İşte Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuşmasından satırbaşları;

Değerli misafirler, yurtdışı Türkler ve Akraba toplulukları, öğrenciler, hanımefendiler, beyefendiler sizleri selamlıyorum. Türkiye'de öğrenim gördükleri okullardan mezun olacak bütün öğrencilerimizi tebrik ediyorum. Bu yıl mezun olacak 4 bin öğrenciyle birlikte Türkiye'de üniversiteyi bitiren yabancı öğrenci sayısı 60 bin olacak.

Az önce Cemil'e bir nükte yaptım. Dedim ben, Uganda'dan geldiğin gün gibi göreceğim zannediyordum, ama seni farklı gördüm. Kaç kardeşsiniz dedim, yedi kardeşiz dedi. Üç kız, dört erkek. Bu yolu açanlara şükranlarımı bildiriyorum. Ülkede böyle bir hizmeti vermenin az da olsa emeği geçen bir hadimi olmanın da mefahirini yaşıyoruz. Bundan dolayı da ayrıca mutluyuz.

"EĞİTTİKÇE, VERDİKÇE BEREKET ARTAR"

Öyle bir ecdadın torunlarıyız, bu mirasi bu şekilde yüklendik ve devam ettireceğiz. Halen eğitimini sürdüren 70 bin uluslararası öğrenciyle birlikte Türkiye'nin bu konuda bir marka haline geldiğini görüyoruz. Unutmayın, zekat ve sadaka verdikçe artar. Ben bu tür hizmetleri de aynı noktada görüyorum. Eğittikçe, verdikçe bunun bereketi daha fazla artar.

"BİZ SİZLERİ HİÇ UNUTMAYACAĞIZ"
 
Türkiye'deki üniversitelerden mezun olup 160 ayrı ülkede kendi ülkelerine hizmet verme çabasında olan tüm kardeşlerimi kutluyorum. Halen öğrenimlerini sürdüren kardeşlerime başarılarını diliyorum. Biz, Türkiye olarak sizleri hiçbir zaman unutmayacağız. Sizler de bizleri unutmayın. Aramızdaki kardeşlik ilişkisini daima güçlü tutmak için her türlü gayreti göstereceğiz.
 
"NE KADAR UZAK OLURSA OLSUN..."
 
Karşılıklı olarak sevgi saygı ve ortak gelişim çerçervesinde gelişen bu ilişkinin hayırlı sonuçlara besile olacağına inanıyorum. Küreselleşme, dünyanın neresinde olursa olsun tüm toplumların değerlerinin etrafında hareket etmesini zorunlu kılıyor. Orta Afrika, Güney Asya ve Türkiye'nin fiziki olarak ne kadar uzak olsalar da kaderleri birbirinden çok uzak değildir.

"BİZ HİÇ KİMSEYİ DERİSİNİN RENGİNE GÖRE AYIRT ETMEDİK"
 
Bizim milletimiz yüz yıllarca güçlü devlete sahip olmasına rağmen geçmişinde sömürgecilik olmayan tek devlettir. Bu ülke ve millet hiçbir zaman insanları derisinin rengine, yaşadığı yere, konuştuğu dile göre ayırt etmedik, etmeyiz.
 
"TÜRKİYE BURSLARI PROJESİ KISA SÜREDE BAŞARI ELDE ETTİ"
 
Geçmişte farklı kurumların farklı statülerde verdiği burslar 20212 yılından itibaren Türkiye Bursları adı altında toplandı. Kısa sürede büyük başarı elde etti. Bu durum ülkemize gelen yabancı öğrenci sayısını da arttırdı. 3 yıl içinde 24 bin olan öğrenci sayısı Türkiye bursları sayesinde 70 bine ulaştı.

 "BATI'DA İSRAF EDİLEN GIDA, AFRİKA'DAKİ AÇLARI DOYURUR"
 
Türkiye'nin güçlenmesi, kalkınması, dost ve kardeş ülkelerin kalkınması açısından da önemlidir. Batı'da istaf edilen gıdanın Afrika'daki bütün aç insanları doyurabilecek seviyeye ulaştığı bir sistemi sürdürmek mümkün değildir. Altı elmas, altın kaynayan toprakların üstünde yaşayan insanların sefil olarak yaşamalarını doğru bulmuyoruz.
 
