Hz Ömer dizisini izliyor musunuz?
Aslında dizi değil, ATV yönetimi akıllı bir iş yapmış, dizi haline getirmiş.. Her akşam iftardan sonra 40-45 dakika..
Daha Hz Ömer dönemine gelinmedi.. İslamiyet’in doğuşu, insanların Hz Muhammed’den etkilenmesi, Hz. Ömer’in Müslümanlığı nasıl seçtiği anlatıldı..
Tabii ilk inananların çektikleri çileler de..
*
Peki İslamiyet ne vaat etti de, Allah’ın Resulü ne söyledi de insanların gözleri kamaştı..
Adalet dedi.. Eşitlik dedi.. İnsanların eşit olduğunu söyledi.. Haksızlığa göz yumulmamalı dedi.. Zulme karşı çıktı.. Kibrin kötü bir şey olduğunu anlattı..
Birbirlerini sevmelerini istedi.
*
İnsanlar etkilendi, ilk Müslümanlar bu sözlerin büyüsüne kapılarak Peygamber’in peşinden gitti..
İlk yıllarda dinin ahlak boyutu ön plandaydı.. Ahlak boyutu etkileyiciydi, cazipti, baş döndürücüydü, sürükleyiciydi..
İyi insan olmanın, hakkaniyetli insan olmanın, adil insan olmanın, başkasının hakkını yememenin yolu gösteriliyordu..
Kimse kimseden üstün değildi..
Herkes Allah’ın kuluydu..
*
Toplumları, aileleri, bireyleri sarsan dinin ibadet boyutu değil ahlaki boyutuydu.. Müslümanlığın hızla yayılmasının sebebi de buydu..
Hz. Ömer dizisi bu boyutu çapıcı biçimde anlatıyor..
*
Bugüne gelelim..
Dinin ahlaki boyutunu unuttuk, konuşmaz olduk..
Varsa yoksa ibadet boyutu.. Oraya takıldık..
Belki de ahlaki boyutu konuşulmasın diye ibadet boyutu hep ön planda tutuluyordur..
Bilemem..
Tamam, doğru ibadet önemli de; ibadetin asıl amacı ne?
İslamiyet sadece ibadet mi demek? Ahlaki kısmı yok mu?
Dedim ya bunlar konuşulmaz.. Konuşulsun istenmez..
*
Dört ay oluyor.. Yine bir pazar günü bu meseleyi ele almıştım..
‘İbadet sorunu yok ahlak sorunu var’ başlıklı bir yazı kaleme almıştım..
Şunları yazmışım..
*
“Memlekette bi sorun var ama bu ibadet sorunu değil..
Zaten ibadet sorunu hiç olmadı..
Gidin herhangi bir camiye herkes gayet düzgün biçimde namazını kılıyordur.. Ben daha saçmalayanı, çuvallayanı, ne yapacağını bilemeyeni görmedim..
Duymadım da..
İnsanlar vecibelerini yanlışsız yerine getiriyor..
Mükemmel..
Bi sorun yok..
Yok da.. Ben kendimi bildim bileli varmış gibi davranılıyor.. Din denilince, İslam denilince, Müslümanlık denilince işin hep ibadet boyutuyla ilgileniliyor..
Okullarda da..
Camilerde de üzerinde durulan bu.. Dinin ibadet boyutu..
Sadece iktidarlar değil, aileler de dinin sadece ibadet kısmıyla ilgileniyor.. Gerisine bakmıyor..
*
Eğitimde kopan fırtınanın nedeni bu değil mi?
Çocuklara ibadeti öğretmek.. 4+4+4’ün de amacı bu, imam hatipleri gözbebeği yapma hedefinin de..
İbadetin nasıl yapılacağını bir an evvel öğretmek..
Bu telaşı görünce, zannedersin ki.. Memlekette ibadet sorunu var..
Yok..
Ama bi sorun var..
Ahlak sorunu var.. İslam dininin bu kısmının konuşulmaması sorunu var.. İbadetten daha önemli görülmemesi sorunu var.. Hayata geçirilmemesi sorunu var..
Dini ibadetle sınırlama sorunu var..
*
Şu gerçek; çoğu kişi camide başka, cami dışında başka.. İbadet anında başka, ibadet dışında başka..
Adam namazında niyazında.. İbadetini eksiksiz yapıyor, kusursuz yapıyor.. Gelgelelim çalıyor, çırpıyor, önce cebini düşünüyor, kazık atıyor, dedikodu yapıyor, başkasının hakkını yiyor, haksız kazanç sağlıyor, uzatmayalım dinin yapma dediklerini yapıyor..
Dinin ahlak kısmını dikkate almıyor..
Niye mi?
Çünkü ona ibadet kısmı öğretilmiş.. Ahlak kısmından haberi yok..
Dinin, ibadetle sınırlı olduğunu zannediyor.. O ibadetin ‘ahlaklı bir insan olma yolunda yapılan antrenman olduğunu’ düşünmüyor..
Bilmiyor..
Bilse de üstünkörü biliyor, kulaktan dolma biliyor.. Veya bilse de işine gelmiyor..
Bu sebeple, ibadetin sağlamaya çalıştığı güzel ahlak sokağa taşınmıyor..
Güzel ahlaklı insan mumla aranıyor..
*
Birbirimizi kandırmayalım memlekette ibadet sorunu yok.. Var diyeni camiye davet ediyorum.. İnsanlar namazını kusursuz kılıyor..
Anlaştıysak..
Dinin ahlak kısmına geçelim..
Dinin amacına.. İbadetin felsefesine..
*
(Yeri gelmişken sorayım..
Dürüst, kul hakkı yemeyen, Peygamberimizin ahlakına yakın bir ahlak seviyesine ulaşmış ama ibadette kusurlu, ibadette eksik insan mı makbuldür..
Beş vakit namaz kılan, din vecibelerini yerine getiren ama hileye hurdaya göz yuman, başkalarını çekiştirmeye bayılan mı?
Camide başka, cami kapısının dışında başka olan mı?
Sorum net.. Hangisi?)
*
Birileri çıkıp yüksek sesle ‘din ibadetten ibaret değildir’ demeli..
Zamanı geldi..” (29 Nisan 2012)
*
Önceki akşam Hz Ömer dizisini izlerken bunları bir kere daha düşündüm.. Müslüman’ım diyen herkes bir iki dakika düşünse!..
İyi pazarlar..

