Oxford Üniversitesi Rektörü Lord Patten, 29 Şubat Çarşamba günü The British Academy’de gerçekleştirilen davette, yeni burs programını, 900 yıllık tarihleri boyunca beşeri bilimler dalında aldıkları en cömert destekle hayata geçirdiklerini duyurdu. Mica ve Ahmet Ertegün tam burs programına; dünyanın her köşesinden edebiyat, tarih, müzik, arkeoloji, sanat tarihi, Asya veya Ortadoğu araştırmaları gibi dallarda lisansüstü eğitim görmek isteyen öğrenciler başvurabilecek. Mica Ertegün tarafından kendisi ve merhum eşi adına yapılan bağışın miktarı, 26 milyon Pound’u (yaklaşık 72 milyon TL) aşacak.

 

Bilgi dağarcığını ve vizyonunu geliştirme düşüncesinde ve arayışında olan, yüksek vasıflı öğrencilerin desteklenmesi misyonuyla hareket edecek “Mica ve Ahmet Ertegün Beşeri Bilimler Lisansüstü Eğitim Burs Programı”na, başlangıçta yılda 15 öğrenci kabul edilecek. Bu sayı sonraki senelerde 35’e kadar çıkacak. Programa kabul edilen öğrenciler, Oxford’un merkezinde bulunan, son teknolojiyle donatılmış 5 katlı Gregoryen bir bina olan “Mica ve Ahmet Ertegün Evi”ni, araştırma merkezi olarak kullanabilecek. Ertegün Evi ilk bursiyerlerini, 2012 Aralık ayında başlayacak yeni akademik yılda kabul edecek. Burstan yararlanarak Ertegün Evi’nde kalan öğrencilere, kendilerinden sonra gelenlere yapacakları tam zamanlı danışmanlık hizmeti karşılığında ücret de verilecek. Evde ayrıca öğrencilere yönelik, seminer, konferans, etkinlik ve konserler gerçekleştirilecek.

 

Oxford Üniversitesi Rektörü Lord Patten, “Mica Ertegün’ün cömert bağışı sayesinde, dünyanın en başarılı beşeri bilimler lisansüstü öğrencilerinin kaliteli araştırmalar yapabileceği, birbirleriyle etkileşime geçebileceği, bilgi ve kavrayışlarını geliştirebileceği böylesi bir destek; Oxford gibi büyük üniversitelerin geleceği için hayati önem taşıyor. Burstan yararlanacak parlak öğrencilerin, üniversitemizin halen sürdürdüğü çalışmaları desteklemenin yanı sıra, geleceğin öncü araştırmacıları olacağına inanıyoruz.” dedi.

 

2006 senesinde aramızdan ayrılan Ahmet Ertegün’ün eşi ve New York’un ünlü iç mimarlarından Mica Ertegün, “Tarih, müzik, dil eğitimi, edebiyat, sanat ve arkeoloji konulu çalışmalar, Ahmet ve benim için yaşamdaki en büyük hazları oluşturuyordu. İçinde bulunduğumuz karmaşa ortamında insanları yakınlaştırıp birbirlerini anlama kapasitesini artıracak, daha insani bir dünya yaratmaya yardımcı olacak beşeri bilimleri desteklemenin önemli olduğuna inanıyorum. Oxford Üniversitesi’nde başlattığımız Mica ve Ahmet Ertegün Beşeri Bilimler Lisansüstü Eğitim Burs Programı’yla, tüm dünyadaki zeki ve heyecanlı öğrencilere ilham vermeyi, kendilerini beşeri bilimler konusuna adamalarını sağlamayı hedefledik. Hayalim, bir gün Ertegün bursiyerlerinin tarihçi, filozof, arkeolog, yazar, besteci, din adamı ve devlet adamı olarak toplumlara liderlik etmesi...” dedi.

 

Burs programının, üniversitenin 900 yıllık tarihinde beşeri bilimler alanında yapılan en büyük bağış olduğunu belirten Oxford Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Andrew Hamilton, sözlerine, “İngiliz Hükümeti’nin bu alana katkılarının azaldığı günümüzde, ilerigörüşlülük ve cömertlikle verilen destekler, beşeri bilimlerin gelecek nesillere ulaştırılmasına imkan tanıyacak. Mica Ertegün ve Americans for Oxford şirketine, programı hayata geçirdikleri için teşekkür ediyoruz.” diye devam etti.

 

Ahmet Ertegün

Müzik dünyası ve endüstrisi için çok önemli ve etkili bir kişiydi. Atlantic Records şirketini kuran Ertegün; John Coltrane, Eric Clapton, Ray Charles, The Rolling Stones, Led Zeppelin ve daha birçok ünlü sanatçının kariyerine yön verdi. Türk diplomasisinin önemli isimlerinden olan babası Büyükelçi Mehmet Münir; İsviçre, Fransa ve Londra’nın ardından, Franklin D. Roosevelt hükümeti sırasında Türkiye’nin Washington Büyükelçiliğini yaptı. Ahmet Ertegün, gençliğinde başlayan müzik merakı sayesine 1947 senesinde plak şirketini kurdu. Kardeşi Nasuhi ile beraber blues ve soul hayranı olarak, R&B müziğinin caz tınılarıyla başarıyla harmanlanmasını sağladı. Rock and Roll’un ortaya çıkışı ise Ahmet Ertegün’ün yeni sanatçıları keşfetme, müzik türlerini şekillendirme ve modern kültüre katma konularındaki yükselişine katkı sağladı. Ertegün, Maryland Annapolis’de bulunan St. John’s College’da aldığı Beşeri Bilimler eğitiminin, hayatı boyunca tüm hayallerini gerçekleştirmesine büyük katkıda bulunduğuna inandı.

 

Mica Ertegün

Romanya’da doğdu. Sovyet işgali nedeniyle 1948 yılında ülkesini terk edip, İsviçre, Fransa ve Kanada’da yaşadı.1960’ta Ahmet Ertegün ile tanıştı. Ertegün’ün Mica’ya evlenme teklif etmek için, Montreal’de kaldığı Ritz Carlton otelindeki banyoya küçük bir orkestrayı sakladığı ve orkestranın “Puttin’ On The Ritz” parçasını çaldığı hikayesi, efsaneye dönüştü. Birbirlerini tamamlayan, yaratıcı ve iş odaklı iki uzmanın buluşması, başarılı bir yaşam geçirmelerini sağladı. Mica, “MAC II” isimli ilk mimari tasarım şirketini, 1967 yılında New York’ta kurdu. Bugüne kadar uluslararası birçok binanın tasarımını gerçekleştirdi, projeleri pek çok dergide yayımlandı, ödüller kazandı. Şirket halen, dünyanın en iyi iç tasarım kuruluşlarından biri olarak tanınıyor. New York Şehir Balesi ve Amerikan Sanatı Arşivleri’nin yönetim kurulunda uzun yıllar görev yapan Ertegün, halen dünya kültür mirasını koruyan World Monument Fund ve New York’un ünlü müzikhollerinden Jazz at Lincoln Center’ın yönetiminde çalışıyor.