İskoç milliyetçisi Scottish National Party liderliğine Pakistan kökenli Müslüman olan Hamza Yusufun seçilmesi, farklı yorumları beraberinde getirdi.

Din Psikoloğu ve Akademisyen Prof. Dr. Ali Köse, sosyal medya hesabından, “BUGÜN İSKOÇYA'DA bir Müslüman başbakan oldu diye sevinen abiler, YARIN üzülebilirler” diyerek, takipçilerine serbestiyet.com sitesinde yayınlanan Yunus Emre Erdölen’in, “İskoçya’nın ilk Müslüman başbakanı Hamza Yusuf: Bağımsızlık yakın, elhamdülillah” başlığı ile kaleme aldığı makalesine dikkat çekti.

Makalenin linkini veren Prof. Köse, “Yeni başbakan eşcinsel evliliği destekliyor, eşcinsel çiftler heteroseksüellerle aynı haklara sahip olsun diyor, trans haklarını savunuyor, LGBTİ’lerin hakları için anayasal güvence istiyor. Başbakanlığa tercih edilme sebebi buydu, diğer iki aday bu konularda muhafazakar tutumlarıyla tanınıyordu” açıklamasına dikkat çekti.

Hamza Yusuf’un diğer rakiplerini geride bırakarak parti liderliğini omuzlamasının hangi saiklerle gerçekleştiğiyle ilgili bir başka analiz ise dün İngiliz Independent gazetesinin Türkçe versiyonunda yayınlandı.

Barış Kaygusuz imzasıyla yayınlanan yazı, “Hamza Yusuf kim ve nasıl İskoçya'nın ilk Müslüman lideri oldu?” başlığı ile okurlara sunuldu.

Eurovizyon her iki makaleyi okurlarının bilgisine getirdi.

YUNUS EMRE ERDÖLEN’İN SERBESTİYET SİTESİNDE YAYINLANAN MAKALESİ:

İskoçya’nın ilk Müslüman başbakanı Hamza Yusuf: Bağımsızlık yakın, elhamdülillah

37 yaşındaki Pakistan kökenli Hamza Yusuf, bugün (27 Mart) İskoç milliyetçisi SNP’nin yeni genel başkanı ve İskoçya’nın ilk Müslüman başbakanı seçildi. Hamza Yusuf, parti içinde LGBTİ haklarını savunan liberal kanadın adayıydı, partiye İskoç milliyetçilerinin 2003’te Irak İşgali’ne karşı çıkması üzerine giren bir siyasetçiydi. Bundan belki 40 sene önce kim 37 yaşındaki Pakistan kökenli bir Müslüman’ın eksiksiz İskoç aksanı, eteği ve eşcinsel haklarını savunan bir kampanyayla İskoçya’nın başbakanı olacağını, İskoçya’nın bağımsızlığı için mücadele edeceğini düşünebilirdi ki?

20 sene önce ABD ve İngiltere liderliğindeki Koalisyon güçleri Irak’a girdi. Amaçları Saddam’ı devirmek, Irak’a demokrasi getirmekti. Diktatör Saddam devrildi, yargılandı ve idam edildi, işgal 8 sene sürdü, fakat Irak’a demokrasi ve istikrar gelmedi. Dönemin ABD Başkanı Bush ve İngiltere Başbakanı Tony Blair, gerekçe olarak Saddam’ın sahip olduğu kitlesel imha silahlarını göstermişti. Saddam düştükten sonra Birleşmiş Milletler yetkilileri, Irak’ın dünyayı tehdit edebilecek düzeyde bir kitlesel imha silahı hazırlığı içinde olduğunu tespit edemedi. Savaşın en temel gerekçesi yalandı, Bush ve Blair halkta savaşa desteği arttırmak için bu yalan bilgiyi kullanmıştı. Şimdi Batı’da neredeyse bütün siyasetçiler Irak’ın işgalini eleştiriyor ve hatalı olduğunu söylüyor; oysa 2003 yılında, yani işgalin ilk günlerinde, çok az sayıda isim işgale karşı çıkıyordu.

