İstanbul'daki suç örgütü operasyonunda tutuklanarak, cezaevine gönderilen Ahmet Mahmut Ünlü'nün avukatı Ramazan Dinç, ''Suçluluğu kesin hüküm ile sabit olmayan herkes suçsuzdur'' dedi.

Vatan Caddesi'ndeki İstanbul Emniyet Müdürlüğü Yerleşkesi'nde basın mensuplarına açıklamada bulunan Ahmet Mahmut Ünlü'nün avukatı Ramazan Dinç, müvekkilinin geçtiğimiz hafta yapılan operasyonla gözaltına alındığını, özel yetkili İstanbul Cumhuriyet Savcılığınca sevk edildiği mahkemece tutuklanarak, Metris Cezaevine konulduğunu hatırlattı.

Dinç, ''Kişinin ifade verip savcılığa sevk edilmesi, tutuklama talebiyle mahkemeye gönderilip tutuklanması, hukuksal olarak hükümlü olduğu manasına gelmez. Mahkeme süreci bitip kişi hakkında hüküm verilene kadar şüpheli masumiyet karinesinin koruması altındadır'' dedi.

Türkiye Cumhuriyeti'nin de kabul ettiği evrensel hukuk kurallarına göre bir kimsenin masum olduğunu ispat etmesine gerek olmadığını belirten Dinç, ''Kişinin suçluluğunun kanıtlanmış olması yeterlidir. Suçluluğu kesin hükümle sabit olmayan herkes suçsuzdur'' şeklinde konuştu.

Türk adaletine olan güvenlerinin tam olduğunu söyleyen Dinç, ''Güvenim tam, ancak müvekkilimizin tutuklanmasından sonra dosyada gizlilik kararı olmasına rağmen soruşturmanın gizlilik ilkesi her gün ihlal edilmektedir. İçler acısı bir yargısız infaz, karalama ve itibarsızlaştırma yürütülmektedir. Bilgi kirliliği ve tek taraflı yayın politikası acımasızca sürdürülmektedir. Daha iddianame hazırlanmadan birçok karışık bilgi, basın tarafından yayınlanmaktadır. Bu yargısız infaz sürecini kınıyoruz ve hukuki sürece saygı gösterilerek gizlilik ilkesinin ihlal edilmemesini istiyoruz'' dedi.

Dinç, masumiyet karinesinin açıkça ihlal edildiğini öne sürerek, ''Yapılan karalama, kamu vicdanının bağımsız yargı organlarından ayrı olarak gelişmesi ve hüküm giymemiş insanların toplumda suçlu olarak algılanmasına sebep olmaktadır. Hukuk kuralları kağıt üzerinde yazması için değil, uygulanması için vardır. Bu kurallar herkese ve her kuruma eşitlikle uygulanır'' şeklinde konuştu.

Gelinen durumun haksız ve üzücü olduğunu söyleyen Dinç, ''Peygamber efendimizin, 'Haksızlık karşısında susan dilsiz şeytandır' ve Hz. Ali'nin 'Haksızlığa karşı eğilmeyiniz, zira eğilirseniz hem hakkınızı hem de şerefinizi kaybedersiniz' sözünü yargısız infaz kalemlerine hatırlatıyoruz' dedi.

Dinç, ayrıca şunları kaydetti:


''Müvekkilimiz Ahmet Mahmut ünlü, kendisini seven tüm insanlarından, yargı sürecini sabır ve olgunluk içerisinde beklemelerini, bu süreçte hukuka aykırı hiçbir eylem ve davranış içerisinde olmamalarını, itidalli ve sağduyulu olmalarını, yüce Türk adaletine güvenmelerini kendisine dua etmelerini ve yargılama sonucunda masum olduğunun anlaşılacağını söylememizi bizden vekil olarak talep etmiştir.''

Basında karalayıcı ve çarpıtılmış pek çok haber çıktığını savunan Dinç, ''İnsanların saray gibi bir evde oturmasının bu dava konusuyla ne ilgisi var biz anlayabilmiş değiliz. Bu yapılan haberlerden hoca çok üzgün. İnsanların ailesinin zengin olduğunun eleştirildiği bir ülkede yaşıyoruz. Müslüman bir insanın zekatını da verdikten sonra inanışına göre, iyi bir evde oturmasında bir beis yoktur. Bunlardan hoca büyük üzüntü duyuyor. Bizim üzerinde durduğumuz konu, masumiyet karinesinin ihlal edilmesidir'' diye konuştu.

Ünlü'nün sağlık durumuna ilişkin bir soru üzerine Dinç, müvekkilinin sağlık durumunun iyi olduğunu, revirde tek başına kaldığını belirterek, Ünlü'nün ''Böyle durumlarda insanın üzerine bir güç geliyor. Burada dışarıda olduğumdan daha güçlü hissediyorum'' dediğini aktardı.

Ahmet Mahmut Ünlü'ye ait olduğu öne sürülen görüntülere ilişkin bir soru üzerine de Dinç, söz konusu görüntülerin müvekkiline ait olmadığını, bu konuda emniyetin kendilerine verdiği bir rapor bulunduğunu söyledi.





Sabah