Son yıllarda gitgide daha çok merak uyandıran, dizilerde, filmlerde, kitaplarda bol bol işlenen komplo teorileri anlaşılan bütün ülkeyi etkisine almış durumda.

Öyle ki geçmişe ait dosyalar bir bir açıldıkça, yaşı 70’i geçmiş insanlara artık zar zor hatırladıkları konular soruldukça, neredeyse yakında ruh çağırma seanslarıyla ölmüşleri de getirip tarih masaya yatırıldıkça komplo teorileri gerçeğe dönüşüyor.

Anlaşılan ülkemizde kimse eceliyle ölmemiş.

Tarih deyince rastlantısallık diye bir şey yok bizde. Mutlaka her olay yıllar sonra gerçekleşen bir başka tarihsel olayın öncüsü, onu hazırlamak için birileri tarafından yapılmış.

Gerçi bu birilerinin kim olduğu tam anlaşılamıyor. Kimine göre büyük devletler, kimine göre yabancı gizli servisler, kimine göre Ergenekon, kimine göre derin devlet...

***

Dünyanın her yerinde helikopter düşüyor ama bizde düşünce hem de kötü hava koşullarında uçuş yaparken düşünce mutlaka birileri tarafından düşürülmüş oluyor.

En son Turgut Özalın ölümü yeniden gündeme gelince bir an o günleri düşündüm.

Özal, her zaman fazla kilolu bir insandı. By-pass olmuştu. Ölümünden hemen önce çok yorucu bir Türki Cumhuriyetler gezisi yapmıştı.

Aradan neredeyse 20 yıl geçmiş. Devlet Denetleme Kurulu, başka denetlenecek şey kalmadığı için olacak, konuyu derinlemesine incelemiş.

Yazılan raporda, Köşkteki sağlık hizmetinin aksadığı, gerekli personel olmadığı, ailenin ve çalışanların çelişkili ifadeler verdiği belirtilmiş. Neden otopsi yapılmadığı sorulmuş.

***

Komplo teorileri genellikle kanıtlanması mümkün olmayan olaylarla ilgilidir. Bu nedenle de yıllar boyunca ortaya iddialar atılabilir, tartışma devam edebilir.

Ama bu türden bir iddianın bunca yıl gündemde tutulması için çok daha ciddi bir kuşku olması gerekmez mi?

Örneğin Kennedynin öldürülmesi, katilin de bir başkası tarafından vurulması yıllar boyunca üzerinde konuşulacak bir konu, çünkü ortada bir zanlı var ama henüz konuşamadan o da ortadan kaldırılıyor.

Konuyla ilgili olarak dönemin Başbakanı Demirele de soru yöneltilmiş. Demirel, Bir laf 19 yıl sürmez, bir şey varsa devlet araştırır açıklar, bizde devlet öyle de dese inanmıyorlar, böyle de dese inanmıyorlardemiş.

Görünen o ki, devlete inanmamak bir yana, devlet de komplo teorilerine inanmaya alıştı.

(Cumhuriyet gazetesinden alınmıştır)