İşte bu cesur isimlerden biri de İskoçya’nın bağımsızlığını ve Birleşik Krallık’tan ayrılmasını hedefleyen İskoç Ulusal Partisi (SNP) lideri Alex Salmond’du. Salmond, parlamentoda başbakan Tony Blair’e açıkça yalancı diyor, görevden alınması gerektiğini savunuyor, Bush ile birlikte gizli anlaşma yaptığını iddia ediyordu. Savaşın süresi uzadıkça Salmond’un haklılığı ortaya çıktı. Salmond ise seçim kampanyalarında Irak işgali üzerinden bir söylem kurdu; İskoçya bağımsız olsaydı İskoç çocukları bu haksız ve uluslararası hukuka aykırı savaşa girmek zorunda kalmayacak, İngiltere’nin maceracı dış politika heveslerinin kurbanı olmayacaktı.

Milliyetçi İskoç partisi SNP, 2007’de İskoçya bölge seçimlerini kazandı. Salmond’un Irak İşgali’ne karşı çıkışı ile elde ettiği 2007 zaferinden beri, SNP İskoçya’daki seçimleri kaybetmedi ve günümüze dek hükümeti kuran parti oldu. Kurulduğundan beri İskoçya’nın bağımsızlığı için mücadele eden SNP’nin 2007 kampanyası sadece seçimleri kazandırmamış aynı zamanda birçok savaş karşıtı İskoçun da SNP’den siyasete girmesini sağlamıştı.

O kişilerden biri de 18 yaşındaki üniversite öğrencisi Hamza Yusuf’tu. Pakistan göçmeni bir ailenin çocuğu olan Yusuf, Glasgow Üniversitesi’nde siyaset bilimi okuyor ve kendisi gibi Müslüman olan Iraklı sivillerin haksız bir işgal neticesinde öldürülmesine karşı çıkıyordu. SNP lideri Alex Salmond’un ve 19 yaşındaki asker çocuğunu Irak’ta kaybeden İskoç aktivist Rose Gentle’nin Irak İşgali’ne muhalefeti Hamza Yusuf’u etkiledi. Kendisi gibi düşünenlerin İskoç milliyetçisi olmasından etkilenen ve yalnız olmadığını hisseden genç Hamza Yusuf böylece SNP’ye üye oldu.

Irak İşgali’ne karşı çıkan bir İskoç milliyetçisinin konuşmasını dinledikten sonra partiye üye olan Hamza Yusuf, 18 sene sonra SNP’nin yeni lideri ve İskoçya’nın yeni başbakanı seçilecek, dedeleri Pakistan’da İngiliz sömürüsüne karşı çıkan bir Pakistanlı göçmen ailenin çocuğu bu sefer İskoçya’nın bağımsızlığı uğrunda İngiltere’ye karşı mücadele vermek için kolları sıvayacaktı.

İSKOÇ KİLT ETEĞİ URDUCAYLA BULUŞUNCA

Hamza Yusuf, 1985 yılında İskoçya’nın başkenti Glasgow’da doğdu. Annesi Afrika göçmeni bir Güney Asyalıydı, Afrika’da Hint kökenlileri hedef alan ırkçılık nedeniyle göç etmek zorunda kalmıştı. Babası ise Pakistan’dan İskoçya’ya gelmiş bir muhasebeciydi. Hamza Yusuf dindar bir Müslüman olarak yetişti, küçüklüğünden beri cami cemaatinde ve İslami derneklerde aktif görev aldı.

İlkokul ve lise eğitimini elit bir özel okul olan Hutcheson’s Grammar School’da bitirdi ve Glasgow Üniversitesi’nde siyaset bilimi okudu. Üniversite öğrencisiyken SNP’ye katıldı ve partinin ilk beyaz olmayan milletvekili olan Beşir Ahmet’in danışmanlığı görevini üstlendi.

Beşir Ahmet’in 2009’da vefatının ardından Nicola Sturgeon ve Alex Salmond gibi isimlerin parlamento danışmanlığını yaptı, parti içindeki ilişkileri nedeniyle yükseldi. SNP’nin İletişim Direktörlüğü’nü de üstlenen Yusuf, 2011’de partiden milletvekili adayı oldu ve İskoçya seçimlerinde Glasgow milletvekili seçildi.

Hamza Yusuf, meclis yeminini geleneksel İskoç eteği kniti giyerek hem İngilizce hem Urduca yaptı. Milletvekilliği görevine başlar başlamaz parti elitleriyle olan yakınlığı nedeniyle hemen bakan olarak atandı ve böylece günümüze değin farklı bakanlıkların yönetiminde bulundu.