"ONLAR İNSANLARI EGE'DE, AKDENİZ'DE BOĞULMAYA MAHKUM EDİYOR"
 
Dünyadaki 6 milyar insanın sadece 1 milyar insanın çalıştığı bir sistem çökmeye, yıkılmaya mahkumdur. Biz işte bunun için Dünya 5'ten büyüktür diyoruz. BM başta olmak üzere kendi yapıları adaletsiz üzerine kurulmuş kurumların dünyada adaleti sağlaması düşünülemez. Onlar insanları Ege'de Akdeniz'de boğulmaya mahkum ediyor ama biz bunu asla kabul edemeyiz. Biz coğrafyanın bve tarihin üzerimize yüklediği sorumluluğun gereğini yerine getiriyoruz ve getirmeye devam edeceğiz. Ayağımızı bu ülkeye sabitleyip tüm dünyayı dolaşmaya devam edeceğiz.

"HERKES EGO'SUNU BİR KENARA KOYMALI"
Kesintisiz 22 çeyrektir büyüyen Türkiye'nin bu performansının devamı, ve bu devamının bu güven ortamının muhafazası şarttır. Dönem başkanlığını yürüttüğümüz G20'nin antalya'da yapılacak zirve toplantısına, belirsizliği geri kalmış şekilde katılmış mecburiyetindeyiz. 2023 hedefleri herhangi bir partinin değil Türkiye'nin hedefleridir. En küçük bir aksamaya izin vermeden, bu doğrultuda yürümeye devam etmeliyiz.Türkiye'yi hükümetsiz, Türkiye'yi başsız bırakan, egolarına mahkum olanlar, ne tarihe ne de milletimize bunun hesabını veremezler. Onun için de anayasal yasal süreç içerisinde herkes egolarını bir kenara koyup, bir an önce ülkemizde hükümet kurulmalı ve kaldığımız yerden, devlette devamlılık esastır anlayışıyla bu süreç devam etmelidir.

"HİÇBİR PARTİ BU HAKKA SAHİP DEĞİL"
Milli gelirini 800 milyar dolara ulaştırmış, ihracatını 160 milyara ulaştırmış, işsizliği tek haneli rakama indirmiş bir ülke olarak bir adım geriye gidişe asla tahammülümüz yok.
Siyasi alanda yaşlanan hiçbir gelişmenin, bu kazanımları tehdit edecek boyuta ulaşmasına izin veremeyiz. Bu bizim insanımıza karşı sorumluluğumuzun gereğidir. Asla, kimse, hangi siyasi olursa olsun, ben deme hakkına sahip değildir, biz demek zorundayız.
Şahsımın bu konudaki sorumluluğu çok daha büyüktür. Bunun bilincindeyim, farkındayım. Bu çerçevede genel seçimleri, ülkemizin önünde yeni bir dönem açmıştır.

"BAYKAL'I DAVET ETTİM"
Bu vesileyle, dün en yaşlı üyesi olması hasebiyle sayın Baykal'ı davet ettim, kendisiyle görüşme yaptım. Hem süreci değerlendirdim, bu işin süratle kesintisiz devamı için ben üzerime düşen neyse bunu yapacağımı kendisiyle de paylaştım.
Çünkü devam eden yatırımlarımız var, bunların aksamaması lazım. Çünkü bu yatırımlar tüm milletimizindir. Buradaki aksamalar milletime kaybettirir, ülkeme kaybettir.

 "SİYASİ PARTİLERİ SERİN KANLI DÜŞÜNMEYE DAVET EDİYORUM"
Seçimde ortaya çıkan sonuç milletin iradesidir, herkes milletin iradesine takdir göstermek zorundadır. Demokrasinin en önemli özelliği bu tür durumlarda çözüm yollarını açık tutuyor olmasıdır. Bu süreci en sağlıklı bir şekilde geçirebilmemiz için bütün siyasi partileri serin kanlı düşünmeye davet ediyorum.
 
"TERCİHLERİNİ KRİZDEN YANA DEĞİL, ÇÖZÜMDEN YANA KULLANACAKLARINA İNANIYORUM."
Bu ülkenin istikrarsızlık dönemlerinde yaşadığı sıkıntıları ödediği ağır bedelleri yakından bilen birisiyim. Meclis'te temsil edilen partilerin tercihlerini çözümden yana kullanacaklarına inanıyorum.
 
"BATININ TAHAMMÜLSÜZLÜKLERİNİ ANLAMAK MÜMKÜN DEĞİL"
Özellikle Batı'nın şahsıma yönelik tüm çirkin, agresif  açıklamalarını ve tahammülsüzlüklerini anlamak mümkün değil. Bu tahammülsüzlüklerinin birşeyi de gösterdiğini söyleyebilirim; Allah'ıma hamd olsun, doğru yoldayız. Övgü yağdırsalardı o zaman kendimden şüphe ederdim.