Başbakan Erdoğan, Eskişehir-Konya Yüksek Hızlı Tren seferlerinin başlaması dolayısıyla Eskişehir'de yapılacak tören için giderken hızlı trende gazetecilerin sorularını cevapladı.

Gazetecilerin İsrail'in Mavi Marmara baskını nedeniyle Türkiye'den özür dilemesine ilişkin sorularına Erdoğan, kendileri için ana başlıkların çok önemli olduğunu ifade etti.

"Ana başlıklarda özür beyanı bizim istediğimiz şekliyle gerçekleşti." diyen Erdoğan, şöyle devam etti: "Bundan önce 'üzüntü duymak, üzüntü verici' gibi ifadeler kullanılıyordu. Biz de kendilerine şunu söylüyorduk: Burada eğer 'apology' kelimesini kullanmazsanız, bu bizim için gerçekçi değildir. Yani özür, özür dileme ifadesini kullanmanız gerekir dedik. Birçok şeyden sonra bu sağlandı. Bu süreçte gerçekten Sayın Obama, daha önce bizden ricada bulunmuştu. Dışişleri Bakanları ricada bulunmuştu, İsrail'in devreye soktuğu birçok hükümet, devlet başkanları aracı olmuştu. Biz de kendilerine hep bu başlıkları söylemiştik. Üç başlığımız var demiştik, bir özür dilenecek, iki şehitlerimizin ailelerine tazminat ödenecek, üç Filistin'e olan ambargo kaldırılacak. Daha sonra özür ve tazminat kabul edilmişti ama ambargo kabul edilmemişti. Bu süreçte ambargoyla ilgili de yasağı kaldırdılar. Hatta hatta Filistin ile ilgili ilişkiler konusunda Türkiye ve İsrail'in iş birliği yapabileceğini de buraya derc ettik."

"NETANYAHU, OBAMA YANINDAYKEN ÖZÜR DİLEDİ"

Süreç içerisinde yapılan görüşmeleri ve mutabık kalınan metinleri İngilizce ve Türkçe olarak paylaştıklarını anlatan Erdoğan, "Konuşma metnidir o. Çünkü onun tamamen tespiti kayıtlarımızda mevcuttur, aynı şekilde onların kayıtlarında da mevcut. Ben Netanyahu ile konuşurken Sayın Obama, Başbakan Netanyahu'nun yanındaydı. Kendisiyle telefonda selamlaştım, konuşmamızın ardından tekrar Sayın Obama ile konuştum. Washington'a döndükten sonra kendisiyle tekrar bir görüşmemiz ayrıca olacak." dedi.

Görüşmenin en yakın şahidinin ABD Başkanı Barack Obama olduğunu dile getiren Başbakan Erdoğan, hemen hemen yarım saat süren görüşmeden sonra metni deklare etmeyi aralarında mutabakata bağladıklarını vurguladı.

"İlk deklare etme olayını kendilerinin yapması, daha sonra bizim yapmamızı karara bağladık." diyen Erdoğan, "Bu arada zaten ilk açıklamayı Amerika yaptı, sonra İsrail ve ardından biz özrü Türk halkı adına kabul ettiğimizi ifade ettik. Tazminat içeriğine gelince bu içerik yetkililer tarafından görüşülmek suretiyle bir neticeye bağlanacaktır. Ambargolarla ilgili süreç de zaten yavaş yavaş başladı. Bunu tabii biz sadece Mısır kapısından değil bütün kapılardan bu girişin başlamasını istiyoruz. Oradaki inşaat, ilaç gibi kalkınma gibi fabrikalar gibi konularla ilgili sükunet devam ettiği sürece bunların devamıyla ilgili bir çalışmanın olmasını özellikle kayda bağladık. Öyle zannediyorum ki bu ay içerisinde, yani nisan içerisinde bir Gazze ziyaretim olabilir, bir Batı Şeria ziyaretim olabilir. Bütün bunlar tabii bu sürece hizmet edebilmek. Oraya ben 'çözüm süreci' diyorum." diye konuştu.

"SÜREÇTE EMEĞİ GEÇEN DAVUTOĞLU VE BAKANLIK YETKİLİLERİNE TEŞEKKÜR EDERİM"

Süreçte emeği geçen başta Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu olmak üzere Dışişleri Bakanlığı yetkililerine teşekkür eden Başbakan Erdoğan, hep birlikte bu süreci kararlı bir şekilde, bir dikleşmeye gitmeden ama dik durarak bu noktaya getirdiklerini söyledi. "Temennim odur ki bu sürece bir aklıselim hakim olsun ve bir yanlışa düşülmeden de bu bölgenin yıllarca çekmiş olduğu sıkıntıyı sonunda da 67 sınırlarına çekilme suretiyle daha kalıcı bir hale getirmiş olalım." ifadelerini kullandı.