PARTİNİN SADIK NEFERİ, MÜESSES NİZAMIN ADAYI

Hamza Yusuf, 4 yıl Avrupa ve Uluslararası Kalkınma, 2 yıl Ulaşım, 3 sene Adalet ve 2 sene de Sağlık Bakanlığı yaptı. Görev yaptığı alanların hiçbirinde bir uzmanlığı olmasa ve bakanlığı dönemindeki başarısızlıkları medya, muhalefet tarafından sık sık gündeme getirilse de partinin sadık bir neferi olduğu için başbakanlar tarafından kabinede her zaman tutuldu.

Hamza Yusuf’un kaderi 2014’te değişti. 2011 İskoçya bölge seçimlerinde SNP, bağımsızlık kampanyası yaparak rekor oyla birinci olmuş ve %45 oy almıştı. Bunun üzerine İskoç hükümeti, Birleşik Krallık hükümeti ile masaya oturdu. 2012’de İskoç Başbakan Almond ve Birleşik Krallık Başbakanı David Cameron el sıkıştı: Birleşik Krallık, İskoçya’nın bağımsızlık referandumu düzenlemesini onaylamıştı. 2014’te yoğun bir kampanya sürecinin ardından referandum düzenlendi, referandumda “İskoçya bağımsız bir ülke olsun mu?” sorusuna yanıt %55 ile “Hayır” oldu. Yaşlılar ve orta sınıflar ekonomik kaygılar, bağımsızlığın getireceği belirsizlik gibi sebeplerden ötürü Birleşik Krallık’ta kalma yönünde oy kullanmıştı.

Sonuç hüsrandı. Alex Almond istifa etti, yerine bağımsızlığın ateşli savunucusu, partinin genç kanı olarak görülen ve referandum kampanyasını yürütmüş Nicola Sturgeon seçildi. Nicola Sturgeon, İskoçya’nın ilk kadın başbakanı seçilmişti. Sturgeon’ın başbakan seçilmesiyle Hamza Yusuf’un da parti içindeki konumu güçlendi.

İSKOÇ HÜKÜMETİNE J.K. ROWLİNG DARBESİ

Başarılı başbakan Nicola Sturgeon, 15 Şubat 2023’te ariden istifa edeceğini açıkladı: Artık özel hayatını rahat bir şekilde devam ettiremiyor, kutuplaştırıcı bir figüre dönüştüğünü belirtiyor ve sokakta rahat yürüyemiyordu. Partisi üzerinde bir yük olduğunu düşünen Sturgeon, yaklaşan seçimlerde partiye yeni bir soluk gelmesi için istifa etti.

İstifasının en büyük sebeplerinden biri, Aralık 2022’de kabul edilen Cinsiyet Yasası’ydı. Nicola Sturgeon, partinin önceki liderlerinin aksine LGBTİ, kadın hakları gibi konularda oldukça tutkulu ve liberal bir isimdi. Bu nedenle seçim kampanyalarında cinsiyet değiştirmenin kolaylaşacağını vadetti. Bu vaat, pandemi nedeniyle ertelendi; Aralık ayında gündeme tekrar geldi. Hükümetin yeni tasarısına göre, cinsiyet değiştirme yaşı 18’den 16’ya indirilecek, cinsiyet değiştirme ameliyatı için doktordan cinsiyet uyumsuzluğu raporu almak zorunlu olmayacaktı.

Yasaya parti içinden çok tepki geldi, SNP tarihindeki en büyük parti içi muhalefetlerden biri yaşandı; Toplum Güvenliği Bakanı Ash Reagan yasanın kadın ve çocuklara tehlike oluşturacağını söyledi ve istifa etti, 9 SNP milletvekili grup kararına uymadı ve aleyhte oy kullandı. Yasa hakkındaki tartışma Ocak ayında büyüdü. Kendisini erkek olarak tanımlarken kadınlara tecavüz ettiği gerekçesiyle tutuklanıp hapishaneye konulan iki mahkum, hapisteyken kadın olduklarını beyan etti ve kadınlar hapishanesine sevklerini talep etti. İskoç Hapishane idaresi hükümetin yönergesi ile bu sevk talebini onayladı. Erkekken iki kadına tecavüz eden Isla Bryson’ın kadınlar hapishanesine sevki büyük bir infial yarattı. Cinsiyet değiştirme ve trans hakları konusunda İngiltere’de en çok tartışmaya sebep olan ismi, Harry Potter’in yazarı J. K. Rowling dahil birçok isim Sturgeon’ı hedef tahtasına koydu.

