New York Times "Varlıklı ve yetenekli Türkler kitleler halinde ülkeyi terkediyor" başlıklı bir haber yaptığında tüylerimiz diken diken olmuştu. Allah'dan Cumhurbaşkanlığı insan kaynakları ofisi hızır gibi yetişti de yüreklerimize su serpti.[1]

Cumhurbaşkanlığı İnsan Kaynakları Ofisi'ne göre veriler hatalıydı. New York Times'ın iddia ettiği gibi ülkeden göç edenlerin sayısı çeyrek milyon değil; bu rakamın yarısı idi. 

(TÜİK'in sayfasındaki ara başlık "Türkiye'den yurt dışına 253 bin 640 kişi göç etti" olarak aynı şekilde durmaktadır. Veri kısmında da bu iddia tekrarlanmaktadır. [2])

Peki bu göç neden? Gençlerin çoğu karamsar. Özellikle de son günlerde vuku bulan politik tartışmalar gençleri gelecek ile ilgili daha fazla kaygılandırıyor. Gençler de ne yapsın, en son çıkan ışıkları söndürsün, diyerek bir bir ülkeyi terkediyorlar.

Son katıldığım teknik konferanslardan birinde ayaküstü sohbet ettiğim neredeyse herkesin aklında aynı soru vardı: Yurtdışına nasıl çıkabilirim? 

Gençler yurtdışı şirketlerindeki iş ilanlarını takip ediyor, insan kaynakları fuarlarına katılıyor, istihdam ofisleri ile iletişim kuruyorlar. Bu işin de simsarları tabii ki türedi. 

İster misiniz bu köşede, mübarek Ramazan ayında size bir güzellik yapayım? Buyrunuz öyle ise...

Yurtdışına, özellikle de İngiltere'ye gitmek isteyenler için çok cazip bir fırsat var. Fakat süre biraz kısıtlı, can kulağı ile dinleyin derim...

Üç taraflı denizle, dört tarafı düşmanla çevrili ülkemiz 1958 yılında kurulan Avrupa Ekonomik Topluluğu'na üye olmak için 1959 yılında başvuruda bulundu. Türkiye AET'na üye değildi, olması için "birkaç fırın ekmek yemesi" lazımdı ama bir işbirliği anlaşması da fena olmazdı. Hem Türkiye'nin ekonomik potansiyeli gelişir; hem de topluluk ülkeleri fırsattan istifade ederek Türkiye'de bir dizi "atılım" yaparlardı. Onlar ortak olurdu, biz de pazar.

Hasılı bir iyi niyet nişanesi olarak Avrupa Topluluğu İşbirliği Antlaşması (ECAA) imzalandı. Bu yazıyı yazmadan önce görüşlerine müracaat ettiğim İngilitere'de eğitim danışmanlığı sahasında hizmet veren Study A Course'un sahibi Ahmet Ferruh Öncü bu antlaşmayı Kasr-ı Şirin antlaşmasından sonra en büyük diplomatik zafer olarak görüyor. Benim favorim hâlâ Lozan'da sağır taklidi yapan İsmet İnönü olsa da Ahmet Bey'in bu nükteli görüşünü de paylaşmak istedim.

Bu antlaşma kapsamında Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları Avrupa ülkelerinde iş kurabilecek, bu kapsamda da oturma ve işyeri açma için izin alabileceklerdi.

1973 yılında İngiltere Avrupa Birliği'ne girince o da antlaşmaya taraf oldu. 

Ankara Antlaşması'nın ilginç bir yanı var. Teknik olarak Avrupa ülkelerinin tümünde uygulanabilecek bir antlaşma iken, en çok İngiltere özelinde dikkat çekti, en iyi İngiltere'de uygulandı.

Kraliçe kusura bakmasın, ama İngiltere de az değil. Birlik üyesi olmadığı için Türkiye vatandaşlarının bu haklarını kullanması taa 2008 yılına kadar ötelendi. Sonrasında İngiltere'deki bir hukuk bürosu Gürbüz Sanatçı isimli Türk vatandaşının İngilitere'de oturum ve iş kurma hakkı için hukuk mücadelesini kazandı ve örnek bir karar alınmasını sağladılar. İnsanın İngiltere'de kraliçe, pardon, mahkemeler var diyesi geliyor.

Vize duvarları yıkılmıştı.

Gayrı "Ayakkabı boyacılığı yapan bir Türk vatandaşı da İngiltere'de iş kurup, çalışma ve oturma izni alabilir. Yeter ki işini iyi yapsın, iyi bir iş planı olsun. Ankara antlaşmasını iyi bilen avukatların hazırladığı bir başvuru dosyası oluştursun."

