Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, terör örgütü PKK'nın şehir yapılanması KCK'ya yönelik son operasyonlarla ilgili, “Kimse bizden bunun da durmasını beklemesin” dedi.

Rize'de halka hitap eden Erdoğan, KCK'ya yönelik son operasyonlara da değindiği konuşmasında şunları belirtti:

“Son KCK operasyonları...Kimse bizden bunun da durmasını beklemesin. KCK operasyonlarını destekleyenlere uyarımı ben yine yapıyorum: KCK'yı iyi tanımanız lazım. İyi tanımıyorsanız ehillerinden iyi öğrenmeniz lazım. KCK'nın nereye vardığını bilmeden ve bu işin içerisinde kimlerin ne tür rol üstlendiğini bilmeden yaptığınız açıklamalar, ister medyada olsun, ister şurada, ister burada olsun; nerede olursa olsun teröre destektir, teröre hizmettir. Bu kadar açık konuşuyorum. Çünkü biz devletin içinde devlete paralel bir devlet anlayışına müsaade edemeyiz. Türkiye'de tek devlet vardır, o da Türkiye Cumhuriyeti Devleti'dir.
"EVET BEN DEVLETÇİYİM, MİLLİYETÇİYİM..."

İkinci bir devlet olamaz. Bu ifadelerim sebebiyle beni 'devletçi, milliyetçi' diye ifade edenler varsa, bu ifadeleri kullanmak devletçilikse, milliyetçilikse evet, devletçiyim, milliyetçiyim. Çünkü biz bu gerçekleri ortaya koymaya mecburuz.”

"BİRÇOK OPERASYON YAPIYORUZ"

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, kimsenin ister kırsalda, ister şehir içinde askerle polis arasında bir meslek rekabeti oluşturmaya çalışmaması gerektiğini belirterek, “Bu her iki kuruluşumuz da el ele omuz omuza terörle mücadeleyi sürdürmektedir. 'Birisi önde, birisi geride' diye bir şey yok. Her ikisi de 'Her şey vatan için, her şey Türkiye için, her şey milletimiz için' diyerek bu çalışmayı sürdürüyor ve böyle sürdüreceğiz” dedi.

Rize'de halka hitap eden Erdoğan, terör örgütünce Çukurca'da 25 askerin şehit edilmesinin ardından, gerek içerde, gerek dışarda bir çok operasyon yaptıklarını hatırlattı.

Erdoğan, şöyle konuştu:

“Durmayacağız, yapmaya da devam edeceğiz. Bu konuda da bir şey söylüyorum, çok açık net söylüyorum: Kimse ama kimse ister kırsalda, ister şehir içinde askerimizle polisimiz arasında bir meslek rekabeti oluşturmaya çalışmasın. Bu her iki kuruluşumuz da el ele omuz omuza terörle mücadeleyi sürdürmektedir. Birisi önde, birisi geride diye bir şey yok. Her ikisi de 'Her şey vatan için, her şey Türkiye için, her şey milletimiz için' diyerek bu çalışmayı sürdürüyor ve böyle sürdüreceğiz. Bu mücadelemiz istihbarat paylaşımıyla başlamıştır, aynı şekilde devam etmektedir devam edecektir.”

"LÜTFEN SERİ OLUN. EL ÖPMEK VE ÖPÜŞMEK YOKTUR"

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Kurban Bayramı tatili için geldiği Rize’de belediyenin kurduğu çadırdaki bayramlaşma törenine katıldı. Erdoğan bayramlaşırken, görevliler, "Lütfen seri olun. El öpmek ve öpüşmek yoktur. Bu konuda hassasiyet göstermenizi rica ediyoruz" uyarısı yaptı.

Yaklaşık 2 bin kişi ile tek tek tokalaşan Erdoğan’ı hemşehrileri Güneysu’ya astıkları, "Güneysu’nun gururu Recep Emice" pankartıyla karşıladı.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, dün gece geç saatlerde Kurban Bayramı tatilini geçirmek üzere babaocağı Rize’nin Güneysu ilçesine geldi. Geceyi Merkez Mahallesi’ndeki villasında geçiren Başbakan Erdoğan bugün öğle saatlerinde evinden çıkarak ilçe merkezine indi. Burada kendisini bekleyen hemşehrileri ile tek tek bayramlaşan Erdoğan’ı karşılamak için ilçe merkezine asılan, "Güneysu’nun gururu Recep Emice, yürüdüğün yolda seninleyiz. Yeğenlerin" ve "Mazlumların gür sesi yiğit Başbakanım" yazılı pankartlar dikkat çekti. Erdoğan’la bayramlaşanlar arasında yer alan Gürcistan Mağduru Aileler Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği Başknı Nuriye Kaputoğlu ve Gürcistan’da bir rüşvet davası nedeniyle hapiste yatan ve serbest bırakılması için 2 milyon dolar rüşvet istendiği iddia edilen mühendis Serdar Göksu’nun babası Mehmet Remzi Göksu ve yakınları, sorunlarını Erdoğan’a anlattı. Kaputoğlu, Gürcistan’da halen 62 kişinin haksız yere tutuklu olarak bulunduğunu söyleyince Başbakan Erdoğan, "Ben oradaki herkesin serbest bırakıldığını sanıyordum. Sorununuzla ilgileneceğim. Gerekirse Saakaşvili’yi tekrar ararım" dedi.

