Erdoğan, Türkiye-Güney Afrika İş Forumu'nda yaptığı konuşmada, bu toplantının iki ülke arasındaki işbirliğine, dostluğuna hayırlı neticeler getirmesini temenni etti. 

Bu ülkeye ayak bastığı andan itibaren kendilerine gösterilen hüsnükabulden dolayı da şahsı, ülkesi ve milleti adına şükranlarını ifade eden Başbakan Erdoğan, 2005 yılının mart ayında da o dönemde Cumhurbaşkanı Yardımcılığı görevini yürüten Cumhurbaşkanı Zuma'nın davetine icabetle gökkuşağı ülkesini ziyaret ettiğini anımsattı. 

Erdoğan, şöyle dedi: “Güney Afrika Cumhuriyeti'nin aradan geçen kısa sürede ortaya koyduğu dinamizm ve ilerlemeye yerinde şahit olmak, bu müstesna ülkenin güzel insanlarıyla birlikte olmak bizler için bir mutluluk vesilesi. Şunu özellikle bilmenizi isterim ki; burada kendimizi başka bir ülkede değil, dost ve birçok özellikleri örtüşen iki ülke olarak bir arada bulunuyoruz. Bu sıcaklık içinde de Motlanthe ile ikili görüşmelerimiz, heyetlerarası görüşmelerimiz verimli geçti.” 

Erdoğan, “Dünya büyük bir dönüşüm sürecinden geçiyor ve bu dönüşüm sürecinde Afrika kıtasının önemi de giderek artıyor. Geçmişinde birçok acı ve haksızlığa maruz bırakılan Afrika'ya yıllarca tarihsel bir yük gözüyle bakanlar dahi bugün Kıta'nın gerçekleştirdiği atılımları ilgiyle takip ediyorlar. Ne yazık ki Afrika'nın birçok bölgesinde çatışmalar, hastalıklar ve kıtlığın neden olduğu yaralar kanamaya devam etmekte, insanlığın vicdanını sızlatmaktadır.'' Dedi. 

SOMALİ'DEKİ PATLAMAYA DA DEĞİNDİ

Konuşmasında, Somali'nin başkenti Mogadişu'ya yaptığı ziyarete de değinen Başbakan Erdoğan, ''Uzun yıllardır Mogadişu'ya giden ilk yabancı hükümet başkanıydım. Somali'ye gerçekleştirdiğim ziyaret sırasında gördüğümüz yürek burkan tabloyu kelimelerle tarif etmem mümkün değil.'' ifadelerini kullandı. 

Türkiye'nin, Afrika halklarıyla olan dayanışmasını Somali'de bir kez daha gösterdiğini anlatan Başbakan Erdoğan, şöyle devam etti: “Türkiye, devletiyle ve milletiyle Somali halkının yardımına koşmak için seferber olmuştur. Bu çerçevede Somali için başlattığımız yardım kampanyasında sadece halkın verdiği destek tüm sivil toplum örgütleri olarak söylüyorum, 300 milyon doları aştık, ayrıca 30 milyon değerinde ayni yardımı da bölgeye sevk ettik. Başta İslam dünyası olmak üzere, uluslararası toplumu da Somali'nin yaşadığı trajediye duyarlı olmaya davet ettik.”

Başbakan, “Ne yazık ki bugün toplantı esnasında aldığımız haber yüreklerimizi gerçekten yine farklı şekilde burktu. İç savaş tekrar bir canlanma temayülü göstermiş ve orada yapılan bu tür bombalama neticesinde de sayısı belli değil, 50 mi 60 mı...Çünkü değişik haberler geliyor, çatışma devam ediyor. Bunu bir defa İslam adına yaptığını söyleyenlerin İslam'la alakası olamaz. Zira İslam, bir terör dini değildir. İslam, anlamı itibarıyla da bir barış dinidir. Ve bunun mensubu olduğunu söyleyenler de İslam adına insan öldürmeye kalkmasınlar. Yaptıkları iş, tamamıyla İslam dışıdır, İslam ile yakından uzaktan alakası yoktur. Şu anda da Somali'de yapılan iş ne yazık ki budur. 7'den 70'e orada da yine maalesef çocuklar, kadınlar öldürülmektedir. Ve bunların bir çoğu da savunmasızdır. Ve bunu asla İslam ile izah edemezler.'' şeklinde konuştu. 

“ATTIĞIMIZ ADIMLARLA TÜRKİYE GÜNEY AFRİKA CUMHURİYETİ'NE DAHA FAZLA YAKINLAŞTI” 

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan konuşmasına şu sözlerle devam etti: “Her vesileyle vurguladığımız bir gerçeği burada sizlerle birlikte dile getirmek ve özellikle altını çizmek istiyorum: İnsanlık Afrika'ya borçludur ve bu borcun gereğini yerine getirmek bütün insanlığın ortak vazifesidir. Türkiye olarak bu bilinçle hareket ederek Afrika'ya açılım politikalarımıza son yıllarda yeni bir ivme kazandırdık.''

2005'in Türkiye'de, ''Afrika Yılı'' olarak ilan ettiklerini anlatan Başbakan Erdoğan, Ağustos 2008'de İstanbul'da düzenlenen ''Türkiye-Afrika İşbirliği Zirvesi''yle de ilişkilerin çok daha sağlam bir zemine oturtulduğunun belirten Erdoğan, “Ticaretten yatırıma, kırsal kalkınmadan tarıma, enerjiden ulaştırmaya kadar birçok alanda geleceğe yönelik ortak hedefler belirledik. Bu ziyarete 125 iş adamımızla beraber geldik. Sektörel bazda birbiriyle görüşmeler yapsın ve gerek Afrika'da gerek Türkiye'de gerekse 3. ülkelerde yatırımlara girsinler. Bazı ülkelerin küresel kriz nedeniyle dış misyon sayılarında azaltmaya gittiği bir dönemde, biz Afrika'nın muhtelif köşelerinde büyükelçilikler açtık, hala da açmaya devam ediyoruz. Afrika'da 12 olan büyükelçilik sayısını 33'e çıkarmayı hedefliyoruz. Amacımız her alanda ilişkilerimizi daha da güçlendirmek, karşılıklı dostluk ve işbirliği imkanlarından azami ölçüde yararlanmaktadır. Bunun bir örneği olarak, Türk Hava Yolları son yıllarda Afrika'ya yönelik uçuşlarını artırarak bu sürece aktif katkı sağladı. Bu çerçevede THY'nin 2007 yılından bu yana Johannesburg'a ve Capetown'a doğrudan sefer düzenlediğini büyük bir gururla ve memnuniyetle ifade ediyorum. Bütün bu adımlarımızla birlikte artık Türkiye Güney Afrika Cumhuriyeti'ne, İstanbul Capetown'a, Ankara Pretoria'ya, İzmir Johannesburg'a daha da yakınlaşmıştır.'' dedi.