Gelen tepkiler neticesinde karardan dönüldü; iki mahkum erkekler hapishanesine geri gönderildi, genel bir düzenleme yapılana kadar trans mahkumların hapishane değiştirmesine ara verildi. 17 Ocak’ta ise Birleşik Krallık hükümeti, İskoçya’nın kabul ettiği Cinsiyet Yasası’na onay vermedi; ve böylece yasa reddedilmiş oldu.

Fakat bütün bu süreç Nicola Sturgeon’ı yormuştu; istifa kararındaki en önemli sebeplerde biri bu tartışma oldu. Sturgeon’ın istifa kararıyla SNP’nin başına kimin geçeceği yarışı başladı. Partinin başına geçecek olan kişi aynı zamanda İskoçya’nın da yeni başbakanı olacaktı. Ülkenin yeni liderinin kim olacağı tartışmasında en belirleyici faktör, Nicola Sturgeon’ın istifasına sebep olan trans hakları tartışması olacaktı.

LGBTİ HAKLARINI SAVUNAN MÜSLÜMAN ADAY MUHAFAZAKAR KADINLARA KARŞI

İskoçya başbakanlığı için 3 aday öne çıktı: Sağlık Bakanı Hamza Yusuf, Cinsiyet Yasası’nı protesto edip istifa eden eski bakan Ash Reagan ve Ekonomi Bakanı Kate Forbes. Nicola Sturgeon kamuoyu önünde görüş açıklamasa da favori isim olarak kapalı kapılar ardında Hamza Yusuf’u işaret etti, böylece partinin müesses nizamı Hamza Yusuf’un arkasında hizalandı.

Ash Reagan, bağımsızlık için İskoçya’nın bağımsızlığını destekleyen bütün sol ve sağ partilerle iş birliğini savunuyor, translarla ilgili mevzularda biyolojik cinsiyetin esas alınması gerektiğini söylüyor.

Finans Bakanı Kate Forbes, partinin sağ kanadına mensup. Ekonomi politikaları açısından İngiliz Muhafazakarlarına yakın olan Forbes, vergilerin yükseltilmesine karşı çıkıyor, yatırımların kolaylaştırılmasını savunuyor. Forbes’in ön plana çıktığı politikalar ise sosyal politikalar. Forbes, Sturgeon’ın aksine oldukça muhafazakar isim, tutucu bir kilise cemaatinin üyesi. Forbes, Cinsiyet Yasası oylaması sırasında doğum izninde olduğu için oylamaya katılamamıştı, fakat katılsaydı aleyhte oy kullanan muhalif SNP’lilerle birlikte hareket edeceğini belirtmişti. Eşcinsel evliliğe kişisel olarak karşı, kürtaj yaptırmanın etik olmadığını düşünüyor, evlilik dışı cinsel ilişkiyi kınıyor. Bu tutucu kişisel görüşlerini her ne kadar politikalarına yansıtmayacağını savunsa da partideki liberal kanadı tedirgin etti ve böylece Hamza Yusuf’a desteğin artmasına sebep oldu.

Hamza Yusuf dindar bir Müslüman olmakla birlikte LGBTİ hakları gibi konularda oldukça liberal bir siyasetçi. Başbakanlık yarışında bu nedenle bütün sosyal liberallerin ve LGBTİ hakları savunucularının desteğini kazandı: Eşcinsel evliliği destekliyor, eşcinsel çiftlerin heteroseksüellerle aynı haklara sahip olması gerektiğini söylüyor, trans hakları konusunda Sturgeon’ın reformlarının arkasında duruyor, kürtaj konusunda ikircikli açıklamalar yapmıyor. Bu haklar konusundaki görüşlerini anlatırken de Müslümanlar üzerinden sık sık örnek veriyor, özellikle Müslüman eşcinseller ve translar üzerinden söylem kuruyor, tutucu bir muhafazakar olmadığını bu örnekler üzerinden vurguluyor. Hatta İskoçya’nın bağımsız olması durumunda yeni İskoçya anayasasına LGBTİ’lerin hakları için özel anayasal güvence koymayı öneriyor. Yine Hamza Yusuf’un bir diğer vaadi diğer adayların aksine Cinsiyet Yasası’nın kabul edilmesi için merkezi hükümet olan Birleşik Krallık ile pazarlık masasına oturmak.