Devlet gücünü berbere gösterdi

Göcek’te Göbün adında harika bir koy vardır..
Tekneyle gidilir.. Cennetten bir köşe.. Deniz akvaryum gibidir..
Muammer Usta’nın mezelerine de balığına da diyecek yoktur.. Hele ahtapotu..
Bu cennet köşede bir de berber vardır..
Ünlü mü ünlü..
Adı Cihan.. Kendine sazlıklardan derme çatma bir yer yapmış geleni gideni tıraş ediyor..
Üflesen yıkılacak bir yerde..
Turistlerin ilgi odağı; bayılıyorlar.. Çünkü, Cihan aynı zamanda sertifikalı masör.. Sazlıktan berberin en önemli özelliği şu.. 
Tıraştan sonra yüz yıkatmak falan yok, üç adım cumburlop denize..
*
Geçen hafta Meriç Köyatası’nın yazısından öğrendim.. Kaçak bina muamelesi yapmışlar, yıkmışlar..
Deniz kenarına kaçak yapılan devasa otelleri yıkamayan, doğa katliamına seyirci kalan, onca yazıya çiziye, protestoya rağmen kılını kıpırdatmayan devlet..
Bula bula sazlıktan yapılan berberi bulmuş..
Gücünü göstermiş... Ne diyelim!

(Milliyet gazetesinden alınmıştır)