanlış karar alıyor? Kararların, bu ülkedeki parlamenterler tarafından alınmasını istiyorum." dedi.

Herbert ayrıca, Brexit sürecini neden parlamentonun başlatması gerektiğine anlam veremediğini söyleyerek, "23 Haziran'da milletvekilleri zaten sandığa giderek, oylarını kullandı. Neden vekillere bir daha oy hakkı veriliyor? Burada demokrasi nerede? Ülkedeki çoğunluk AB'den çıkmak istiyor. Bu referandumla bildirildi. Artık sesimiz duyulsun. Bu böyle devam ederse ülkede kargaşa yaşanacak." diye konuştu.

- Karar gelecek ay

11 yargıcın baktığı ve bugün son bulması beklenen temyiz duruşmasında, geçen ay Yüksek Mahkemenin verdiği "ülkenin AB'den ayrılık müzakerelerine parlamento onayı olmadan başlanamayacağına" yönelik kararına İngiliz hükümetinin itirazı görüşülüyor. Temyiz Mahkemesinin kararını gelecek ayın ortalarında açıklaması bekleniyor. 

- 50. maddenin işletilmesi

İngiltere Başbakanı ve Muhafazakar Parti Genel Başkanı Theresa May önceki ay yaptığı açıklamada, Brexit sürecini resmen başlatacak Lizbon Anlaşması'nın 50. maddesinin 2017'nin mart ayı sonuna kadar işletileceğini duyurmuştu. İngiltere'nin bu yola başvurmasıyla AB'den ayrılış anlaşmasının şartlarının belirlenmesi için iki yıllık süreç de başlamış olacak. Avrupalı yetkililer, 50. maddenin bir an önce işleme konulması çağrılarında bulunuyor.

23 Haziran'da yapılan AB referandumunda İngiltere, İskoçya, Kuzey İrlanda ve Galler'den oluşan Birleşik Krallık halkının yüzde 51,9'u AB'den çıkışa destek vermişti.