Hamza Yusuf’un Müslüman olmasından dolayı homofobik olduğunu belirten yorumlara cevabı ise çok net: “Dini inancım ülke yönetimindeki işlerimde referansım değil.”

2021 seçimlerinde SNP, Yeşiller partisinin meclisteki desteğiyle azınlık hükümeti kurduğu için Ash Reagan veya Kate Forbes gibi sosyal meselelerde muhafazakar bir ismin partinin yeni lideri seçilmesi durumunda Yeşillerin desteğinin kaybedilecebileceği öngörülüyor. Çünkü Yeşiller özellikle trans hakları ve LGBTİ gibi meselelerde oldukça özgürlükçü bir pozisyonda, muhafazakar bir başbakanı desteklemek konusunda çekimser. Bu nedenle Yeşillerin de arzusu Hamza Yusuf’un başbakan seçilmesiydi.

SNP’nin yeni liderini belirlemek için 70 bin parti üyesi Mart ayı boyunca oy kullandı ve sonuçlar bugün belli oldu.

Seçim sonuçlarının neticesinde Hamza Yusuf, oyların %48’ini alarak İskoçya’nın yeni başbakanı seçildi.

Bundan belki 40 sene önce kim 37 yaşındaki Pakistan kökenli bir Müslüman’ın eksiksiz İskoç aksanı, eteği ve eşcinsel haklarını savunan bir kampanyayla İskoçya’nın başbakanı olacağını, İskoçya’nın bağımsızlığı için mücadele edeceğini düşünebilirdi ki?

(Yunus Emre Erdölen; https://serbestiyet.com/gunun-yazilari/iskocyanin-ilk-musluman-basbakani-hamza-yusuf-bagimsizlik-yakin-elhamdulillah-123169/?fbclid=IwAR1CEW8ppgxp07BncYYAqOdgAqqoVPoRGITKSDtmE6PlS6RZyJoQYh9Q5P8)

BARIŞ KAYGUSUZ’UN INDEPENDENT TÜRKÇE’DE YAYINLANAN YAZISI:

Hamza Yusuf kim ve nasıl İskoçya'nın ilk Müslüman lideri oldu?

Pakistan'dan İskoçya'ya göç eden bir ailenin çocuğu olan 38 yaşındaki Hamza Yusuf'un en önemli hedefi yeni bir bağımsızlık referandumu yapabilmek.

Büyük Britanya'ya "üzerinde güneş batmayan imparatorluk" ünvanını kazandıran Hindistan ve Pakistan'daki hakimiyeti 75 yıl önce sona erdi ancak Güney Asya'dan alınan göç Britanya'nın geleceğinde etkili olmaya devam ediyor.

Hamza Yusuf da son yıllarda Birleşik Krallık Başbakanı Rishi Sunak, İçişleri Bakanı Suella Braverman ve Londra Belediye Başkanı Sadık Han'la devam eden bu zincirin şimdilik son halkası olarak tarihe geçmeyi başardı.

Nicola Sturgeon'dan boşalan İskoçya Ulusal Partisi (SNP) liderliğine ilk turda oyların yüzde 48'ini, ikinci turda ise yüzde 52'sini alarak seçilen Yusuf, İskoçya'nın etnik azınlık kökenli ilk lideri olmayı başardı.

Parti liderliği için yapılan seçimi kazanmasının ardından dokunaklı bir konuşma yapan Hamza Yusuf, şu ifadeleri kullandı:

“Maalesef artık hayatta olmayan büyükannem ve büyükbabama teşekkür ediyorum. 60 yıl önce Pencap'ta İskoçya'ya yaptıkları yolculuk için daima minnettar olacağım. Bu ülkenin çok az İngilizce bilen göçmenleri olarak, torunlarının İskoçya Başbakanı olmanın eşiğine geleceği bir günü hayal dahi edemezlerdi”

Oğlunun SNP lideri seçilmesinin ardından yoğun medya ilgisiyle karşılaşan Yusuf'un annesi, SNP lideri oğlunun kendisini dinleyip dinlemeyeceğinin sorulması üzerine, esprili bir şekilde "Biliyorsunuz ben hala onun annesiyim. Sözümü dinlemezse kulağını çekerim" yanıtını verdi.

