KADİR UYSALOĞLU
LONDRA

Batı medyasının Erdoğan’a yönelik sert eleştirileri, 2 yıl önce İngiltere’de yaşanan ayaklanmalar sonrasında İngiliz Başbakan David Cameron’ın yaptığı açıklamaları ve bunun medyada nasıl yankı bulduğunu akla getirdi.

Siyahi bir gencin polis tarafından vurularak öldürüldüğü iddiasıyla Londra’da 500 kişilik bir protestoyla başlayan ve tüm ülkeye yayılan olaylarda, birçok araç ve işyeri yağmalanarak ateşe verilmişti. 5 sivilin öldüğü olaylarda 3 binden fazla kişi gözaltına alınırken, bin 400 kişi olaylar sonrasında aralıksız olarak çalışan mahkemelere çıkarılmış ve yüzlerce kişi çeşitli cezalara çarptırılmıştı.
David Cameron, ayaklanma olaylarını “yağmalama, vandallık, çalıp çırpma, hırsızlık yapan insanların iğrenç görüntüleri” olarak nitelendirmiş ve bu şiddet olaylarına yönelik “sıfır tolerans” göstereceklerinin altını çizmişti.

Protestoculara “Kanunun tüm gücünü hissedeceksiniz” uyarısında bulunan Cameron, “Eğer suç işleyecek yaştaysanız, aynı zamanda cezasını da çekecek yaştasınız.” diyerek olaylara karışanlara yönelik hiçbir taviz vermeyeceklerini ifade etmişti.

Ayaklanmalara katılma sebebiyle ceza alanlar arasında, Facebook, Twitter gibi sosyal medya yoluyla protestoları teşvik edenler de bulunuyordu. 20 ve 22 yaşındaki iki İngiliz genç, “Facebook'tan halkı isyana teşvik ettiği” gerekçesiyle 4’er yıl hapis cezasına çarptırıldı. Bu ceza sonrası mahkemelerin “ağır ve orantısız kararlar” verdiği şeklindeki eleştirilere katılmadığını söyleyen David Cameron, mahkemelerin bağımsız olduğunu ve verdikleri kararlara saygılı olunması gerektiğini belirterek, "Mahkemelerin bu şekilde ağır cezalar vermesi çok iyi. Böylelikle 'sert' bir mesaj vermiş oluyorlar." şeklinde açıklamada bulunmuştu.

İngiltere İçişleri Bakanı Therasa May de ayaklanmalar sonrası yaptığı açıklamada, “caddelerde korsanlık yapmanın hiçbir bahanesinin” olmadığını ve olaya karışan herkesin cezasını çekeceğini söylemişti. Londra Büyükşehir Belediye Başkanı Boris Johnson ise, “Şiddete karışanlar cezalarını çekecekler ve bu yaptıklarından şiddetli bir şekilde pişmanlık duyacaklar.” ikazında bulunmuştu.

Benzer bir ayaklanma sonrası Erdoğan’ın üslubundan çok daha sert olmasına rağmen David Cameron hakkında, “Otoriter kişilik sergiliyor; diktatörlük eğilimi güçleniyor” gibi eleştirilerde bulunulmaması, Batı medyasının Türkiye’ye ilişkin bir durum söz konusu olduğunda “orantısız eleştiri" yaptığı şeklinde yorumlanıyor.