İşte; Arslan'ın, "AK parti yeniden yargılama isteyebilir" başlıklı yazısı...


AK PARTİ yeniden yargılama isteyebilir...


Bugünlerde pek yapılmasa da 
bizim meslekte fikr-i takipönemlidir.

31 Ekim 2011 günü bu köşede 'AK Parti kapatma davası ile Ergenekon mahkemesi arasındaki ilişki'yi analiz etmiş ve 'Silivri'den çıkacak sonuç kapatma davasını da tekrar gündeme getirebilir' diyerek yazıyı bitirmiştim.

Geçen hafta Silivri'de yargılamanın ilk ayağı bitti.

Mahkeme Ergenekon'un silahlı bir terör örgütüolduğuna hükmetti.

Kamuoyu daha çok İlker Başbuğ'un cezasını ya da Haberal'ın tahliyesini tartışıyor ama mahkemenin 503 sayfalık kararında irdelenmesi gereken başka ayrıntılar da var.
Mesela AK Parti'ye açılan kapatma davası.

Türkiye gündemi çok hızlı değiştiği için birçok AK Partili'nin bile unuttuğu kapatma davası 5 Ağustos'ta çıkan kararla doğrudan ilişkili.

Hatırlanacağı gibi dönemin Yargıtay Başsavcısı Abdurrahman Yalçınkaya, AK Parti'nin'laikliğe aykırı fiillerin odağı haline geldiği' gerekçesiyle temelli kapatma, Erdoğan ve Gül'ün de aralarında bulunduğu 71 kişiye siyaset yasağı istemiyle iddianame hazırlamıştı.

Sonrası malum.

Anayasa Mahkemesi 31 Mart 2008'de iddianameyi kabul etti.

Kararın açıklandığı 30 Temmuz'a kadar Türkiye nefesini tuttu. Mahkeme 6'ya 5 gibi kıl payı bir sonuçla iktidar partisini kapatmadı ama 'irticanın odağı olduğu' gerekçesiyle hazine yardımından mahrum bıraktı.

Şimdi konumuz değil ama aslında o dönemin detaylı yazılması lazım.

Tıpkı 1993 gibi 2007 de adı konmamış bir darbe yılıydı. AK Parti'ye kapatma davası açılması da o darbenin devamı olarak geldi.

Yüksek yargı çevreleri bile davanın hukuki olduğunu iddia edemedi.

Davanın açılma süreci, kimlerin müdahil olduğu, hangi yargı mensuplarının nasıl tehdit edildiği gün yüzüne çıkmayı bekliyor.

Keşke Genelkurmay'ın, Anayasa Mahkemesi'nin, Yargıtay'ın ve Rüzgarlı Sokak'taki bazı ofislerin dili olsa da o dönemi anlatsa!

Ergenekon kararlarından sonra karşımıza esaslı bir sonuç daha çıktı.

Çünkü Yalçınkaya'nın AK Parti'ye yönelik kapatma davası açarken kullandığı delillerin bir kısmının bizzat Genelkurmay tarafından üretilen kara propaganda sitelerinden alındığı ortaya çıkmıştı.

AK Parti sahte delillerle mahkûm edilmiş oldu

Yargılama esnasında 13. Ağır Ceza Mahkemesi, Yargıtay Başsavcılığı'na yazı yazarak, Başsavcı Yalçınkaya'nın 'bizzat Genelkurmay tarafından kurulan kara propaganda sitelerinden delil mahiyetli yararlanıp yararlanmadığını' sormuştu.

Hatta davanın tutuklu sanıklarından emekli Albay Fuat Selvi'nin çapraz sorgusunda ilginç bir diyalog yaşanmıştı.

Albay Selvi, başta 'irtica.org' gibi sitelerin ciddiye alınmadığını hatta günde 300 kişinin ancak girdiğini söylediği zaman mahkemenin üye hakimi Hüseyin Çalmuk "Yargıtay Başsavcısı siteyi ciddiye almış, kapatma davası için delil toplamış" demişti.

Kaldı ki kapatma davasındaki birçok delilin Başsavcı'nın 'Google mesaisi' ile toplandığı herkesin malumu.

Yalçınkaya, Danıştay Suikastı'nın 'davalı partinin ürettiği gerginlik, nefret ve şiddet ortamının ürünü' olduğunu iddia etmişti.

Fakat Silivri'den çıkan karar AK Parti'ye yönelik bu iddiaları boşa çıkarmış oldu. 
Her ne kadar Anayasa Mahkemesi kararları kesin hüküm olsa da CMK 311 'yeni delillerin çıkması durumunda' yeniden yargılamanın yolunu açıyor.

Bu durumun örnekleri mevcut.

Daha önce kapatılan üç parti; HEP, ÖZDEP ve TBKP, AİHM'den aldıkları karar doğrultusunda yeniden yargılama talep etti.

Mahkeme 'Yeni delil yok' deyip başvurularını reddetti ama bu yolun açık olduğunu da teyit etmiş oldu.

Ancak herkes biliyor ki; AK Parti'ye yönelik kapatma davası bir projeydi.

Ama evdeki hesap çarşıya uymadı. Çünkü kapatma davasını planlayanlar 'zamanlama hatası'yaptılar.

Dediğim gibi o dönemi ayrıca ele almak lazım.

Sonuç itibariyle, Ergenekon'dan çıkan kararlar sonrası AK Parti'ye yönelik kapatma davası da boşa çıkmış oldu. Delillerin sahte olduğu teyit edilmiş, Danıştay suikastının Ergenekon'un bir eylemi olduğu hükme bağlanmış oldu. 

AK Parti 'yeniden yargılama' talep edip haksız yere üzerine yapıştırılan 'İrticanın odağı' yaftasından kurtulmalı.