PENCAP VE NAİROBİ'DEN GLASGOW'A UZANAN HİKAYE

Kendisi Glasgow'da doğan SNP'nin yeni lideri Hamza Yusuf'un babası Pakistan'ın Pencap eyaletinde, yine Pencap asıllı olan annesi ise Kenya'nın başkenti Nairobi'de dünyaya geldi.

Her iki aile de 1960'lı yıllarda İskoçya'ya göç etti.

2018'de verdiği bir röportajda Yusuf, annesinin ailesinin Kenya'da uğradığı ırkçı saldırılardan bahsetmiş ve büyükannesine baltayla saldırılmasının ardından ülkeyi terk etme kararı aldıklarını anlatmıştı.

O dönem Britanya hükümeti, İngiliz Milletler Topluluğu üyesi ülkelerin vatandaşları için adaya gelip fabrikalarda çalışma çağrısı da yapınca aile İskoçya'nın yolunu tuttu.

Yusuf'un dedelerinden biri dikiş makinesi fabrikasında çalışırken, diğeri otobüslerde biletçi olarak görev yapmaya başladı.

Hamza Yusuf, Nisan 1985'te ailenin İskoçya'da kurduğu yeni yaşamın bir parçası olarak dünyaya geldi.

Gittiği ilkokulda etnik azınlığa mensup iki çocuktan birinin kendisi olduğunu belirten Yusuf, 11 Eylül saldırılarının sadece dünyayı değil, kendi yaşamını da baştan aşağı değiştirdiğini söylüyor.

11 Eylül'le birlikte, bir gün önce futbol ve başka şeylerden konuştuğu arkadaşlarının kendisine cevaplayamayacağı sorular yönelttiğini belirten Yusuf, 2018'de Holyrood'a verdiği röportajda şu ifadeleri kullanıyor:

“Bana, 'Müslümanlar neden Amerika'dan nefret ediyor' gibi sorular sordular. Kötü niyetli değildi ama buna cevap verebileceğimi düşünüyorlardı. O noktada daha çok şey öğrenmem gerektiğini düşündüğümü hatırlıyorum. Ve bu düşünce beni, büyük oranda bugün geldiğim yere getirdi. Çünkü ailem hakkında daha fazla soru sormalıydım, dinleri, kültürleri, buraya yaptıkları yolculuk hakkında daha fazla soru sormalıydım.”

Ailesinin kendisinden doktor, avukat veya muhasebeci olmasını beklediğini belirten Yusuf, onlara siyasete girmeyi istediğini söylediği anın hayatındaki en korkutucu anlardan biri olduğunu ekliyor.

PARLAMENTO ASİSTANLIĞINDAN BAKANLIĞA KADAR YÜKSELDİ

Glasgow Üniversitesi'nde Siyaset Bilimi okuduktan sonra İskoçya parlamentosunda çalışmaya başlayan Yusuf, 2007'de SNP milletvekili Beşir Ahmed'in asistanlığına başladı.

Kendisi de 1960'larda Pakistan'dan İskoçya'ya göçen Ahmed, otobüs şoförü olarak başladığı İskoçya'daki yaşamına ülkenin beyaz olmayan ilk milletvekili olarak devam ediyordu.

Ahmed geçirdiği kalp krizi sonrasında hayata gözlerini yumunca dönemin başbakanı Alex Salmond, parti içinde yetenekli bir genç olarak görülen Yusuf'u kendi ekibine dahil etti.

2011'de ilk kez milletvekili seçilen Yusuf, İskoçya parlamentosuna Pakistan'a özgü geleneksel kıyafetlerle gelerek Urduca ve İngilizce yemin etti.

2018'de Sturgeon'ın imza attığı kabine değişikliği sırasında Adalet Bakanı olarak atanan Yusuf, 2021'e kadar bu görevi devam ettirdi. Hamza Yusuf, 2021'den 2023'e kadar ise İskoçya kabinesinde Sağlık Bakanı olarak görev yaptı.

HAMZA YUSUF, İSKOÇYA İÇİN NE VADEDİYOR?

SNP sıralarında hızlı bir şekilde yükselen 38 yaşındaki yeni parti lideri, parti yönetimi tarafından "devamlılık adayı" olarak görülüyordu.

Birçok kişi onu Sturgeon döneminde geliştirilen politikaları devam ettirecek kişi olarak görürken, destekçileri ise oldukça tartışmalı geçen liderlik yarışının ardından Yusuf'un hem partiyi birleştirmek hem de İskoç Yeşilleri'yle kurulan ittifakı devam ettirmek için doğru isim olduğunu savunuyor.

