Hepimiz sevgi böceği olmak için gelmiş gibiyiz dünyaya….

Her sabah “sevmek” için uyanıyoruz. Evrene her adımımızda şükrediyoruz. Çünkü inanıyoruz ki, seversek, bize daha iyisi sunulur. 

Kitaplar okuyoruz, seminerlere katılıyoruz. Kendimizi besliyoruz. Daha da “sevemezsek” yaşam koçlarına gidiyoruz. 

Çok korkuyoruz, “kızmaktan, nefret etmekten”. Sanki Evren canavarı uyanıp, o gün “nefret edenlerden” birini seçecek ve cezalandıracak…

Farkında mısınız, aslında “sevmek” adına zorladığımız hayatlarımızda, kızdığımız, hoşlanmadığımız, hatta nefret ettiğimiz anlarımızdan vicdan azabı duyar olduk. Sevmeye çalışırken, suçluluk duygusu yaşar olduk. 

-Ya ben Ali’ye çok kızgınım bugün, hatta nefret ediyorum.  

-Öyle deme iyi insan.

-Ama kızdırdı beni…

-Olsun, kalbi temiz….. sevgi ile yaklaş….


Tamam anladım dünyayı sevgi kurtaracak ama sevmediğimiz koşullarda da haykıramayacaksak, biz niye bunları hisediyoruz?

Bu kitaplardan, seminerlerden sonra hiç mi birimiz “senden nefret ediyorum” demek istemedi birine?

Veya “ben seni asla affetmeyeceğim!” diye haykırmak istemedi….

Ben istedim. Hem de hiç vicdan azabı çekmeden, korkmadan, kendimi kandırmadan. Çünkü affetmeyeceğim. Yalan yok. 

E şimdi ben bunları hissederken, “olsun ama bana da çok iyilikleri dokundu bak, seveyim ki Evren de bana Sevgi versin” dersem, bu Diyet, Nutella yiyip zayıflamayı beklemeye benzemez mi? 

Bırakın başkalarını kandırmayı, bu kendini kandırmadır ve insanin gelebileceği en tehlikeli noktadır. 

Yanlış anlaşılmasın, ben şükretmeye, sevmeye taş koymaya çalışan bir insan değilim, hatta bu kitapları okuyanların önde gideniyim. 

Yanlız bende dizginleyemediğim bir husus var ki, ben duygularımdan haz duyarım. 

Kızarım, 

Severim, 

Üzülürüm, 

Mutlu olurum, 

Nefret ederim. 

Hepsini de sonuna kadar yaşarım. 

Çünkü ben de insanım. 

Hayat herkese çok zor, her zaman bir tek sevgi ve sükunetle karşılayamıyorsun atılan mermileri. Keşke… ama olmuyor. 

Zaten ideali de bu değil. Önemli olan, bolca bolca sevip, aksini hissettiğiniz zamanlarda da bu duyguları sonuna kadar yaşayıp, her türlü sonucuna katlanıp, sonra da her fırsatta yine sevmek. 

Belki de sevginin kıymetini anlamamız için nefret ediyoruz, hiç düşündük mü?

İyi kötü her duygu bizim. Sahip çıkalım. 

Mutlu huzurlu duygu dolu bir hafta olsun.