İngiltere'de yapılan bir araştırmaya katılanların altıda biri, koronavirüs aşısı bulunsa bile aşı yaptırmayacağını söyledi. Benzer oranda bir grup da aşı yaptırıp yaptırmayacağından emin olmadığını ifade etti.

Guardian gazetesi, sosyal medyada aşı karşıtlığının yükseldiğine dikkat çekerek sonuçların Covid-19'un kontrol altına alınması çabalarına sekte vurabileceğini öne sürdü.

Araştırmayı yaptıran Dijital Nefreti Önleme Merkezi (CCDH) adlı sivil toplum kuruluşunun yöneticisi Imran Ahmed, "Normal hayatımıza dönme umutlarımız bilim insanlarının koronavirüse karşı etkili olacak bir aşı geliştirmesine bağlı. Ama sosyal medya şirketleri aşı karşıtı propagandanın önlenmesi konusunda sorumlu davranmıyor. Bu şirketlerin para hırsları insanların hayatına mal olacak" dedi.

Aşı yaptırmayacağını söyleyenlerin oranı yüzde 16

YouGov şirketinin 1663 kişiyle yaptığı araştırmaya katılanların yüzde 16'sı "muhtemelen" ya da "kesinlikle" aşı yaptırmayacağını söyledi.

Sonuçlar, sosyal medyayı ana haber kaynağı olarak görenlerle geleneksel medyayı takip eden kişilere göre farklılık gösteriyor. Geleneksel medyayı izleyenler arasında aşı yaptıracağını söyleyenlerin oranı yüzde dokuz daha fazla.

CCDH'nin izlediği 150 aşı karşıtı sosyal medya hesabı ve YouTube kanalının takipçi sayısı koronavirüs salgınının başlamasından sonra sekiz milyon arttı. ABD ve İngiltere'de Twitter, Instagram, Facebook ve YouTube'da aşı karşıtlığı kampanyasının yürütüldüğü 400 kadar hesabın takipçi sayısının 57 milyona ulaştığı belirtiliyor. 

Aşı karşıtı komplo teorileri

Bu hesapların bazılarında pandemiyi Bill Gates'ın başlattığı, Covid-19'a aşıların neden olduğu, koronavirüs testlerinin kadınlarda kısırlığa yol açtığı gibi komplo teorilerine yer veriliyor. 

Aşı karşıtlarının Facebook'u daha çok kullandığı belirtiliyor. Şirket aşı karşıtı içeriği karşı olduğunu ve sağlıkla ilgili abartılı ya da sansasyonel iddiaları engellemeye çalıştığını söylüyor. Facebook Temmuz 2019'da bu konudaki kurallarını güncellemişti.

Özellikle gelişmiş ülkelerde aşı karşıtı komplo teorilerinin yayılmasıyla çocuklarına aşı yaptırmayan ailelerin sayısında artış görülmeye başlanmıştı.

İtalya'da kızamık vakalarının bir yılda üç katına çıkması ve kızamık aşısı oranının yüzde 80'e düşmesi üzerine hükümet geçen yıl çocuklar için, aralarında çocuk felci, tetanos, boğmaca, kızamık, kabakulak ve su çiçeğinin de yer aldığı toplam 10 aşıyı zorunlu hale getirmişti.