Mayıs ayının ilk yarısında ABD'ye ziyarette bulunacağını açıklayan Erdoğan, İsrail'e atanacak büyükelçinin isminin belirlenip belirlenmediği sorusuna ise "İsrail'den geri çekilen büyükelçimiz şu anda başka bir ülkede görevde. Büyükelçilerin atamaları anlık değil, hemen böyle bir haftada yapılacak şeyler değil. Yeni bir hazırlığın yapılması gerek. O da bu uygulamayla alakalı bir süreç. Uygulama sağlıklı yürüdüğü sürece inanıyorum ki hızla o da bitecektir." karşılığını verdi.

"Bu sürece Sayın Obama'nın dâhil olmasını siz mi talep ettiniz?"sorusuna da Erdoğan, "Görüşme talebi Amerika'dan geldi. Biliyorsunuz John Kerry'nin Türkiye ziyareti oldu. Orada bunu kendisiyle çok geniş görüştük, kendisine şartlarımızı yine ifade ettim. Bunların içeriği hakkında da Dışişleri Bakanımla görüşmelerini söyledim. Dışişleri Bakanı ile de uzun uzadıya bir çalışma yaptılar, o çalışma 5–6 saat süren bir çalışmaydı. Bunları konuştuktan sonra da bu iş daha ciddiyet kesbetti. Ondan sonra o metinler gitti geldi, metinler üzerinde çalışıldı, yani kelimelere varıncaya kadar hassasiyetimiz oldu, bütün bu hassasiyetler giderildikten sonra nihai kararımızı verdik. 'Sayın Obama'nın Ortadoğu seyahatinde Sayın Netanyahu ile bir telefon görüşmesi mümkün olur mu' diye sorduklarında 'metin bu hale gelirse olur' dedik. Geldi, geldikten sonra da görüşmeyi yaptık." dedi.

“MAVİ MARMARA’YLA İLGİLİ DAVALARDAN VAZGEÇMEDİK”

Türkiye'nin Mavi Marmara baskınıyla ilgili davalardan vazgeçtiği yönünde haberlerin hatırlatılması üzerine Başbakan Erdoğan, "Daha, henüz böyle bir şey söz konusu değil. Bu süreç içerisinde uygulamaları görelim, uygulamalar sağlıklı yürüdükten sonra bu uygulamalara yine olumlu katkı sağlamayı arzu ederiz. Yeter ki süreç olumlu yürüsün, olumlu yürüdükten sonra biz taş koymayı arzu etmeyiz. Görüşmelerden önce ve sonrada Mısır Cumhurbaşkanı Sayın Mursi, Katar Devlet Başkanı Emir ile görüştüm, Mahmut Abbas ile görüştüm, Hamas lideri Halid Meşal ile görüştüm. Yani bütün bunları yaparken aradaki yetkin olan isimlerin hepsinin de kanaati bizim için çok önemliydi. Bu kanaatleri alarak bu adımları attık." şeklinde konuştu.

Sadece Türkiye'nin bu adımları atması halinde yalnız kalabileceklerini belirten Erdoğan, "Onun için de dikkat ederseniz bugün Arap dünyasında bütün medyanın yaklaşımı çok çok olumlu, hepsi bu durumdan memnunlar, demek ki niyet hayırlı olunca akıbette hayırlı oluyor." ifadelerini kullandı.

Mavi Marmara baskınında şehit olanların ailelerine süreçle ilgili bilgiler verileceğini, bunun için görevlendirme yapıldığını ve ailelerin yaptığı açıklamaların da gayet olumlu olduğunu anlatan Erdoğan, iki ülke arasındaki ilişkilerin normalleşmesinin bölge ülkelerini nasıl etkileyeceğine dönük bir soruya ise olumlu olacağını kaydetti.

Öncelikle hangi başlıklar gündeme gelebilir sorusu üzerine Erdoğan, "Arkadaşlar biraz o konuda sabırlı olalım, biliyorsunuz acele giden ecele gider. Sabırlı, teenniyle hareket etmek lazım. Geçen gün Diyarbakır ile ilgili konuşurken de açıklamam da '90 artı uzatmalar' dedim, bunu hepsini göreceğiz, ondan sonra rahat edeceğiz." diye konuştu.

Bazı ailelerin "özür yeterli değil, bütün Filistin'den özür dilenmesi gerekir" yönünde açıklama yaptığının hatırlatılması üzerine Erdoğan, "Duyguları konuşturmayacağız ilmi, aklı, tecrübeyi konuşturacağız ki netice alalım." karşılığını verdi.