2 BİN KİŞİ İLE TOKALAŞTI

Güneysu’nun ardından Rize Cumhuriyet Meydanı’na gelen Başbakan Erdoğan, belediye tarafından kurulan çadırda düzenlenen bayramlaşma törenine katıldı. Beraberinde Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı, Rize Valisi Seyfullah Hacımüftüoğlu, Belediye Başkanı Halil Bakırcı ve milletvekilleri olduğu halde vatandaşlarla bayramlaşan Erdoğan, bir saat içinde yaklaşık 2 bin kişinin elini sıktı. Erdoğan bayramlaşırken görevliler, vatandaşları, "Lütfen seri olun. El öpmek ve öpüşmek yoktur. Bu konuda hassasiyet göstermenizi rica ediyoruz" diye uyardı.

Bu arada Erdoğan’ın gelişi nedeniyle bu sabah Rize – Güneysu karayolu kenarındaki çalılıklar görevlilerce budandı ve yol kenarları temizlendi.

ERDOĞAN HALKA SESLENDİ

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, kimsenin ister kırsalda, ister şehir içinde askerle polis arasında bir meslek rekabeti oluşturmaya çalışmaması gerektiğini belirterek, “Bu her iki kuruluşumuz da el ele omuz omuza terörle mücadeleyi sürdürmektedir. 'Birisi önde, birisi geride' diye bir şey yok. Her ikisi de 'Her şey vatan için, her şey Türkiye için, her şey milletimiz için' diyerek bu çalışmayı sürdürüyor ve böyle sürdüreceğiz” dedi.

Rize'de halka hitap eden Erdoğan, terör örgütünce Çukurca'da 25 askerin şehit edilmesinin ardından, gerek içerde, gerek dışarda bir çok operasyon yaptıklarını hatırlattı.

Erdoğan, şöyle konuştu:

“Durmayacağız, yapmaya da devam edeceğiz. Bu konuda da bir şey söylüyorum, çok açık net söylüyorum: Kimse ama kimse ister kırsalda, ister şehir içinde askerimizle polisimiz arasında bir meslek rekabeti oluşturmaya çalışmasın. Bu her iki kuruluşumuz da el ele omuz omuza terörle mücadeleyi sürdürmektedir. Birisi önde, birisi geride diye bir şey yok. Her ikisi de 'Her şey vatan için, her şey Türkiye için, her şey milletimiz için' diyerek bu çalışmayı sürdürüyor ve böyle sürdüreceğiz. Bu mücadelemiz istihbarat paylaşımıyla başlamıştır, aynı şekilde devam etmektedir devam edecektir.”

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, hiçbir etnik unsurun bir diğer etnik unsura üstünlüğünü kabul etmediklerini belirterek, “Bizim tek derdimiz var; biz Türk'e ne kadar saygı duyuyorsak Kürt'e de o kadar saygı duyarız. Laz'a da o kadar saygı duyarız” dedi.

Rize'de halka hitap eden Erdoğan, etnik unsurların birbirlerine üstünlüğünün olmadığını vurgulayarak, şunları kaydetti:

“Biz birbirini Allah için seven, bu vatan için seven bir milletiz ve tarih boyunca bunun için bu mücadeleyi vermişiz. Dolayısıyla bundan geri duramayız. Atalarımız hep böyle yürümüşler, bu yollarda böyle yürümüşler. Onun için de nerelere kadar gittiğini biliyorsunuz. Biz birbirimizi seveceğiz. Türk'ün Kürt'e, Kürd'ün Türk'e üstünlüğü yok. Üstünlüğün şartları bellidir.”

Türkiye Cumhuriyeti olan her ferdin hakkını, hukukunu korumanın kendileri için görev olduğunu ifade eden Başbakan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Hiçbir etnik unsurun bir diğer etnik unsura üstünlüğünü kabul etmiyoruz. Bizim tek derdimiz var; biz Türk'e ne kadar saygı duyuyorsak Kürt'e de o kadar saygı duyarız. Laz'a da o kadar saygı duyarız. Bak Rize'de konuşuyorum. Laz'a da o kadar saygı duyarız. Bak Gürcistan'ın yanında konuşuyorum. Ama içimizde Gürcüler de var, Gürcü'ye de o kadar. Abhaz'a da o kadar, Roman'a da o kadar, Arnavut'a da o kadar saygı gösteririz. Bu ülkede kim varsa, hepsi bu ülkenin vatandaşıysa, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olan her fert bizim canımızdır, ciğerimizdir. Onların hakkını, hukukunu korumak bizim için bir görevdir ve bu görevi yapacağız.”

Türkiye'nin değiştiğine dikkati çeken Erdoğan, şunları söyledi:

“Ama bizim sevgimizi dinamitlemek isteyenler var. Buna fırsat vermeyelim. Kardeşliğimizi dinamitlemek isteyenler var. Buna fırsat vermeyelim. Biz kardeşiz. En büyük zenginliğimiz bu. Bu kardeşliğimizi dinamitlemek isteyenlere inşallah fırsat vermeyeceğiz. İşte bu bayram aslında bu kardeşliği dinamitlemek isteyenlere en güzel cevaptır.”