Yusuf, Sturgeon yönetiminin cinsiyet yasası reformunu destekleyen isimlerden biriydi. Aralıkta geçen yasa tasarısı, vatandaşların resmi cinsiyetlerini değiştirmesini kolaylaştırıyordu ancak Londra hükümeti tarafından veto edildi.

Hamza Yusuf, davanın kazanılabileceği yönünde hukuki tavsiye alması durumunda, Birleşik Krallık yönetiminin vetosunu mahkemeye taşımayı düşünüyor. Pakistan asıllı İskoç lider, bağımsızlığın kazanılabilmesi için partinin "ilerici değerler" için daha fazla mücadele etmesi gerektiğini ve cinsiyet yasası reformunun da bunun bir parçası olduğunu düşünüyor.

1-2 yaşındaki çocuklar için devlet desteği, BM sözleşmelerini içeren yeni bir insan hakları yasası ve yaygın şekilde görülen uyuşturucu ölümleriyle mücadele de Yusuf'un vaatleri arasında yer alıyor.

HAMZA YUSUF, İSKOÇYA'YI BAĞIMSIZLIĞA TAŞIYABİLİR Mİ?

İskoçya siyasetinin her daim liste başı gündemlerinden olan bağımsızlık konusu Yusuf'un, selefi Sturgeon'dan ayrıldığı noktalardan biri olarak dikkat çekiyor.

Her ikisi de bağımsızlık yanlısı siyasetçiler olsa da Yusuf, Sturgeon'ın bir sonraki seçimleri bağımsızlık için fiili bir referanduma çevirme politikasını takip etmeyeceğini söyledi.

Yusuf bunun yerine bağımsızlığı destekleyen "sabit bir çoğunluk" yaratmak istediğini ve bağımsızlığa desteğin yüzde 50-51 dolaylarında olmasının dahi yeterince iyi olmadığını belirtiyor.

Yine de liderlik yarışı sırasında, sabırsız bağımsızlık yanlılarının desteğini almak isteyen Yusuf, bağımsızlığa desteği test etmek için bir erken seçimi değerlendirebileceğini söylemişti.

SNP lideri ayrıca, ofisteki ilk gününden itibaren bağımsızlık için kampanyaya bağlayacağını ve partinin bu konuda "beşinci viteste" hareket edeceğini vaat etmişti.

2014'te yapılan bağımsızlık referandumunda İskoçya halkı, Birleşik Krallık'ın bir parçası olarak kalmaya karar vermişti. Ancak 2016'da Birleşik Krallık'ın AB'den ayrılma kararı almasının ardından İskoçya'da bağımsızlık yanlıları çoğunluk haline dönüştü. İskoçya'da yüzde 62'lik ezici bir çoğunluk Brexit referandumu sırasında AB'de kalmaktan yana oy kullanmıştı.

5 yıl içinde yeni bir bağımsızlık referandumu yapılacağını söyleyen Yusuf, ilk Müslüman lideri olduğu İskoçya'yı Birleşik Krallık'tan koparan isim olarak tarihe geçme fırsatını da elinde tutuyor.

Ancak Britanya'nın geri kalanı gibi İskoçya da, bağımsızlıktan çok günlük meselelerin çözülmesiyle daha çok ilgileniyor. Yusuf'un liderlik edeceği SNP seçmenleri içinde dahi bağımsızlığı bir öncelik olarak görenlerin oranı yüzde 30'da kalıyor.

Aynı seçmen grubunun yüzde 65'i yaşam pahalılığını, yüzde 58'i sağlık sistemini, yüzde 31'i ise ekonomiyi öncelikli olarak ilgilenilmesi gereken sorunlar olarak görüyor.

Birçok uzman isim, Yusuf'un selefi Sturgeon gibi günlük sorunlar yerine başarması zor bir hedef olan bağımsızlığa odaklanmasının siyasi bir tuzak olduğu görüşünde birleşiyor.

(Barış Kaygusuz, Independent Türkçe, https://www.indyturk.com/node/619736/d%C3%BCnya/hamza-yusuf-kim-ve-nas%C4%B1l-i%CC%87sko%C3%A7yan%C4%B1n-ilk-m%C3%BCsl%C3%BCman-lideri-oldu)