Kadir Has Üniversitesi tarafından halkın dış politikaya bakışını ortaya koymak için kamuoyu araştırması yapıldı. Türkiye genelinde 26 ilden bin kişiyle telefonla görüşülerek gerçekleştirilen araştırmaya göre Suriye yüzde 65’lik bir oranla Türkiye’nin önündeki en önemli sorun olarak görülüyor. 

Türkiye’nin Suriye politikasını başarılı bulanların oranı ise yüzde 24. Bu konuda Türkiye’nin müdahaleden uzak kalmasına tarafsız kalmasını isteyenlerin oranı yüzde 41,7 iken, silahlı muhalif grupların desteklenmesini doğru bulanların oranı ise yüzde 5,2 düzeyinde. 

Dış politika yazarlarıyla bir araya geldiği toplantıda araştırmanın sonuçlarını paylaşan Kadir Has Üniversitesi Rektörü Mustafa Aydın, en dikkat çekici 3 sonucu şöyle sıraladı: Katılımcıların yüzde 37’sinin Türkiye’yi bir İslam ülkesi olarak tanımlaması, Türk dünyası ile yakınlaşmaya verilen desteğin artması ve Ortadoğu politikasına olumlu bakıştaki düşüş. 

Ankete katılanların yüzde 72’si Türkiye’nin Müslüman ülkelere rol model olabileceğini düşünürken, hükümetin izlediği dış politikayı başarılı bulanların oranı 2012’de yüzde 34,7’den yüzde 25’e geriledi. Türkiye’nin Ortadoğu’ya dönük politikasını başarılı bulanların oranı 2 sene önce yüzde 37 iken bu oran yüzde 26’ya gerilemiş durumda.

Çarpıcı sonuçlardan biri de; Ankara’nın Mısır politikasına nasıl bakıldığıyla ilgili. Türkiye’nin Mısır politikasını başarısız bulanların oranı yüzde 48 olurken, Kahire’deki yeni yönetimin tanınmasını isteyenler yüzde 43, buna karşı çıkanlar ise yüzde 30,6 olması rapor sonuçlarında dikkat çekiyor.

‘Türk Dış Politikası Kamuoyu Algıları Araştırması’ adıyla yayınlanan raporda, kamuoyu dış ilişkileri geliştirmek için diğer ülkelerle siyasi ve ekonomik ilişkilerin artırılmasına öncelik verilmesi eğilimini ortaya koyarken, askeri güç kullanımına destek minimum düzeyde çıktı. Komşu ülkelerle ortak bakanlar kurulu toplantıları çok büyük oranla desteklenirken (yüzde 85), katılımcılar, yüzde 28 oranında, dünyada Türkiye’ye en yakın dost ülke olarak Azerbaycan’ı görüyor.

Ankete katılanların yüzde 38,6’sı Türkiye’nin dostu olmadığı görüşünü paylaşırken, Türkiye için tehdit oluşturan ülkeler listesinde ABD ve İsrail, Suriye ve İran başı çekiyor. Ankete katılanların yüzde 32’si ABD’yi sömürgeci ülke, yüzde 19’u stratejik ülke, yüzde 9’u dost ülke olarak görüyor. Ancak NATO üyeliğinin devam ettirilip ettirilmemesiyle ilgili bir soruya “evet, devam ettirilmeli” diyenlerin oranı yüzde 65. Ermenistan, Kıbrıs Rum Yönetimi ve Yunanistan gibi eskiden düşman görülen ülkelerin listenin sonuna kaydığı görülüyor.

Araştırmaya katılanların önemli bir kısmı Türkiye’yi bir İslam ülkesi olarak nitelerken (yüzde 37), dış politikada Türki Cumhuriyetler ve Müslüman ülkelerle daha yakın işbirliği yapılması yönündeki eğilim dikkat çekiyor. Yüzde 21 gibi bir grup, Türkiye’nin dış politikayı tek başına yürütmesi görüşünü savunurken, yüzde 24 Türki Cumhuriyetler ve Azerbaycan ile, yüzde 14,2 ABD ile, yüzde 12,5 İslam ülkeleri, yüzde 10,3 AB ile işbirliği yapılmasını tercih ediyor. Dış politikada İran ile işbirliği yapılmasına destek ise yüzde 5,7 seviyesinde.

Avrupa Birliği (AB) üyeliğine desteğin yüzde 47,5 olarak çıktığı ankette, halkın yüzde 77’si Brüksel’in Türkiye’ye samimi davranmadığı kanaatinde. AB sürecinde en büyük sorun olarak din ve kimlik farkı olduğunu düşünen (yüzde 44,6) vatandaşların yüzde 46’sı ise Türkiye’nin hiçbir zaman AB’ye üye olmayacağına inanıyor. Halkın gözünde AB üyeliğine alternatif olarak öne çıkan oluşumlar ise şöyle: Türk Birliği yüzde 26, NATO-ABD ile işbirliği yüzde 12,8, İslam Konferansı Örgütü’nün rolünün artırılması yüzde 12,6, Rusya ile stratejik işbirliği yüzde 12,3, Şanghay İşbirliği Örgütü’ne üyelik yüzde 9. 

Araştırmanın ilginç sonuçlarından birisi de Türkiye’nin Güney Kıbrıs Cumhuriyeti’nin tanınmasına halkın yüzde 56’sının olumlu bakması. Arap-İsrail sorununa yaklaşım açısından ise ankete katılanların yüzde 42’si “Türkiye hiçbir şekilde karışmamalı” görüşünü savunuyor. Yüzde 39 ise Ankara’nın 'tarafsız arabulucu' rolü üstlenmesinden yana.

Türkiye genelinde 26 ilden bin kişiyle telefonla görüşerek gerçekleştirilen araştırma için yapılan saha çalışmasının Ekim 2013’te tamamlandığı belirtildi.