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Van'da meydana gelen depremle ilgili, “Şunu bilmenizi istiyorum. 'Devlet nerede?' diyenler dürüst davranmıyorlar. Hepsi kesinlikle yalan söylüyorlar. Ve bunların art niyetli bazı çevreler olduğunu sizler de zaten biliyorsunuz” dedi.

Rize'de halka hitap eden Başbakan Erdoğan, bayramın tüm insanlık için, İslam aleminin barışı, kardeşliği için hayırlara vesile olması temennisinde bulundu.

Van'da meydana gelen deprem felaketinde hayatını kaybedenlere Allah'tan rahmet, yaralananlara acil şifalar dileyen Başbakan Erdoğan, şöyle konuştu:

“Şu ana kadar Van'la ilgili hükümet olarak, tüm sivil toplum örgütleri olarak, elimizden gelen bütün gayreti gösterdik, gösteriyoruz, göstereceğiz. Bildiğiniz gibi çok kısa bir sürede arama kurtarma çalışmalarını sona erdirdik. 10 gün gibi bir sürede arama kurtarma çalışmaları bitti, şimdi ise enkaz kaldırma çalışmalarını da bitirmek üzereyiz. Geçici konutların, çadır gibi, Mevlana Evleri gibi, bunun yanında konteynerler gibi köylere varıncaya kadar, bunların da tüm yapıları inşallah en geç önümüzdeki ayın ortalarına kadar bitireceğiz. Çadır olarak şu ana kadar yaklaşık 50 bin civarında çadır dağıttık. Mevlana Evleri'nin, konteynerlerin inşası devam ediyor. Mümkün olduğunca kara açık bölgelerde, konteynerleri, Mevlana Evleri'ni tercih ediyoruz ve vatandaşlarımızı bu karda kışta açık bırakmamanın gayreti içerisindeyiz.”

“Bütün bunları yaparken, yurt dışından bizim bu deprem felaketine duyarlı olan tüm ülkelerin devlet başkanlarına, hükümet başkanlarına, daha doğrusu milletlere Türkiye olarak bizler de kalbi muhabbetlerimizi bildiriyoruz” diyen Başbakan Erdoğan, şunları kaydetti:

“Tabii buralarda kalıcı konutlarımızı da inşallah, fevkalade bir hal olmazsa temmuz sonuna kadar kalıcı konutları yetiştirmeyi hedefliyoruz. Şu anda ihaleler bitiriliyor, süratle inşaat çalışmalarına başlayacağız. Nasip olursa cuma, cumartesi günleri ben de arkadaşlarımla beraber orada olacağım. Bildiğiniz gibi bayramın birinci günü Cumhurbaşkanımız oradaydı. Sürekli bakan arkadaşlarım Van ve Erciş'te. En az iki bakan arkadaşım sürekli orada, milletvekillerimiz orada, bürokrat arkadaşlarımız orada asla Van'ı Erciş'i yalnız bırakmadık, bırakmayacağız. Şunu bilmenizi istiyorum. 'Devlet nerede?' diyenler dürüst davranmıyorlar. Hepsi kesinlikle yalan söylüyorlar. Ve bunların art niyetli bazı çevreler olduğunu sizler de zaten biliyorsunuz. Şahsım, deprem olduğu anda bakan arkadaşlarımla beraber oradaydık ve gece yarısı saat 04.00'e kadar orada enkazlarda arkadaşlarımla beraber dolaştım, planlamayı yaptıktan sonra da Van'dan ayrıldım. Çünkü benim orada kalmam oradaki çalışmaları erteleyecekti. Onun için arkadaşlarımızı görevlendirip, ayrılmak suretiyle ondan sonra Ankara'dan İstanbul'dan her yerden takip ettik.

Bu bizim deprem felaketiyle ilgili ilk imtihanımız değil. Biz bu imtihanı Bingöl'de de çok başarılı verdik. Bingöl'de adeta yeni bir Bingöl inşa ettik. Erzurum Hınıs'ta, Horasan'da çok başarıyla verdik. Aynı şekilde Sakarya'da kalan bütün çalışmaları hamd olsun yürüttük, hala da yürütüyoruz. Böyle bir durum var. Bunun dışında çeşitli afetlerde, Simav'da aynı şekilde anında oradaydık ve çalışmalarımız yoğun bir şekilde orada da yürüyor ve aklınıza neresi gelirse. Çünkü biz sevgili hemşehrilerim, dertliyiz, biz rahat durmayız, biz efendi değiliz, biz bu milletin hizmetkarıyız. Deprem çalışmalarında emeği geçen devlet kuruluşlarımız, silahlı kuvvetlerimiz, emniyet teşkilatımız ile AFAD, AKUT gibi benzeri tüm sivil toplum kuruluşları, hep beraber el ele verdiler ve bu büyük bir mücadele ile bu işin altından kalktık.”