İNCİ GÜNDAĞ
LONDRA

Londra'nın güneyindeki Imperial Savaş Müzesi'nde "Birinci Dünya Savaşı Sergisi" kapsamında hazırlanan Çanakkale Savaşları'na ait bölümü AA ekibine gezdiren İngiliz tarihçi Nigel Steel, Türk askerinin Çanakkale'de elde ettiği zorlu zaferi anlattı.

Çanakkale'nin konumunun 1915'te Büyük Britanya ve imparatorluk için çok önemli olduğunu vurgulayan Steel, İngiliz ve imparatorluk askerlerinin Çanakkale'ye ulaştıklarında henüz çok tecrübesiz olduklarını söyledi.

Dönemin Britanya İmparatorluğu'nun Çanakkale'yi hedef almasının sebebini, "Osmanlı'yı savaştan çıkarmanın yolları aranıyordu" olarak açıklayan Steel, "Savaş genişlemiş ve küresel, uluslararası bir hal almıştı. Britanya birçok kaynağını konuşlandırmanın yollarını arıyordu. Ana savaşta kullanamadığı savaş gemileri, birçok askeri vardı. Eğer Osmanlı savaştan çıkarılırsa merkez güçlerin istikrarı bozulabilirdi" diye konuştu.

Nigel Steel, Çanakkale'deki dengelerin incelendiği zaman modern Türkiye'nin tarihi bakımından bölgenin neden çok önemli bir yer oluşturduğunun anlaşılacağını ifade etti.

İngiliz tarihçi, "Çanakkale ayrıca siyasi olarak yola çıkan ve modern laik Türkiye Cumhuriyeti'ni gören Mustafa Kemal Atatürk'e verilen itibarın temelini de oluşturuyor. Bu, Avrupa tarihinde çok önemli. Bugünkü Avrupa tarihinde Türkiye'nin yerini nasıl aldığını anlamak bakımından Çanakkale kilit konumda bulunuyor" ifadesini kullandı.

- "Fransa ve Belçika'daki cephelerden çok farklıydı" -

Steel, binlerce askerin hayatını kaybettiği ve hayatta kalanların ise kıyasıya savaştığı Çanakkale'deki dönemin günlük koşullarını anlatırken de şunları söyledi:

"1915 yılı mayıs ayının sonlarına doğru, yani karaya çıkıştan bir ay kadar sonra bitki örtüsü neredeyse tamamıyla aşındırılmıştı. Hava giderek daha sıcak bir hal alıyordu. Herşey kuruyordu. Susuzluk çekiyorlardı. Bu, siperlerdeki koşulları da etkiliyordu. Fransa ve Belçika'daki cephelerden, çatışmalardan çok farklıydı. Özellikle savaş alanı çok kalabalıklaşmıştı. Bahsettiğimiz yer ufak bir alan. Çok çetin savaşıyorlardı ve hayatını kaybedenlerin sayısı giderek artıyordu. Savaş alanı üzerine yayılan kötü koku Çanakkale'yi korkunç bir yer haline getirdi. Etrafta dolaşan kurtçuk ve sinekler yemek yemeyi daha da zorlaştırdı. Bu koşullar Çanakkale'ye özgüydü."

Çanakkale'de verilen tüm çabaların İstanbul'u ele geçirmek için olduğunu hatırlatan Steel, "Çanakkale'de başarılı olundu mu? Gemiler Marmara Denizi'ne sürülebildi mi? İstanbul'daki hükümet nisan ayının sonunda zaten düşmeyecekti. Yani İstanbul'a giderek, Osmanlı İmparatorluğu'nu yıkma stratejisi başarısız oldu" dedi.

- "Türk askeri her bir santimetre toprak için ilerledi" -

İngilizlerin Çanakkale'yi her zaman "büyük bir hüsran" olarak gördüğünü söyleyen İngiliz tarihçi Nigel Steel, şöyle devam etti:

"Biz Çanakkale'de kaybetmedik. Biz daha iyi bir ordu, daha düzenli, daha motive olmuş ve daha iyi pozisyonu olan bir orduya yenildik. Çanakkale'ye baktığınızda bu Türkler için harika bir zaferdi. Savunmalarına bağlı kaldılar. Sayı bakımından ezilmelerine rağmen Türkler savaşmayı sürdürdü. İngiliz ordusundaki üst düzey generaller arasında Türk askerlerinin arkalarına bakmadan kaçacağı, teslim olacağı, bu savaşın üstesinden gelmenin kolay olacağına dair büyük bir beklenti vardı ancak öyle olmadı. Türk askeri her bir santimetre toprak için ilerledi, savaş alanına bağlılıklarını sürdürdü. Bu, Türkiye için büyük bir itibar. Cephe önünde savaşan Türk askerinin özelliğinin harika bir yansıması."

Steel, tarafların Çanakkale'de binlerce kayıp verdiğini hatırlatarak, "Britanya, Fransa ve emperyal güçler ortalama 46 bin kayıp verdi. İngiliz tarihçi Robert Rhodes James, 'Gelibolu' isimli kitabında 86 bin 692 Türk askerinin savaşırken hayatını kaybettiğini, 165 bine yakınının ise ya aldıkları yaralardan ya da hastalıktan öldüğünü belirtiyor" şeklinde konuştu.

Birinci Dünya Savaşı'nın 100. yıl dönümü çerçevesinde Imperyal Savaş Müzesi'nde kurulan sergideki Çanakkale'ye özgü parçalar hakkında da bilgi veren tarihçi Nigel Steel, savaş döneminde cepheden eşya toplayanlar olduğunu ve sergideki parçaların da bu kişiler sayesinde ziyaretçilere sunulduğunu kaydetti.

Steel, "Çanakkale'de savaşan bir Türk askerinin giydiği üniforma sergileniyor. Aynı asker daha sonra Suriye'de de savaşıp orada esir düşüyor. Türk askerinin üniformasını sergimizde bulundurduğumuz için çok şanslıyız. Bu hikaye, savaşın tüm doğası ile burası arasında bağ kuruyor" dedi.

Sergide, Birinci Dünya Savaşı'nda kullanılan top, tank ve tüfek gibi çok sayıda askeri teçhizat görülebilirken, ayrıca savaşta çarpışan askerlere ait yaklaşık 8 bin kadar mektup ve askerlerin cephede günlük yaşamlarından fotoğraf kareleri gibi birçok kişisel eşya bulunuyor. Serginin Çanakkale bölümünde Türk askerinin üniformasının yanı sıra bir de Türk bayrağı yer alırken, ayrıca İtilaf devletlerinin bölgeye neden ve nasıl geldiğini anlatan interaktif harita ile döneme ait arşiv görüntülerinin izlenebildiği bir alan sunuluyor.

Çanakkale'yi ilk ziyaret ettiği yıl olan 1985'ten itibaren birçok kez bölgeye giden İngiliz tarihçi Nigel Steel'in Çanakkale Savaşları'na ilişkin çok sayıda araştırması var. Gelibolu yarımadasındaki cephelere özel ilgisi olan Steel'in, Gelibolu hakkında biri Türkçe olarak da yayımlanmış iki kitabı ile Çanakkale hakkında belgesel çalışmaları bulunuyor.