Çok sevinmeyin, bizim çok yaşa dediğimiz üç günden fazla yaşamıyor netekim. İngiltere Avrupa Birliği'nden çıkmak için Brexit'e "Yes" deyince Ankara antlaşması da bağlayıcılığını yitirecek. 31 Mart'da Brexit gerçekleşseydi ben bu yazıyı yazmayacaktım, muhtemelen bitiş tarihi 22 Ekim gözüküyor o tarihe kadar elinizi çabuk tutun, derim.

Bir Türk vatandaşı antlaşma kapsamında İngilitere'ye gidip iş kurabilir. Oturma izni alabilir. Hem de bu iş illa öyle başkalarını istihdam edeceğiniz bir iş olmak zorunda da değil. Restorant işletmeciliği, serbest gazetecilik, yazılım geliştiricilik gibi işler yapabilir; sadece çalışanı siz olduğunuz bir şirket kurabilirsiniz.

Başvurmadan önce şirketi kurmanız gerekmiyor. Sadece bu işi hayata geçireceğiniz bir iş planı ve işi hayata geçirirken gerekecek sermayeyi göstermeniz kafi. 

Başvurunuz kabul edilirse siz ve şayet varsa size bağlı aile üyeleri 12 ay süre ile oturum hakkı kazanıyorlar. 1 ay içerisinde İngiltere'ye gidip siz ve aile üyeleriniz için oturum kartlarınızı alıyorsunuz. Çok heyecan verici değil mi? Oturum kartlarını alan başvuru sahibi dışındaki aile üyeleri dilerlerse İngiltere dışına çıkabilir. Fakat sizin 180 günlük üst limit dışında, bu süreyi İngiltere'de geçirmeniz gerekiyor. 

Önemli bir nokta, bu 12 aylık süre içerisinde siz başka bir işte çalışamazsınız. Fakat aile üyeleriniz, örneğin başvuru sahibi olmayan eşiniz, İngiltere'de bir işte çalışabilir. 

1 yıl bittikten sonra da 3 yıllık bir uzatma daha almak için yeni bir başvuru yapabiliyorsunuz. 

Bu uzatma başvurusunda ise vaad ettiğiniz işi ne düzeyde hayata geçirebildiğinize, özetle İngiltere devleti sizin kendilerine yük olup olmadığınıza bakıyor; bir de tabii vergi olarak ifade bulan bir katma değer yaratıp yaratmadığınıza. Haziran 2018'de güncellenen göçmen yasası ile birlikte İngilizce dil yeterliliğiniz ve vatandaş olarak uyumunuza da bakılıyor olacak. 

12 aylık süre ve sonrasındaki uzatmalarda İngiltere'de sağlık hizmetlerinden ücretsiz yararlanabiliyorsunuz; varsa çocuklarınız onlar da devlet okulundaki ücretsiz eğitimden istifade edebiliyorlar.

3 yıllık ek bir oturma hakkı aldıktan sonra, bu süreyi 5'e tamamlayarak süresiz oturum izni alabilir; 6. yıla tamamladığınızda da İngiltere vatandaşlığı için başvuru yapabilirsiniz.

Ankara Antlaşması kapsamındaki başvuruları gov.uk sitesinden olduğu gibi İngiltere konsolosluğu üzerinden üstelik ücretsiz olarak yapabilirsiniz. Şayet bir danışmanlık şirketi üzerinden başvuru yapmak isterseniz, ücretler 1500-2000 sterlin arasında değişiyor. Danışmanlık firmaları tüm evrak işlerini sizin adınıza düzenlemeyi ve takibatını yapmayı taahhüt ediyorlar.

Açıkçası bu Türkiye vatandaşları için muazzam bir imkân. İnsanların oturma izni için mülkiyet edinme gibi yollara başvurdukları bir dönemde, kendi yetenekleriniz ile bu hakka Avrupa'nın en güzide ülkelerinden birinde sahip olabiliyorsunuz.

Youtube'da Ankara antlaşması konusunda hazırlanan pek çok video mevcut. Ben yazı esnasında, görüşlerine de müracaat ettiğim, Ahmet Ferruh Öncü ile bu işi bilabedel sosyal yardımlaşma motivasyonu ile yapan Alihan Duran'ın hazırladıkları bir videodan istifade ettim.[3]

Evet sayın okurlar, bu yazı bir yatırım tavsiyesidir.


[1] https://twitter.com/tccb_iko/status/1081556788405825536
[2] http://tuik.gov.tr/PreHaberBultenleri.do?id=30607
[3] https://www.youtube.com/watch?v=kY3Vm_R4rFk

(Karar'dan)